YÜKSEL AYTUĞ / Yunanistan korkudan tir tir titriyor

Acımızın en derin olduğu günde, uçak kazasında yitirdiğimiz şehitlerimizin naaşını aradığımız saatlerde Yunan Hava Kuvvetleri’nin resmi sitesinde yayınlanan o rezil ve alaycı paylaşım aslında çok önemli bir gerçeğin altını çiziyor. Asıl dertleri; Türkiye’nin bölgede giderek artan gücü, savunma sanayiinde yaptığı büyük hamleler, Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Afrika’dan Türki Cumhuriyetlere kadar uzanan son derece geniş bir coğrafyada “lider ülke” haline gelmesi.

Yunanistan öyle bir sıkıştı ki, dünyanın nefretini kazanan katil İsrail devleti ve ellerindeki bebek kanı henüz kurumamış olan EOKA’cı Güney Kıbrıs ile şer ittifakı kuracak kadar alçaldı. Durum böyle olunca da sözde eline geçirdiği ilk fırsatta; komşuluk ilişkilerini, diplomatik teamülleri ve hepsinden önemlisi “vicdanı” bir kenara bırakıp hırsla saldırmayı seçti.
Yunan halkıyla bir derdimiz yok, hiç de olmadı. Ama seçtikleri politikacılara bir çift sözüm var:
Ege’nin suları hâlâ orada duruyor. Banyo yaptırdığımız dedelerinizle bir konuşun isterseniz…
ARTIK OKUL YOLUNDAN BİLE GEÇEMESİN!
Yazarken bile hâlâ tüylerim diken diken oluyor. Manisa‘da sözüm ona bir okul müdürünün, down sendromlu öğrencisini merdivenlerden aşağı yuvarladığı o korkunç sahne gözümün önünden bir türlü gitmiyor.

Beklendiği üzere müdür görevden alındı ve hakkında soruşturma başlatıldı.
Benim beklediğim cezaya gelince: Hatırı sayılır bir hapis cezasıyla birlikte öğretmenliğinin sonlandırılması. Hatta okullara 500 metreden fazla yaklaşması bile yasaklanmalı. Belki o zaman içim birazcık soğur…
EVET AMA ÇOK GEÇ…
Yeni yılda iki harika uygulama hayata geçirilecek. İlki, taksicilere eğitim süreci sonunda sertifika alma zorunluluğu. İkincisi ise motokuryelerin yeterlilik belgesi olmadan trafiğe çıkamayacak olması.
Özellikle bu ikincisini çok önemsiyorum. Zira trafikte son 3 yıldaki motosiklet sayısı 5 katına çıktı. Bunların büyük bölümünü de evlere servis yapan motokuryeler oluşturuyor. Büyük bölümünün motosiklet ehliyeti bile yok. Olanların çoğu ise trafik kurallarını by-pas etmekte büyük hüner sahibi. Kaldırımlarda sürüyor, yaya geçitlerinden karşıya geçiyor, makas atıyor, ters istikamete giriyor ve kask takmıyorlar. Özellikle de hızla araçların sağ tarafından geçiş yapıyorlar.
Sanıyorlar ki tüm otomobil sürücüleri sağ aynalarını kullanıyor. Oysa çok yanılıyorlar. Kim bilir, şu yeterlilik belgesi uygulaması geçen yıl başlasaydı, belki de Engin Çağlar hâlâ yaşıyor olurdu…
PAZAR EĞLENCESİ
İlana sanal medyada rastladım: “Nişanlım, köpeğimden hiç hoşlanmıyor, bu yüzden bunu paylaşmam gerekiyor. Safkan bir hayvan ve iki yıldır hayatımın bir parçası. Oyuncaklarını çok seviyor, ama hiçbir ‘babacan’ yeteneği yok. Kısa tüylü, ama sürekli bakım gerektiriyor. Tıraş olmayı çok seviyor. Geceleri sık sık havlıyor ve sabahın erken saatlerinde beni uyandırıyor. Yeme konusunda çok seçici: Sadece pahalı, markalı mamaları kabul ediyor. Ne yazık ki, eve geldiğimde beni gördüğüne sevinmiyor. Üzgün olduğumda da pek şefkatli değil. Genellikle ısırmaz ama kolayca sinirlenir ve sebepsizce homurdanır. O yüzden, eğer 40 yaşında, bencil, kibirli ve duygusuz bir ‘adamı’ evlat edinmek isteyen biri varsa lütfen gelsin ve nişanlımı alsın! Ben ve köpeğim ona yeni bir yuva bulmak için sabırsızlanıyoruz!”

Gaf kürsüsü
TV 8’deki Gel Konuşalım’da bir alt yazı faciası: “Hangi ünlü güzel 97 bin liralık kombi ile föz kamaştırdı?”

Zap’tiye
Bir kıyamet alâmeti de İtalya’dan geldi. Bir adam; eşinden boşanıp, ameliyatla kadın olan kayınbiraderi ile evlendi.
Ne demiş?
Zeynep Bastık’tan sahnedeyken kendisine lazer tutan seyirciye: “Ben kedi değilim, bana lazer tutamazsın!..”



