YÜKSEL AYTUĞ / Yüreğine sağlık Emine anne

Bu köşenin düzenli okurları bilir. Ülkemizdeki terörü annelerin bitireceğini yazıp durdum. Nitekim bugün eriştiğimiz umut verici noktaya gelmemizde başta Diyarbakır Anneleri olmak üzere o acıyı bire bir yaşamış kadınlarımızın büyük payı var.
Geçen hafta bir başka ana yüreğinin şahlanışına şahit olduk. Hem de en üst perdeden. Cumhurbaşkanımızın değerli eşi Emine Erdoğan, Gazze’deki çocukların katledilmesine engel olmak adına bir başka anneye, ABD Başkanı Trump‘ın eşi Melanie Trump‘a son derece samimi, anlamlı ve etkili bir mektup yazdı. Emine Hanımefendi’nin dünya çapında yankı uyandıran mektuptaki vurgusu ise son derece önemliydi. Mealen “Gazze’de bombadan, açlıktan, susuzluktan kırılan çocuklar, sizin hassasiyet gösterdiğiniz Rusya-Ukrayna savaşında ölen çocuklar kadar önemlidir” dedi.
Öldürülen çocukların dini, milliyeti, rengi olmaz. Onlar sadece masum bebelerdir. Bunu yüreğinin derinliklerinde hisseden hiçbir anne Gazze’deki katliama seyirci kalamaz. Emine Erdoğan bu mektubuyla sadece “dünyanın annelik güdülerini” harekete geçirmekle kalmadı, “merhamet” olgusuna uluslararası bir standart da getirdi.
Dünyanın umutla peşinden yürüdüğü Sıfır Atık Projesi, Türkiye‘nin gastronomi zenginliğinin dünyaya tanıtılması, özel sektörün elindeyken pis işlerin döndüğü Atatürk’ün mirası Savarona yatının restore edilerek eşsiz bir deniz müzesine dönüştürülmesi… Bunların hepsi Emine Erdoğan’ın elinden ve yüreğinden çıktı.
Allah bu ülkenin vicdanlı annelerini cennetiyle ödüllendirsin.
UFO’da vurulan ilk insan
Vallahi o da bize nasip oldu. Çakal adıyla maruf rap şarkıcısı kardeşimiz, sahnenin üzerine asılı UFO’da şarkı söylerken ayaklarından “saçma” ile vuruldu. Ne saçma değil mi? Neyse ki kapı gibi görüntüleri var, yoksa kimseyi inandıramazdık. Daha “Rap şarkıcıları niye hep kriminal olayların başrolünde?” konulu yazımın mürekkebi kurumadan sabıkalarına bir vaka daha eklendi.
Benim asıl takıldığım nokta ise farklı. Dev vincin üzerine asılı o acayip nesnenin aşağıdaki yüzlerce kişinin tepesinde sallanması için yetkili makamlardan izin alındı mı? Alındıysa, bu akıllara zarar tedbirsizliğin altında kimlerin imzası var? Allah korusun, bir felaket yaşansa, dünya üzerinde “Düşen UFO’nun altında ezilerek ölen ilk insanların ülkesi” olma utancını kim, nasıl taşırdı?
Gümrük Muhafaza Türkiye başlıyor
2 Mayıs 2024’de bu köşede şöyle yazmıştım:
“Gümrük Kontrol İsveç, Gümrük Kontrol İspanya, Karayipler Sahil Güvenlik, Sidney Havaalanı… Bu saydıklarım yeni nesil belgesel programları. National Geographic, Discovery Channel, DMAX gibi belgesel kanallarında yayınlanıyor ve iyi de iş yapıyorlar. Bunlar, hükümetler tarafından doğrudan sponsorluk yapılan ya da el altından desteklenen propaganda ve tanıtım belgeselleri. Amaç, ülkenin ne kadar güvenli olduğuna turistleri inandırmak ve kaçakçıların gözünü korkutmak. Acaba diyorum biz de devlet destekli böyle bir belgesel serisi hazırlasak nasıl olur?”
Bir kez daha dileğim gerçek oldu. Gümrük Muhafaza Türkiye 23 Eylül saat 22.00’de DMAX kanalında başlıyor. Çekimleri geçtiğimiz Mart ayından itibaren İstanbul Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı, Ambarlı Limanı, Haydarpaşa Limanı, Pendik Limanı, Karaköy Limanı, Kapıkule Sınır Kapısı’nda gerçekleştirilen yapımda; şüphelilerin, kimsenin hayal bile edemeyeceği yolları nasıl denediği, gümrük muhafaza memurlarının potansiyel suçlular için nasıl caydırıcı bir etki yarattıkları ve kaçakçılığı önledikleri konu edilecek.
Şeref kürsüsü
Bugün kürsüde bir hayvan (!) var. İzmir Kültürpark’ta bir karga, pilav yediği plastik tabağı çöp kutusuna attı.
Zap’tiye
Tatile gidecek parası olmayanlar, Discovery Channel’daki köpekbalığı belgesellerini izleyip evde olduklarına şükrederek kendilerini avutabilirler.
Ne demiş?
Sinan Akçıl sahnede isyan etti: “Ben sizin çıplak bedeninizi görmek zorunda değilim. Erkekler erkek gibi, kadınlar kadın gibi giyinmeli.”