YÜKSEL AYTUĞ / Kuruluş Orhan’dan Türk kadınına saygı duruşu

Kuruluş Orhan‘daki müthiş sahne, kadının toplumumuzdaki üstün ve ayrıcalıklı yerini betimlemesi açısından öyle güçlü mesajlar içeriyordu ki…
Osman Bey‘in eşi Malhun Hatun obanın ak sakallıları tarafından çağrılır. Çağrıya uyan Malhun Hatun seher vakti bir başına yola koyulur. Dergâha yaklaştığında nöbetçilerin başı onu durdurur.
– Dur hatun kişi, yolun nereyedir?
– Kızıl Elma‘yadır.
– Ne mutlu o yolda kılıç bileyenlerin analarına. Seher vakti emzirdiği oğullarına, kızlarına. Emzirdiği sütle kan, ninnileriyle şan, Allah aşkıyla iman vererek evlatlarını büyüten Türk’ün kadınına…

– Üçler, yediler, kırklar, gerçek erler demine, devranına… İman ile bizleri şereflendiren Hakk-ı Teala aşkına…
– Eyvallah…
– Kızıl Elma ne yöndedir?
– (Yolu gösterir) Buyurasın…
İşte devletimizin ilk tohumlarının atıldığı günlerde kadına hürmet, anaların düşüncelerine ve duygularına güvenin hayat bulduğu bir şahane diyalog.
O dönemde Anadolu kadını sadece erine yemek, su verip, çocuğunu büyütmekle yetinmedi. Gün geldi erkeğinin yanında omuz omuza kılıç salladı, gün geldi eşine akıl verdi, yol gösterdi. Öyle ki, anaların sözü üzerine beyler bile söz söyleyemedi. Obanın ve daha sonra da devletin iç düzeninin teminatı her zaman kadınların sezgileri oldu.
Kuruluş serisi aslında hepimizin yüzüne bir tokat çarpıyor. “Biz ne zaman kadınlarımızı koca cinayetlerine kurban veren, onlara pozitif ayrımcılık uygulamak zorunda kalan bir millet olduk?” diye…

Titan’ın Kalkanı
Dünya bir şeylere hazırlanıyor ama tam olarak neye hazırlandığını bilmiyorum. Neredeyse tüm büyük ülkelerde üstü örtülü bir seferberlik yani savaş hazırlığı olduğu yolunda haberlere rastlıyorum. Kimi sığınak hazırlıyor, kimi yeni füze denemelerine girişiyor, kimiyse vatandaşlarına iki ay yetecek erzak stoklaması için çağrıda bulunuyor.
Bunlar arasında en dikkat çekici olanı ise ABD’nin başlattığı Titan’ın Kalkanı adlı sahil savunma sistemi. ABD’li generaller, Trump’ın talimatıyla Atlantik kıyılarına dev boyuttaki topları yerleştirmek için kolları sıvadı. Belli ki ABD ilk kez kendi topraklarında yaşanacak bir dünya savaşına hazırlanıyor.

Sahnelerin topuklu efesiydi
Muazzez Abacı da bulutların ötesindeki muhteşem koroya katıldı. Allah gani gani rahmet eylesin. Ailesinin, sevenlerinin ve Türk Sanat Müziği camiasının başı sağ olsun…
“Efe gibi okumak” deyimini müzik dünyasına kazandıran Bülent Ersoy’dur ama bu niteleme Muazzez Abacı’da ete kemiğe bürünmüştür. Gerçekten de her nağmesi ile sahneye ve mikrofona hükmederdi. Adeta notalara baş eğdirirdi. Sadece Türk Sanat Müziği mi? Cazı da, popu da aynı güzellikte okurdu.
Gerisini cennetin bülbülleri düşünsün. Artık ciddi bir rakipleri var…
Ne demiş?
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ı Meclis’te elinde piknik tüpüyle karşılayıp “Sayın Bakanım, vatandaşın evindeki tüpler boş” dedi. Bakan’dan harika bir cevap geldi: “Çünkü doğalgaz kullanıyorlar, artık tüpe gerek yok.”

Gaf’let kürsüsü
Brezilya’da bir mahkumun 6 yıl boyunca kazdığı tünel, gardiyanların dinlenme odasına çıkmasın mı?
Zap’tiye
Jose Mourinho “Fenerbahçe’nin namağlup devam etmesinde benim de payım var” demiş. Adam haklı. Eğer gitmeseydi takım bu başarıyı ancak rüyasında görürdü.


