YAZARLAR

YÜKSEL AYTUĞ / Ortadoğu’da modayı Türk dizileri belirliyor

Türk dizilerinin Ortadoğu başta olmak üzere geniş bir coğrafyada yarattığı kültürel etki, artık yalnızca ekranla sınırlı kalmıyor. Türk oyuncularının tarzı, kıyafet tercihleri, karakterleri ve ekran kişilikleri; bölgede satılan birçok ürüne doğrudan ilham kaynağı haline gelmiş durumda. Çoraplardan tişörtlere, şapkalardan takı ve aksesuar ürünlerine, okul çantalarından hediyelik eşyalara kadar birçok kategoride Türk dizilerinin bıraktığı etki açık şekilde görülüyor.

Haberi değerli dostum, köşemizin fahri Ortadoğu Masası Şefi, Dubai News Haber Koordinatörü Savaş Uğurlu‘dan aldım.
Ortadoğu’nun farklı ülkelerinde, özellikle genç tüketiciler arasında Türk dizilerindeki karakterlerin giyim tarzı ve sahne estetiği bir “trend belirleyici” olarak kabul ediliyor. Küçük butik üreticiler, sosyal medya mağazaları ve yerel tasarımcılar; koleksiyonlarında Türk yıldızlarının popüler dizilerdeki görünümünü, renk kombinasyonlarını, aksesuar seçimlerini ve stil kodlarını referans alıyor. Bazı bölgelerde satılan çoraplar, kapüşonlular, şapkalar, bez çantalar ve kupa gibi ürünlerde, Türk dizilerinin karakter dili ve sahne estetiklerinden esinlenen tasarımlar dikkat çekiyor. Bu tablo, Türk dizilerinin uluslararası pazardaki etkisinin yalnızca izlenme oranlarıyla değil; aynı zamanda sokak stiline ve gündelik tüketim alışkanlıklarına nüfuz eden bir “yumuşak güç” unsuru haline geldiğini gösteriyor.
Dubai News Haber Koordinatörü Savaş Uğurlu, bölgede yaptığı gözlemleri özetlerken “Ortadoğu pazarında dizi modası gerçek bir tüketim alanına dönüşmüş durumda. Satıcılar artık ‘dizi tarzı’, ‘Türk star look’ gibi ifadeleri bile satış dili olarak kullanıyor” diyor.

Mantar toplamanın tehlikesi
Yok, bu kez zehirli mantarlardan söz etmeyeceğim. Mantarın kendisi değil, esas “mantar toplama eylemi” tehlike yaratmaya başladı.
İki hafta önce mantar toplamak için evinden uzaklaşan anne ile oğulun trajik ölümü hepimizi yasa boğmuştu. Benzer bir tehlikeye işaret eden haber ise eski asistanım sevgili Ayşe Kızak’tan geldi. Memleketi Çankırı‘nın Bayramören ilçesindeki Yaylatepesi köyünde mantar toplamaya giden 83 yaşındaki Behiye Yavuz’dan 24 saattir haber alamıyorlarmış. AFAD ve jandarma, arama/kurtarma çalışmalarına başlamış ama henüz bir haber yokmuş. Durumu hemen sevgili Müge Anlı‘ya bildirdim tabii.

Bu arada yaşlı, kadın ve çocukların; yolunu, izini iyi bilmedikleri yerlerde mantar toplamaya çıkmamaları gerek. Özellikle de çoğu farkında olmadan demans rahatsızlığı geçiren yaşlılarımızın. Zira evlerinden güle oynaya çıkıp, yolu hatırlayamayınca geri dönemiyorlar.
Aman diyeyim…

Sahaya karakter koymak
Futbol dilimize son yıllarda giren bu niteleme, İspanya karşısında mükemmel bir mücadele ortaya koyan Bizim Çocuklar’ın yüreği sayesinde ete kemiğe büründü.
Üstelik play-off mücadelesini düşünerek sakat ve sarı kart sınırında bulunan oyuncularımızdan mahrumduk. Son 10 dakikayı da mecburiyetten 10 kişi oynadık. Buna rağmen grubunda gol yemeyen, son iki yıldır mağlubiyet yüzü görmeyen, dünyanın bir numaralı takımı İspanya’ya evinde ecel terleri döktürdük.
Düşünün; bir de kendi evimizde oynadığımız ilk maçta kolay çözülüp hezimete uğramamış olsaydık, Sevilla’da neler olurdu, neler…

Gaf kürsüsü
Milli maçı TV8’de anlatan Alp Özgen, İspanya 1-0 öndeyken attığımız golü “1-0 öne geçtik” diye anons etti.

Zap’tiye
Şu çıplaklık furyasında bu da moda olursa hiç şaşırmam!..

Ne demiş?
Sanal medyadan bir diyalog: – Baba bugün benim doğum günüm. – Tamam, yaptık bir hata, niye yüzüme vuruyorsun?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu