YAZARLAR

YAVUZ DONAT / Barışın ‘B’ harfi

Batman… ŞanlıurfaMardin… Diyarbakır… Çarşı pazar… Nabız nasıl atıyor?
Hasankeyf… Gercüş… Siverek… HalfetiNusaybin… Kızıltepe… Bismil… Dicle… Halk ne diyor?
Bölgenin özeti… Diyarbakır-Yanık Çarşı (Çarşiya Şewiti) esnafından Adnan Yalın‘ın söyledikleri:
Barış… Dünyanın en güzel kelimesi.
B harfi bile insanları mutlu etmeye yetiyor.
Savaş… Sözlüklerdeki en kötü kelime.
S harfi… Üzücü… İtici… Soğuk… İnsanın aklına ateşi, kanı, gözyaşını getiriyor.

***

İnsanlar ‘dört köşe’

Şahabettin Oğuz… 70 yaşında… Yanık Çarşı’da kime sorsanız tanır.
Eline bir puşi aldı… Katladı, üçgen yaptı… Ve sırtımıza koydu:
– Barış hediyesi… Elbisenize uydu… Güle güle kullanın.

Ve hemen çaycıya seslendi.
Sohbet… Son gelişmelere ne diyor?
Yanıt… Önce dua… Ve sonra:
“Sevincimizden dört köşe olduk… Belli değil mi? Bugünü iple çekiyorduk… Büyük Allah dualarımızı kabul etti.”

***

‘Oh ne güzel’

Bünyamin Ceylan… Çarşı esnafının eskilerinden… Komşu esnafa sesleniyor:
– Ey millet… Yavuz Abi geldi… Toplanın.
Daha önceki gelişlerimizde herkes alışverişten… İşlerin durgunluğundan söz ederdi.
Şimdi… Durgunluk yine var… Fakat…
Gündem… Konuşulan konu farklı.

Çarşı esnafı heyecanlı.
Esnafın biri… “Barışla birlikte bereket de gelecek” diyor.
Diğeri… Çarşıdaki yerli turistleri gösteriyor:
– Daha dün bir, bugün iki… Çarşıda alışveriş canlanmaya başladı bile.
Öteki esnaf:
– Gençliğimizi yaşayamadık… Barış gibisi var mı? Oh, ne güzel.

***

Yanık Çarşı

Diyarbakır’ın en eski alışveriş merkezi… İşyeri sayısı 400’ün üzerinde.
Ayakkabı… Çanta… Giyim… Çay… Kahve… Puşi… Yerel kıyafetler… Aklınıza ne gelirse.
1895… Yangın… Çarşı tamamen yanmış.

Ve… Yeniden yapılmış… “Çarşiya Şewiti” adını almış… “Yanmış, kül olmuş” anlamında.
Çarşı… Tarihi Ulu Cami‘nin bitişiğinde.
“Şehrin kalbi” sayılır.
Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir’den… Başka illerden gezmeye gelenlerin uğrak yerlerinden. Dolaşırken… Tarsuslu bir aile ile karşılaştık… Fotoğraf çektirdik.
Yanık Çarşı… Anket… Kamuoyu yoklaması:
“İnsanlar bayram yapıyorlar… Barış bayramı.”

***

Yüzler gülüyor

Mehmet Şirin Erdoğan… “Önce çayımı için, sonra konuşalım” diyor.
Çarşıdaki teklifleri kabul etseydik… 40-50 bardak çay içmemiz gerekecekti.
“Teşekkürler… Alacağımız olsun… Bir dahaki sefer” diyerek geçiştirdik.

– Mehmet… Anlat bakalım.
– Herkesi dinlediniz… Bütün söylenenlere katılıyorum… Barış iyidir… Barış kardeşliktir… Huzurdur… Berekettir… İnşallah işlerimiz açılacak… Esnafın da, müşterinin de yüzü gülüyor… Dolaşırken, suratı asık insan gördünüz mü?

***

Ulu Cami… Program önerisi

Anadolu topraklarındaki en eski camilerden.
Ne zaman inşa edildiği kesin olarak bilinmiyor.
Şehrin en eski kilisesi imiş… Milat’tan sonra 639 yılında camiye çevrilmiş.
Tarih boyunca üzerine titrenmiş… Defalarca onarılmış… Zaman içinde yeni eklemeler olmuş… Büyümüş.
Ulu Cami… İslam âleminde bilinen ve büyük öneme sahip olan bir dev eser… Külliye.
Diyarbakır’a gelip de burayı görüp gezmeyen yok gibi.
Caminin önü… Her zaman kalabalık…
Hele de bu mevsimde… Çay iç, otur sohbet et… Saatlerce.
Sohbette konuşulan konulardan biri… Herkes yazmamızı istedi.
Mesaj… Televizyonlarda program yapan arkadaşlara.
Diyarbakırlı… Hepsini isim isim tanıyor.
Sadece onları mı? Programlara katılan konukları da.
Kalabalığın isteği:
– Stüdyodan çıksınlar… Gelsinler burada, Ulu Cami önünde program yapsınlar… Sabaha kadar konuşsunlar…
Biz de onları ekranda değil, burada görelim… Meydanda izleyelim, dinleyelim.
Burada canlı yayın yapılırsa… Miting gibi olacağına bahse gireriz.

***

Kemal Dayı

Diyarbakır’da onu tanımayan yok… Xale Kemal.
Fenomen… Bir bölge markası… Meşhur, Kemal Dayı.
6 çocuğu yerel sanatçı… Düğün dernek, konser… Bütün etkinliklerde.
– Kemal Dayı, kaç çocuk var?

– 12 evlat… 4 kız, 8 erkek.
– Ya torunlarının sayısı?
Kemal Dayı, düşündü… Yutkundu… Bocaladı… Ve “Vallah… Kuran hakkı için” diyerek söze başladı:
– Bilmirem… Sayamirem.
Çevremizdekiler… Güldüler.
Sohbet… Terörsüz Türkiye… Silahlara veda… Barış… Kemal Dayı, ayağa kalktı… “Allah, bugünü de gösterdi… Çok şükür” dedi:
– Sevincimizden uçuyoruz… Aha bu meydanda (Ulu Cami önü) oyunlar oynuyoruz.

***

Bayram havası

Alaattin Çavuşoğlu… Gazi Caddesi’nin meşhur çantacısı… Ulu Cami’nin önünde karşılaştık.
İş değiştirmeye karar vermiş… Çantacılığı bırakmış.
Niyeti… İnşaatçılık. Yılların dostu… Sohbet ettik.

“Çifte bayram yapıyoruz” dedi:
– Kurban Bayramı’na hazırlanıyorduk… Ama daha önce barış bayramı geldi… Görüyorsunuz millet sevinç içinde… Hele akşam olsun asıl o zaman görün… Davul… Zurna… Halay çekenler… Bu bayram başka bayram… 50 yıldır beklediğimiz bayram.

***

Bitmedi

İnsanlar kıpır kıpır… Bölge çok canlı… Gazi Caddesi’nde zor yürüdük… Gelip geçen durduruyor… Sevincini paylaşmak istiyor.
Yıllardır… Bölgeyi böyle görmemiştik.
Devam edeceğiz… İsim isim… Ve resim resim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu