YÜKSEL AYTUĞ / Bu ne cüret?

CHP’nin resmi otobüsünün, kadın polis memurunu ezmek için yaptığı manevrayı gördünüz mü? Otobüs, polisin dur ihtarına uymamış ve plastik bariyerleri çiğneyerek kadın polisi ezmek istercesine onun üzerine yönelmiş. Polis memuru son anda çevik bir hamleyle ezilmekten kurtulmuş. Yetti mi? Yetmedi tabii ki… CHP Ankara Milletvekili Adnan Beker‘in içinde bulunduğu minibüs, yine bir polis memurunun dur ihtarına uymamış, şoför kendilerini durdurmak isteyen polis memurunu önüne katıp, sürüklemiş.
Daha sonra Milletvekili Beker, araçtan inip, polisi tartaklamaya kalkmış…
Adınız, sıfatınız, mevkiniz ne olursa olsun, taşıdığınız hiçbir etiket sizin devletin polisini ezmeye kalkmanızı haklı gösteremez. Üstelik bütün bu çirkinliğinizi “Bizim Birinci Meclis binasına gitmemizi engelliyorlar” yalanıyla örtmeye çalışmanız da bu pisliğin üzerine diktiğiniz tüy gibi duruyor.
Görünen o ki; CHP’nin çaresizliği, polis ile vatandaşı karşı karşıya getirip, aynı zamanda emniyet güçlerini itibarsızlaştırmaya çalışarak, kaostan ve çatışmadan oy damıtmaya evrilmiş durumda. Gençleri polisle çatışmak için sokağa çağıran, üniversiteli hatta liseli gençleri fütursuzca şiddete davet eden bir zihniyetin gelip dayandığı son nokta arabayla polis ezmeye kalkmak. Yazıklar olsun…
Akıbetleri, cami duvarına işeyen köpeğin sonuna benzemez umarım…
İmamoğlu‘ndan utanmak
Adana‘nın İmamoğlu ilçesinde yaşayan okurum Hüsnü Aslanoğlu çok dertli:
“Ben Adanalı olarak, İmamoğlu ilçesinin adının değiştirilmesini hükümetimizden talep ediyorum. Kimseye memleketimi söyleyemez oldum, zira çok ters cevaplar alıyorum ve utanır hale geldim. Bu konuda sizden yardım rica diyorum. Teşekkürlerimle.”
Ne Gedelli’ymiş yahu?
Okurumuz Adem Parto‘dan Gönül Dağı dizisi hakkında enfes bir kritik geldi:
“Ya arkadaş, bu Gedelli ne gudubet bir yermiş? Selami zengindi, ne olduysa fakirleşti. Yaşar kasabanın en zenginiydi, elinde avucunda bir şey kalmadı. Zahide’nin çocuklarına dedeleri çok sağlam miras bıraktı (çiftlik vs.) onlar da ortada yok. Doktor Kenan, geldiğinde zengindi, şimdi kıt kanaat geçiniyor. Amca oğulları desen buluş yapıyorlar, kitap yazıyorlar, oluk oluk para geliyor ama saniyesinde bir aksilik sonucu hoop yok oluyor.
Hamdi ile Behçet’in babaları kasabanın neredeyse yarısını satın almıştı, peki ne oldu o kadar mal mülk? Süleyman amcalarının da geldiğinde hatırı sayılır bir serveti, özel hastaneler zinciri, şoförü, koruması vardı. O da geldi Gedelli’ye dımdızlak kaldı.
Sıra Kabakçılar’ın Kazım’a geldi galiba. Aman diyeyim, Kazım bey kaç kurtul Gedelli’den, bak demedi deme, ekmeğe muhtaç olursun.
Dizinin setini ziyaret edecek arkadaşlar, siz de dikkatli olun, benden söylemesi…”
Haftanın şiiri
BAĞ BOZUMU
Sen doğanın koynunda bereketli bir toprak
Ben yüzü sana dönük bir gazap üzümü
Köklerim sende ya görmesem ne gam yüzünü
Gelmesin eylüller olmasın bağ bozumu
Aşk Tedavülden Kalkmadan – 2005
Gaf’let kürsüsü
Sonunda otobüsünü, minibüsünü polisin üzerine süren bir siyasi partimiz de oldu!
Zap’tiye
Güney Koreli bilim insanları ahşap çiğnemenin hafızayı güçlendirdiğini tespit etmişler. Öyleyse “kazık yediğimiz” o markete niye yeniden gideriz ki?..
Ne demiş?
Muharrem Akduman bildiriyor: Marmaris’te domuzlardan sonra fareler de sokaklarda cirit atıyor. Sebebini de Belediye Başkanı Acar Ünlü şöyle açıklıyor: “Sokaklara mama bırakılınca kediler fare peşinde koşmuyor.”