YAZARLAR

YÜKSEL AYTUĞ / Bu yaşanmışlığın filmi olmaz mı?

THY’nin yeni reklam filmine konu olan yaşanmış hikayeyi Atv Haber’de izler izlemez “Bunun mutlaka filmi çekilmeli” diye geçirdim içimden.
Bilge Derin, THY’de kaptan pilotluk yapıyordu. Rutin sağlık kontrollerinden birinde meme kanseri olduğunu öğrendi. Bu gerçek ona çok ağır geldi. Aylarca sürecek tedavi için kendini hiç de güçlü hissetmiyordu. Önce aynı hastanede sağlığına kavuşan Zeynep öğretmen yeni mücadelesinde ona güç ve moral aşıladı. Ardından ağrı terapisinde kendisine yardım eden, her düştüğünde onu elinden tutup kaldıran hemşiresi Osman Bektaş’ın yardımıyla sağlığına kavuştu.

Aslında Osman Hemşire’nin de çocukluk hayali pilot olmaktı. Derin Kaptan’ın da yardım ve yönlendirmesiyle tüm sınavları geçip pilot brövesi aldı. İkili şimdi aynı kokpitte beraber görev yapmanın keyfini yaşıyor. Yani… İkisi de birbirlerine yeni birer hayat hediye etmişler.
Söyleyin şimdi, senaristlerin fellik fellik “özgün hikaye” aramasına gerek var mı?

Otobüs şoförlerine yardım şart
İstanbul’da iki gün üst üste iki büyük belediye otobüsü faciası yaşandı. İlkinde sürücüsünün el frenini çekmeyi unuttuğu otobüs, kendiliğinden yokuş aşağı 200 metre yol aldı ve mucize eseri başka bir araca ya da yayaya zarar vermeden bir sitenin kapısına çarparak şarampole uçtu. Ertesi gün ise bir motosiklet sürücüsüyle yol verme tartışması yaşayan otobüs şoförü, sinir krizi geçirip yolcu dolu aracıyla motosiklete çarpmaya çalıştı. Ardından üç araca vurarak durağa daldı. Olayda otobüsün altında kalan bir kadın hayatını kaybetti. Gün geçmiyor ki, belediye otobüsü şoförlerinin başrolde olduğu bir olay meydana gelmesin. Belli ki trafikte aracının el frenini çekmeyi unutacak kadar kafası sorunlarla dolu ya da ruh hali, küçük bir tartışma yüzünden kendini kaybedip sinir krizi geçirecek kadar bozuk şoförlere emanetiz. Onların teknik ve psikolojik yetersizliklerinin üstesinden gelmek, ilgili belediyelerin görevi. Vatandaş olarak bizim üzerimize düşen ise gün boyunca insanlar ve trafikle boğuşan otobüs şoförlerinin işlerini elimizden geldiğince kolaylaştırmak.

Alzheimer restoranı
Rahmetli annem ve babam Alzheimer oldukları için ben de aslında potansiyel bir hasta sayılırım. Bu nedenle hastalığın adı ne zaman geçse dikkat kesilirim. İlginç habere ise bu kez sosyal medyada gezinirken rastladım. Tokyo’da, siparişlerdeki hataların deneyimin bir parçası olduğu Restaurant Of Mistaken Orders adında bir restoran varmış. Alzheimer veya demans ile yaşayan çalışanları, farkındalığı arttırmak ve zihinsel hastalıklar hakkındaki algıları değiştirmek için servis görevini üstleniyormuş. 2017 yılında açılan restoran, o zamandan beri insan çeşitliliği üzerine düşünmeye davet ettiği için dünya çapında takdir topluyormuş. Evet, kolayca tahmin edebileceğiniz gibi restoranda en çok yaşanan olay, siparişlerin unutulması ya da yanlış gelmesi imiş.

Yeni Arda Güler geliyor
Uğurlu tik’imi bu kez de genç bir futbolcunun yanına iliştiriyorum. Fenerbahçe alt yapısında yer alan Adnan Efe Fettahoğlu, tıpkı sırtında taşıdığı formadaki gibi “10 numara” bir futbolcu. Bir kaç videosunu izledim ve hayran kaldım.

15 yaşındaki yıldız adayının sol ayağı tıpkı Arda Güler, çalımları ise Alex’i hatırlatıyor. Fenerbahçe U14 takımında 18 maçta 12 gol 20 asist yapmış. Rusya’daki U15 UTCL Cup’ta ise turnuvanın en iyi oyuncusu seçilmiş. Fenerbahçe’nin yeni Arda Güler’i şimdiden Türk ve dünya futboluna hayırlı olsun…

Gaf kürsüsü
Tansu Sarı kardeşimin notu: “Ben alkol içemiyorum… İçsem de kimseye hesap sormazdım.” (Sahneye alkollü geldiği iddiasıyla eleştirilen Karadeniz müziği yapan Resul Dindar, hesap vermek ile hesap sormayı karıştırıyor)

Zap’tiye
Fenerbahçe, diyetisyen Cenk Özyılmaz ile yollarını ayırmış. Meğer takımın 10 yıldır şampiyon olamamasının sebebi diyetisyenmiş. (!)

Ne demiş?
“Ben söylediklerimin arkasındayım. Siz arkasından konuştuklarınızın yanındasınız.” (Sosyal medyadan)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu