YAZARLAR

YÜKSEL AYTUĞ / Neredesiniz Çeşme ünlüleri?

Memleket yanıyor, onların umurunda değil. Geçen hafta Çeşme‘de, Alaçatı‘da magazincilere minnoş minnoş röportaj verenler, yangının ilk kıvılcımını görür görmez İstanbul’a kaçmış olmalılar. Muhtemelen bu ateşlerin bronzlaşmalarına bir faydası olmadığını anlamışlardır.
Oysa daha üç gün önce iskelelerde bikini defilesi yapıyor, magazinciler çeksin diye sörf tahtalarından düşüyor, jet skilerle etrafa su fışkırtıyorlardı…

Neredesiniz o sahillerin ünlü tayfası? Elinize itfaiye hortumunu alıp ateşlerin ortasına dalın demiyorum tabii. Ama bir kasa ayran alıp, orada cansiperane mücadele veren ekiplere ikram etseniz, onlara “Biz de buradayız” deyip, güç ve moral verseniz olmaz mıydı? Hiç olmazsa yangın şehidi orman işçisi İbrahim Demir’in hatırına… Peki siz sadece kendi yazlığınız tehlikedeyken mi dağ tepe dolaşacaksınız? Ne yazık ki bu millet, alevler yazlığına yaklaşırken “Nerede bu devlet?” diye çemkirenleri de gördü.
Seçim süresince Mustafa Denizli‘nin kızı Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli‘nin yanından ayrılmayanlar neredesiniz? Kadının asıl şimdi size ihtiyacı var.
Bilim adamları “vicdan naklini” icat etmeden bu işleri çözemeyeceğiz galiba…

Bu afetlerde bir tuhaflık yok mu?
Benimki komplo teorisyenliği değil. Sadece şüpheci gazetecilik hislerimin sesine kulak veriyorum.
Aynı duyguları asrın depremlerinden sonra da bu köşede dile getirmiştim. Başımıza gelen doğal afetlerin “doğallığından” iyice şüphe eder oldum. Aynı anda birbirinden kilometrelerce uzaklıktaki 287 noktada kendiliğinden (!) orman yangını çıkmasını sizin mantığınız kabul ediyor mu? Ne rutubet oranının düşüklüğü, ne tutuşup uzağa fırlayan çam kozalakları, ne elektrik hatları ne de terörist faaliyetler bu durumu açıklayabilir.
Şüphelendiğim noktaya gelirsek: Bu yeni bir kahpe savaş yöntemi olabilir. Bir ülkenin ormanlarını yakmak, şah damarından şırıngayla kan almaya eşdeğer. Zira her büyük yangın, o ülkenin ekonomisinde büyük gedik açıyor. Acaba diyorum, hayalet drone’lardan gönderilen ve gözle görülmeyen lazer ışınları bu yangınları başlatıyor olabilir mi?
Hatırlayın, Çin’e ait olduğu değerlendirilen bazı uçan cisimlerin ABD semalarında görünmesinin ardından Florida‘yı kasıp kavuran yangınlar başlamamış mıydı? Örneğin; yardım kuyruğundaki insanların üzerine bomba atacak kadar vahşileşenlerin ellerinde böyle bir imkan varsa bize karşı kullanmakta tereddüt ederler mi?
Bir düşünün bakalım…

Bu da Megastar modası (!)
Canım ne zaman sıkılsa, ne zaman gülümsemeye ihtiyaç duysam, Sefa Doğanay’ın sosyal medya sayfasına göz atıyorum.
Ünlüleri ti’ye almasıyla meşhur sevgili Sefa’nın “Bugün Megastar olarak döndüm” başlıklı paylaşımı yine beni benden aldı. Çift gözlük takan Tarkan’a nazire yapıp eline geçirdiği bütün gözlükleri takan Sefa, “gözlükçü vitrini” gibi görüntüsüyle bir kez daha taşı gediğine koymasını bildi.

Ne demiş?
Sosyal medyada bir takipçisi Çağla Şıkel’in paylaştığı bikinili fotoğrafa “Hiç giymeseydin, her şey meydanda” diye yorum yaptı. Başka bir kullanıcı da buna “Hem o bikiniyi giyiyor, hem de orasını burasını düzeltiyor” diye cevap verdi.

Gaf’let kürsüsü
İngilizce yazılı tişörtlerin anlamını bilmeden üzerinize geçirmeyin: (Tercümesi: Kocamı seviyorum)

Zap’tiye
CHP’li Manavgat Belediyesi’ne yapılan baskında baklava kutusu içinde rüşvet için verilen Euro desteleri bulundu. Bu gidişle Manavgat baklavasının ünü Gaziantep’i geçer.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu