YAZARLAR

YÜKSEL AYTUĞ / Türkçemiz işte böyle imha edildi

Paylaşımı Edebiyat Sevgisi adlı sitede gördüm. Onlar da başka bir yerden alıntı yapmışlar. Asıl kaynağına ulaşamadım, sahibi hakkını helal etsin ama paylaşmadan yapamadım. Çünkü Türkçemizin nasıl yozlaştığını çok çarpıcı bir tarzda ortaya koyuyordu:

“SENE: 1965
Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle ‘Akşam-ı şerifleriniz hayrolsun’ dedim.

SENE: 1975
Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle ‘İyi akşamlar’ dedim.

SENE: 1985
Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma velâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle ‘Hayırlı akşamlar’ dedim.

SENE: 1995
Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım. Fenâ hâlde kal geldi yâni. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim. Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle ‘Selâm’ dedim.

SENE: 2006
Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin. ‘Hav ar yu yavrum?’

SENE: 2016
Ven ay vaz si hör; ben çok sürprays yâni öyle işte birden… Hayy beybi dedim ona ama ben ay dont nowww yani âbi yaa… Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita… ‘Offff beybiiiii offffffff layf iz superrrrrr yaaaa!!!”
Dilimizi eşek arısı mı soksa acaba?..

Şu nankörlük dedikleri
Akıl uçuran olay, sonuna kadar gerçek.
Hindistan Assam’da hayvancılıkla geçinen adam, geceleri köpeklerinin sürekli havlayıp bir tehlikeyi haber vermeleri üzerine ağılın bulunduğu yere kamera taktırdı. Ertesi gün görüntüleri izlediğinde gördüklerine inanamadı.
Bölgede yaşayan bir leopar her gece ineği ziyarete geliyor ve inek de onun başını yalıyordu. Adam, ineğin önceki sahibiyle konuşunca, leoparın annesinin 20 günlükken öldüğünü ve ineğin onu sütüyle beslediğini öğrendi. O zamandan beri leopar, ineğin annesi olduğunu düşünerek her gece onu ziyarete geliyordu.
Kıssadan hisse: Nankörlük sadece insanlara özgü.

Suratsızlık prim yapar mı?
İzmir’in Buca ilçesinde açtığı iş yerinde asık suratı sebebiyle hem müşterilerin hem sosyal medyada kullanıcıların tepkisini çeken esnaf, iş yerine ‘Suratsız Abla’ tabelası astı. Müşterileri, sadece dürüm yemeğe değil, sosyal medyada videosu milyon kere tık’lanan Suratsız Abla’nın somurtan yüzünü de görmeye geliyor.
Hey gidi günler… Eskiden esnafın güleryüzlü olanı makbuldü.

Ne demiş?
“Hiçbir dilenci camiye girip dua etmez. Kapısında oturup sizin için dua edeceğini söyler ve kolayca paranızı alır. Her ne hikmetse de kimse kendi ettiği duaya güvenmez, dilencinin duasına güvenir.” (Sosyal medyadan)

Gaf’let kürsüsü
Manisa’da üzerinde kene gördüğü yastığı yakıp bahçeye atan sorumsuz adam yüzünden koca orman küle döndü. Pire için yorgan, kene için orman yakıyoruz…

Zap’tiye
Eşek yüküyle kitap okumuş ama eşeklikten bir türlü kurtulamamış olanlara ithafen…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu