Yolsuzluklar ve borsa vurgununun kilit isimleri


Son bir yılda, belediyelerden borsaya, medyadan savunma sanayiine sarsıcı operasyonlar yapıldı. Büyük çoğunluğunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bu operasyonlar “siyasi” gösterilmek istense de sonuçlar bunun tam tersi yönünde. Operasyonların hedefinde sadece İBB ya da CHP’li belediyeler yok, işin içinde casuslukla suçlanan savunma sanayii şirketleri, kara para aklama ve suç örgütü kurmakla suçlanan maden ve medya şirketleri ya da manipülasyon yaptığı ileri sürülen devasa borsa holdingleri de var.
Ortada öyle iktidara ya da muhalefete yakınlık gibi bir ölçü de yok… Suça kim bulaşmışsa onun üzerine gidiliyor. Bir anlamda Türkiye kendi “temiz eller” operasyonunu yürütüyor. Birileri siyasi gerekçeyle belediyelerdeki “yolsuzluk” iddialarını öne çıkardığı için diğer operasyonlar biraz arkada kalıyor. Bunda CHP’nin “Siyaseten üzerimize geliniyor” tezinin de etkisi büyük.
Alın İstanbul Borsası’na yönelik 19 Eylül’deki ilk operasyonu… O operasyonda Investco Holding‘in borsa sicili bir hayli kalabalık patronu Nihat Özçelik ve 13 şüpheli tutuklandı. Manipülasyon suçlamasıyla başlayan operasyonun ikinci dalgasında fotoğraf daha da netleşti. Bu kez holdingin yöneticilerinden Reha Çırak, Ömer Özbay ve İhsan Uzel gibi çok sayıda isim de tutuklandı.
Burada da kilit isim, holdingin önemli hissesine sahip Nihat Özçelik’ti. Özçelik, borsanın en bilinen manipülatörü. Borsada işlem gören birçok şirketin de sahibi… En önemlisi 2011 yılında kurulan Investco Holding’se ikincisi de elektrikten çelik sanayiine, kimyadan gıdaya çok sayıda sektörde faaliyet gösterdiği söylenen Verusa Holding. Bu holding 2010 sonrası biraz da siyasi ilişkileri nedeniyle inanılmaz bir hızla büyümüş… Gerçek mi fiktif mi bilemem ama o yükselişin bir devamı olarak da borsa serüveni başlamış… İşte tam bu noktada devreye sürpriz bir isim giriyor: Kahve Diyarı zincirlerinin sahibi Abdurrahman Yılmaz.
Yılmaz’ın Kahve Diyarı’nı ortak ederek Verusa Holding’in borsaya açılmasında etkili olduğu söyleniyor. “Beni Verusa’ya ortak yaparsanız sizi borsaya açtırırım” dediğini bütün ortaklar biliyor. Bu uğurda birçok iş insanından para topladığı ve mahkemelik olduğu da tutanaklara geçmiş durumda.
İşin bam teli tam da burası… Bugün şirketine tedbir konulan ve hakkında İzmir‘de açılan birçok dava olan Yılmaz, Verusa Holding’in borsaya açılmasında nasıl etkili oldu?
Belki de işe; borsaya yönelik operasyonlarda manipülasyon ya da kara para boyutuna paralel, “Bu şirketlerin borsaya girmesine kimler izni verdi?” sorusuyla başlamak gerekir.
***
AVRUPA KONSEYİ’NİN ‘SOYKIRIM’ KARARI
Soykırımcı İsrail’in ablukasını kırmak ve Gazze halkına yardım ulaştırmak için Gazze kıyılarına kadar giden Küresel Sumud Filosu‘na İsrail ordusu yine vahşice saldırdı. Soykırımcı İsrail değişmiyor ama dünyada çok şey değişti ve değişiyor. Gazze halkı dünyayı değiştiriyor. Dünyanın vicdanı onlar için sokaklarda.
Bu değişimin belki de en çarpıcı örneğini Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nde konuşan AK Parti Milletvekili Meryem Göka paylaştı: “Bundan sonra İsrail, tüm uluslararası platformlarda soykırımcı olarak anılacak.”
Göka’nın verdiği bilgiye göre, AKPM Genel Kurulu’nda, İsrail’in tüm engellemelerine rağmen, Gazze’de 2 yıldır sürdürdüğü katliamlar ilk kez “soykırım” olarak tanımlandı. Bu, Avrupa Konseyi tarihinde bir ilk olarak kayda geçti.
Göka, İsrail’in 18 binden fazla çocuk ile 248 gazeteciyi katlettiğini belirtiyor ve şöyle diyordu: “Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın BM’de hatırlattığı gibi, bu hesap verilebilirliğin göz ardı edilmesi, yalnızca Gazze ve Batı Şeria’yı değil, küresel düzenin temellerini de yıkıma uğratacaktır.”