YAZARLAR

YÜKSEL AYTUĞ / Neredesiniz çakma barış güvercinleri?

Cumhuriyet tarihinin en önemli dönemecindeyiz. Bir kaza olup savrulmaz ya da birileri tekerimize çomak sokmazsa son düzlüğe çıkacağız. Sonrası… Terörsüz Türkiye, toplumsal barış, milli birlik, beraberlik ve bereket…
Durum böyleyken; bir zamanlar barış için güvercin kanadına mektup yazan, Gezi’de ağaç kesilmesini bahane edip en ön safta polisle çatışan, orman yangınında hadsiz ve haksız biçimde hükümete saldıran, en ufak bir aksaklıkta devleti yerden yere vuran sözde sanatçı tayfasından en ufak bir ses duyuyor musunuz? Nerede ortak imzalı bildiriler? Çıtları çıkmıyor değil mi? Çünkü alayı “sahte özgürlük havarisi” ve “çakma barış güvercini” de ondan…

Maksatları her daim bağcıyı dövmek. Eğer bu barış hamlesine girişen Erdoğan ve Bahçeli değil de beslemesi oldukları Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu olsaydı, çoktan meydanlarda omuz omuza halay çekmeye başlamış, günde 20 mesajla sosyal medyayı esir almışlardı.
Neyse, iyi oldu. Böylece kim güvercin, kim akbaba anlamış olduk…

Para her şeyi affeder mi?
Özlem Tekin beni affetsin. Ünlü şarkısının sözünü biraz değiştirdim. Ama konuyu en iyi özetleyen başlık buydu. Eylem Tok‘un oğlu Timur Cihantimur‘un aracıyla çarparak ölümüne yol açtığı Oğuz Murat Aci‘nin eşi Şükriye Aci, “Maddi ve manevi zararımız giderilmiştir” ifadelerinin yer aldığı dilekçeyle şikayetinden vazgeçti. Murat Aci’nin ailesi duruma tepki gösterirken 100 milyon lira aldığı iddia edilen Şükriye Aci, daha önce alınan 55 milyon liralık paranın kayınpederi tarafından aralarında pay edildiği ve kendisinin bu paylaşımın dışında bırakıldığı iddiasında bulundu.
Belli ki bu tartışma daha çook su kaldıracak. Dönelim başlıktaki meseleye. Sorularım çok:
1 – Para her şeyi affeder mi?
2 – Kan parası denilen ödeme meşru mudur?
3 – Ondan da önemlisi, vicdani midir?
4 – Parası olan için adaletten kaçmak mümkün müdür?
5 – Kazada hayatını kaybeden babaya sorulma imkanı olsaydı, bu ödemeyi kabul eder miydi?

Gerçek takım sevgisi
Mayıs ayı geldi ve kızım bir kez daha karalar bağladı. Fenerbahçeli olan ve 9 yaşına gelmesine rağmen bugüne kadar şampiyonluk göremeyen sevgili yavrum, ekranda Galatasaray kutlamalarına rastlayınca kanal değiştiriyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da dudaklarımdan aynı teselli cümlesi döküldü: “Merak etme canım kızım, seneye de biz kutlayacağız…” Ama bu kez ondan beklemediğim bir cevap aldım: “Baba ben Fenerbahçe’yi şampiyon olsun diye tutmuyorum ki…”
Vallahi kulüp binasına asılacak söz. Şu yüreğin 10’da biri yönetim ve futbolcularda olsaydı, şimdi logomuzun etrafında 10 yıldız olurdu…

Yazıklar olsun!
Fenerbahçe basketbolda Avrupa Şampiyonu olmuş, saatler gece yarısını gösterirken bile beIN Sports başta olmak üzere neredeyse tüm spor kanalları ahı gitmiş vahı kalmış Süper Lig üzerine geyik muhabbetinde… Kiminde Yenikapı kutlaması, kiminde 3. Lig kupa töreni var.
Bu takım, bu spor medyasına çok fazla…

Gaf’let kürsüsü
İsrailli bir tank komutanı, Filistinli bir çocuğun oyuncağını tankın namlusuna takarak fotoğrafını sosyal medyada paylaştı.

Zap’tiye
Geçtiğimiz sezon Ankaragücü formasıyla küme düşen Uros Radakovic, Tolga Ciğerci, Efkan Bekiroğlu ve Garry Rodrigues bu sezon da Sivasspor formasıyla küme düştü. Bu dörtlü Galatasaray’a transfer olmazsa seneye Fener’in şampiyonluğu yine hayal…

Ne demiş?
“Bir yalandan sonra bütün gerçekler şüpheli hale gelir.” (Küçük Prens’ten)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu