YAZARLAR

YÜKSEL AYTUĞ / Felaketlerden felaket beğenin

Sosyal medya felaket tellallarıyla doldu. Sağlıklı bir insan bile 3 gün takip etmeye kalksa ya intihar eder ya tımarhanelik olur.
Biri çıkmış Çin‘de başlayan ve hızla yayılan yeni salgının dünya genelinde büyük bir nüfus erimesine neden olacağını hatta sivrisineklerden yayılan bu virüsün omurga rahatsızlıkları yoluyla insanlığın sonunu getireceğini iddia ediyor.
Bir başka grup, hızla yaklaşan 3I/Atlas adlı gök cisminin dünyayı yok edecek bir uzay gemisi olduğunu ve Kasım ayı sonuna doğru saldırıya geçeceğini öngörüyor.

Bir başka grup var ki, dünyada iki yıl süreyle tüm elektrik, elektronik ve dijital sistemlerin çökeceğini belirtip, iki yıl boyunca sadece nakit para ya da altın gibi değerli madenler ile alışveriş yapılabileceğini iddia ediyor. Onlara göre ev, arsa, otomobil ne varsa satılıp, nakit paraya çevrilmeli, kuru gıda stoğu yapılmalı hatta çıkacak büyük kaosta güvende kalabilmek için yer altına sığınak kazıp, bolca akü, güneş enerjisi paneli ve powerbank istiflenmeli.
Dünyayı felç edeceği söylenen büyük güneş patlaması iddialarını ise saymıyorum bile.
Belli ki dünyayı kocaman bir “korku imparatorluğuna” dönüştürüp tek elden yönetmek için birileri düğmeye bastı.

Sadece göbek bağı değil
Atv‘nin yeni sezondaki en iddialı dizilerinden Aynadaki Yabancı‘nın tutkuya dönüşeceği daha ilk bölümden belliydi. Nitekim ikinci bölümdeki beklenmedik gelişmelerle dizi şimdiden kendine büyük bir izleyici kitlesi edindi.
Aileden intikamını almak ve kızına kavuşmak için estetik operasyonla yüzünü ve sesini değiştirerek eski evine hizmetçi olarak giren Azra ile kızı Leyla arasında kurulan güçlü bağ ise anneler ve evlatları arasındaki ilişkinin sadece göbek bağından ibaret olmadığını herkese gösterdi.

Bu arada mavi renkteki Unutma Beni çiçeğinin hikayesini de Aynadaki Yabancı’da Defne‘den (Azra) öğrendim:
Sevgililer, azgın bir nehrin yakınından geçerken kız, suyun kenarındaki mavi çiçeği çok beğendiğini söyleyince delikanlı koparmak için hamle yapmış. Ancak ayağı kayınca, kopardığı çiçekle birlikte suya düşmüş. Azgın nehrin sularına kapılıp boğulmadan önce elindeki çiçeği sevgilisine uzatıp “Unutma beni” diyebilmiş. O günden bugüne o nazlı çiçek, kavuşamayan aşıkların simgesi olmuş.

Kıvanç’ın yeni dizisi
Rol aldığı son dizileri beklenen ilgiyi görmeyen Kıvanç Tatlıtuğ‘un bu sezon içinde bulunacağı yeni proje belli oldu. Tatlıtuğ, Adam Fawer‘ın ünlü romanı Olasılıksız‘ın dizi uyarlamasında başrolü üstlenecek.
Bilimkurgu ve gerilim türlerinin unutulmaz eserlerinden biri olan Adam Fawer’ın Olasılıksız adlı romanını diziye uyarlıyor. Dizinin başrolünde Kıvanç

Tatlıtuğ’un yer alacağı ve senaryonun Necati Şahin tarafından yazılacağı açıklandı.
En iyi roman kategorisinin de aralarında olduğu çok sayıda ödül kazanan roman, David Caine’in bir takım deneysel tedaviler sonucunda kazandığı gelişmiş olasılıkları hesaplama yeteneği sayesinde, tahminlerinin geleceği görmek haline geldiğini anlamasıyla başından geçenleri konu alıyor.
Dizinin yayınlanacağı kanal ise henüz kesinlik kazanmadı.

Şeref kürsüsü
Okul kapanalı uzun süre olmasına rağmen kaldırımda tek başına bekleyen öğrencinin güvenliği için başında nöbet tutan polisimize helâl olsun.

Zap’tiye
Yapılan bir araştırmaya göre eşinin yanında gaz çıkarmaktan kaçınan erkekler, aldatmaya daha meyilli oluyormuş. Bu kadar osuruktan araştırma duymadım.

Ne demiş?
Frankfurt Hayvanat Bahçesi’ndeki bir bölümün kapısında “Dünyanın en tehlikeli türü” yazıyor. İçeri girdiğinizde sadece bir ayna bulunduğunu görünce utanca boğuluyorsunuz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu