YAVUZ DONAT / İstanbul raporu

Megakent sallandı… 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sevinci kursağımızda kaldı.
Çok şükür ki… Can kaybı olmadı.
Kimse aç ve açıkta kalmadı.
Geçmiş olsun İstanbul.
Bugüne kadar İstanbul‘da neler yapıldı? Neler yapılmaya devam ediliyor? Ve bazı işler neden gecikiyor?
İşte bütün soruların yanıtı… “İstanbul raporu.”
***
SON DURUM
İstanbul… Toplam yapı sayısı 7.5 milyon.
Risk altındaki yapı… 1.5 milyon.
600 bin bağımsız bölüm her an yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya.
Devlet… Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul’un 39 ilçesinde… 365 farklı alanda… Kentsel dönüşüm çalışmalarını yürütüyor.
2012-2025… İstanbul… 923 bin bölümün dönüşümü tamamlandı.
Yaklaşık… 208 bin 915 bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor.
***
BÜYÜK ŞANTİYE
Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi… 250 bin konut.
Beşte biri İstanbul’da olacak… 50 bin.
Çalışmalar devam ediyor.
Arnavutköy… Baklalı mevkiinde 28 bin 100 konutun inşaatı başladı… Ve 5 ay içinde 3 bin 900 konut tamamlanma aşamasına geldi… Yıl sonu hak sahiplerine teslim.
Geri kalan 24 bin 100 konutun inşası devam ediyor.
İstanbul’da 50 bin konut demek… “200 bin kişinin deprem riskinden kurtarılması… Ve güvenli barınma imkânına kavuşması” demek.
***
GÖZBEBEĞİMİZ
İstanbul… Türkiye’nin gözbebeği. Divan şairi Nedim‘in şiiri… Gerçeğin ta kendisi:
“Bu şehir-i İstanbul ki bi misli behadır,
Bir dengine yekpare Acem mülkü fedadır.”
Gözbebeğimiz, bundan daha güzel anlatılamaz:
“Bu İstanbul şehri paha biçilmezdir… Ve öyle ki, bir taşına bile bütün Acem mülkü fedadır.”
İstanbul… Depreme hazırlık… Kentsel dönüşüm… Günlük siyasi çekişmelerin konusu olmayacak kadar önemli bir konu. Gözbebeğimiz… Ucuz siyasete, sosyal medya zevzekliklerine ve küçük hesaplara çerez yapılmasın.
***
‘VAR HAKEMİ’ KONUŞUYOR
Mehmet Özhaseki… 21 yıl belediye başkanlığı yaptı… Kayseri… Metropol ilçe Melikgazi… Ve Büyükşehir. Kaçak gecekondulardan oluşan 50’ye yakın mahalleyi yıktı… Kentsel dönüşümü başardı. Gecekonduları önlemek için, binlerce parsel arsa dağıttı… Yok pahasına. Milletvekilliği… Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yaptı. Siyasete veda… Şimdi Kayseri‘de evinde… Okuyor… Anılarını yazıyor.
İstanbul’u onunla konuştuk… Zira… Namuslu… Özü sözü bir… Kimseden beklentisi olmayan bir hakem… “VAR hakemi” de diyebiliriz.
***
‘BİRİNCİ SORUMLULAR’
Mehmet Özhaseki‘ye soru… Herkesin kafasını kurcalayan konu:
“İstanbul’da bazı işler neden başarılmıyor? Engel ve çengel nerede? Suç kimde, günah kimde?”
Özhaseki… Tarafsız hakem… Dedi ki:
“Kimseler alınmasın… Benim düşüncem şu… Birinci derecede sorumlu olanlar, ilçe belediye başkanları.”
***
GÜNÜN SORUSU… ‘NEDEN?’
Neden ilçe belediye başkanları sorumlu? İlçe belediye başkanlarının neler yapması gerekiyor da yapmıyorlar?
Mehmet Özhaseki’nin yanıtı: Kentsel dönüşüm konuşulunca, başkanlarda bir isteksizlik oluyor.
Bir mahalleye gidecek, oturup insanlarla konuşacak… İkna edecek.
Sonra… Kentsel dönüşüm sırasında onlarca problem çıkacak… O problemleri çözmek için uğraşacak.
Eleştirenler… Küsenler… Karşı çıkanlar… Suçlayanlar… Kahredenler olacak.
Bu tür zorluklar nedeniyle, ilçe belediye başkanı arkadaşlar, kentsel dönüşüm olayında gönülsüz davranıyorlar.
İş yapmaktan kaçıyorlar… “Neden?” diye soruyorsun, topu Ankara’ya atıyorlar: Efendim, bu işleri bakanlık yapsın.
Oysa… Hangi ilçede… Hangi mahallede… Hangi evlerin sorunlu olduğunu en iyi bilecek kurum… İlçe belediye başkanlığı.
İstanbul özelinde yapılacak iş… İlçe belediye başkanları, büyükşehir belediye başkanıyla kol kola girecek… Projelerini hazırlayacaklar… Sonra da bakanlığa gelecekler… ‘Devletin imkânlarını şehrimiz için kullanın’ diyecekler.
Ama… Belediye başkanları siyaset yapıp, başka türlü işlerle uğraşıp kentsel dönüşüm gibi zor, sıkıntılı ve stresli projelerle uğraşmazlarsa sorunları çözmek güçleşir… Deprem olduğunda hep aynı kaderi yaşarız.
***
SON MODA
Mehmet Özhaseki, sohbet sırasında öyle bir şey söyledi ki… Paylaşmazsak olmaz: Son dönemlerde belediyecilikte bir moda başladı.
Gündüzleri cenaze… Akşamları nişan, düğün.
Taziye çadırına pide, ayran göndermeler… Kalabalık yerlere gidip, insanlarla elense çekip fotoğraf paylaşanlar… Dostlar alışverişte görsün.
Şehrin sorunlarıyla… Zor projelerle ilgilenmek yerine… Belediyeciliğin keyifli yanlarıyla günü geçirmek moda oldu.
***
YÜKSELEN SEKTÖR… FİTNE
Konya’da bir söz vardır… Yeri geldi, yazmanın tam zamanı:
“Sabah namazında Kapı Camii’nde bir yalan uydurdum… Öğle namazında Aziziye Camii’nde duydum… İkindi namazında Sultan Selim Camii’nde ben de inandım.”
Şimdi… Köroğlu’nun, “Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” dediği misal…
Sosyal medya devri… Uydur uydurabildiğin kadar… Sıfır sorumluluk… Ve yükselen fitne fesat, yalan, iftira.
İstanbul sallanınca… Fitne sektörü yine gaza bastı… Maksat, ortalık karışsın.
Yalancılığı meslek haline getiren o kadar çok ki… Yargı ne yapsın?
***
‘TARİHİN SERVETİ’
Atatürk‘ün sözleri… 1 Temmuz 1927… Kelimesi kelimesine:
“İki büyük cihanın buluştuğu noktada, Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan bir şehirdir.”
Geçmiş olsun İstanbul.