YAZARLAR

YAVUZ DONAT / Siyaset… Beyaz gömlek… Ve sehpa

İmralı Adası… 17 Eylül 1961… Pazar… Başbakan Adnan Menderes’in odasına iki görevli giriyor… Din adamları:
Abdurrahman Hürdoğan… Ethem Akalın.

Anayasayı ihlal, vatana ihanet ve diktatörlükle suçlanan, yargılanan, idam cezasına mahkûm edilen Menderes’e, dini telkinde bulunacaklar.
Fakat… İki görevlinin ağızlarını bıçak açmıyor… Konuşamıyorlar… Ağlamaya başlıyorlar.
Menderes… Onları teselli edercesine… “Zahmet etmeyin” diyor: “Yapmak istediğiniz vazifeyi ben yerine getirdim.”
İki hoca dualar okumaya başlıyor.

Ve… Başbakan Adnan Menderes’in dudaklarından şu sözler dökülüyor… Devlet arşivlerindeki resmi tutanaklardan:
“Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletime ve milletime ebedi saadetler diliyorum… Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum.”

***

Saat 14.20

Devlet arşivlerinden… Son dakikalar:
“Beyaz gömlek giydirildi… Son arzusu soruldu… Adnan Menderes ‘Şerefle yaşadığım ve suçsuz olduğum bilinsin… Vatan sağ olsun’ dedi… Cellat ayağının altındaki iskemleyi itti.

Saat 14.20.
Menderes’ten, “Allah” sözü yükseldi.
Ve yağmur başladı.

***

Ağır fatura

Darbe… 27 Mayıs 1960… Demokrasi treni raydan çıktı. Siyasetin kimyası bozuldu… DNA’sı ile oynandı.
Sonra muhtıra geldi… 12 Mart 1971.
Ardından bir darbe daha… 12 Eylül 1980.
Ve devamı… Postmodern muhtıra… Sincan’da yürütülen tanklar… Darbe girişimi.

Sistemin… Demokrasinin… Makine ayarlarıyla oynandı.
Genç Türk demokrasisi darbelerle, müdahalelerle yaralanıp kan kaybetmeseydi… Atatürk’ün modern Türkiye’si bugün çok daha farklı yerde olurdu… Daha yukarılarda.
Türkiye… İstikrarsızlıklarla boğuşmazdı. Koalisyonlarla zaman yitirilmezdi.
Siyaset güven ve itibar kaybetmezdi.

***

Büyük yanılgı

Darbeciler… 27 Mayıs 1960’ta ülke yönetimini ele geçirenler… Zannettiler ki:
“Demokrat Parti’yi kapatırlarsa… Adnan Menderes’i asarlarsa… Celal Bayar’ı Kayseri Cezaevi’ne yollarlarsa… Halk korkar… Seçimde sandığa gitmez… Gidenler de CHP’ye oy verir… Ve Cumhuriyet Halk Partisi tek başına iktidara gelir.”
Ne kadar büyük bir yanılgı…
Siyaset bilimi penceresinden, ne büyük bir körlük.
Ülke insanını tanımamak… Korkak, cahil sanmak… Tam bir akıl tutulması.

Darbe… Adnan Menderes’i eskisinden daha da büyüttü… Kahraman hâline getirdi.
Yassıada… İdamlar… Cumhuriyet Halk Partisi ile geçmişte Demokrat Parti’ye oy verenleri… Merkez sağ ile merkez sol siyaset arasındaki sürtüşmeyi derinleştirdi… Uçurum hâline getirdi.
Ey darbeci ruh!
Bugün yaşanan sorunların temelinde sen varsın.
Farkında mısın?

***

Enflasyon

Türkiye’de… İki partili sistem yerleşiyordu… Kurumsallaşıyordu… İki büyük parti:
Demokrat Parti… Ve Cumhuriyet Halk Partisi.
Arada… Küçük partiler de oluyordu… Sistemin şekeri, tuzu, biberi… Olacak o kadar… İktidar şansları sıfır.
27 Mayıs 1960… Darbe… Siyasi deprem.
Sistem tepetaklak.
Ve… Pıtrak otu misali… Partiler doğmaya başladı… Tam bir enflasyon.
12 Mart 1971… Muhtıra… Ara rejim… Ardından yeni pıtrak otu tarlası. Parti kuran kurana.
Bitmedi… Yetmedi… Darbeci ruh capcanlı… Ordu göreve… “Daha ne bekliyorsunuz Kenan Paşam?” Darbeye bal mumlu davetiye.
Demokrasi… Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş tatile.
Sonra… Yine demokrasiye dönüş… Yine pıtrak tarlası… Partiler enflasyonu… Ve geldik bugüne.
Bugün… 17 Eylül 2025… Türkiye’de kaç siyasi parti olduğunu biliyor musunuz?
20 mi dediniz? 50 mi? Hayır hayır… Tam 167 siyasi parti.
Hangi ülkede 167 partili demokrasi var? Söyler misiniz?
2 partiden, 167 partiye.
Eserinizle övünebilirsiniz darbeciler… Ve destekçileri… Ki… Acı gerçek… Maalesef… İçlerinde siyasetçiler de var.

***

Bayar’ın gözyaşları

Kitap… 10 yıl cumhurbaşkanlığı yapmış Celal Bayar’ın Kayseri Cezaevi Günlüğü.
Sayfa 83:
Bugün 17 Eylül 1962 Pazartesi… 17 Eylül matemimizin sonu.

İdare, din adamı vermeye razı olmadı.
Biz kendi kendimize bir araya geldik.
Kerbela şehitleri ile Yassıada şehit ve mağdurlarının birbirine karışan ruhlarını taziz ettik.
Ağlayarak… Dua ederek.

***

Biliyor muydunuz?

Ordinaryüs Profesör Doktor Ali Fuat Başgil, bir kitap yazdı… Fransızca olarak… İsviçre’de yayınlandı… Darbeden sonra:
27 Mayıs İhtilali ve Sebepleri.
Kitaptan… Kısa bir alıntı:
“Hiç abartmadan ve de taraf tutmadan ……… bir devlet adamı yoktur.”
Ve… Türkiye’de Prof. Ali Fuat Başgil hakkında dava açıldı.
Suç… İddianame:
“Devletin hariçteki itibar ve nüfuzunu sarsacak ve milli menfaatlere zarar verecek şekilde faaliyette bulunmak.”
Biliyor muydunuz?
Ali Fuat Başgil, 10 yıl ağır hapis cezasıyla yargılandı.

***

Noktayı koyarken

Atatürk… Bir deha… Askerin siyasete karışmasının ne kadar büyük yanlış olacağını söyleyen lider.
Atatürk… Vizyon sahibi.
Sadece büyük asker, büyük kahraman değil, aynı zamanda büyük bir siyasetçi.
Asker ve siyaset ilişkisi raydan çıkınca, bunun faturasının ne olacağını önceden gören bir beyin.
“Ordu göreve” pankartları açanlar, darbe ve muhtıralara davetiye çıkaran aydınlar… Acaba… Büyük Atatürk’ü ne kadar anlıyor, ne kadar tanıyorlar?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu