YÜKSEL AYTUĞ / Bebelere balon!

9 yaşındaki kızım tam bir Manifest fanatiği oldu. Manifest ne mi? Kızlardan oluşan yeni bir Türk pop grubu. Bizimki geçen cumartesi Life Park’taki Manifest konserini izleyebilmek için yazlıktan 10 gün erken döndü. Grubun solistlerinden Sueda için özel pankart ve hediyeler hazırlayıp gitti konsere.
Sadece bizimki mi? Tüm bebeler bu grubun tutkunu olmuş. Konser alanında yaş ortalaması 12 bile değil. 5 yaşında fanı var Manifest’in düşünebiliyor musunuz?
Koreli K-Pop gruplarının Türkiye şubesine benziyor Manifest. Yetenekli oldukları su götürmez bir gerçek ama nasıl olup da tüm çocukları avuçlarının içine aldıkları sosyolojinin konusu olmalı.
Aslında müzikte uzun soluklu başarı için önce çocukları etkilemek gerekiyor. Onları kafesledin mi, 30 yıl boyunca star kalmak olası. Örnek mi? Yonca Evcimik, Burak Kut, Gülben Ergen, Demet Akalın, Hadise…
Müzikte çocuğun kalbine dokunan kazanıyor ama şunu da belirtmeliyim: Çocuk; kimin samimi olduğunu, kimin yatırım amacıyla kendine tutunduğunu hemen fark edip, doğal filtresini devreye sokuveriyor. Akıllarda bulunsun.
Z KUŞAĞI DİJİTALE KARŞI SAVUNMASIZ
Yapılan bir güvenlik araştırmasında Z kuşağının dijital tehlikelere karşı son derece savunmasız hatta umursamaz olduğu ortaya çıktı.
Z kuşağının yüzde 46’sı, işverenlerinin bilgisi olmadan hassas iş bilgilerini yapay zeka araçlarıyla paylaştığını kabul ediyor. (Diğer çalışanlarda bu oran yüzde 38)
Her hesap için benzersiz parolalar kullanan Z kuşağı oranı yalnızca yüzde 58 iken Baby Boomers kuşağında (1946-1964 arası doğanlar) bu oran yüzde 71.
Z kuşağının sadece yüzde 56’sı çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) kullanıyor. Baby Boomers’ın yüzde 71’i ve X kuşağının yüzde 70’i bu yöntemi tercih ediyor.
Yazılım güncellemelerini her zaman ya da sık sık yüklediğini belirten Z kuşağı oranı yüzde 44.
Z kuşağının yalnızca yüzde 68’i çevrimiçi güvenliği “öncelikli” gördüğünü ifade ederken, bu oran Sessiz Kuşak’ta (1928-1945 arası doğanlar) yüzde 91, Baby Boomers’ta ise yüzde 89 oranında.
Hizmet dediğin böyle olur (!)
Haberi duydunuz mu? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gayrettepe metrosundaki yürüyen bantların tamirini bir türlü beceremeyince müthiş bir çözüm (!) üretti. Yürüyen bantları kaldırıp yerine fayans döşedi.
Şimdi sevgili belediyemizden yeni icraatlar bekliyorum. Bozuk engelli asansörleri yerine kaydırak ve vinç, sık sık yanan belediye otobüsü hatları yerine bisiklet yolu filan gibi…
Şeref kürsüsü
Artvin’de iki anne uzakta doğan bebeği eve getiriyor. Biri sırtında şefkat taşır, diğeri gözlerinde minnet… (İsmet Beker’in paylaşımından)
Zap’tiye
Taburcu olmayan bir tek Ali Koç kaldı.
Ne demiş?
Teoman: “Mirasımın hepsini kızıma bırakmayacağım. Kızımın büyük maddi koşullarda yaşamasına gerek yok. Hayatın sillesini yemiş küçük yaştaki çocuklara bir faydam olursa daha mutlu olurum…”