EKONOMİ

Vizyonunda teknoloji, odağında insan var

Turkcell’in 31 yılda kendi sektöründe bir okul niteliğine kavuştuğunu söyleyen İnsan ve İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, “Hiyerarşiden çok diyaloğa, rekabetten çok iş birliğine dayalı bir anlayışımız var. Bizce gerçek bağlılık, ancak böyle bir ortamda mümkün oluyor” dedi. İşe alım süreçlerinden çalışan deneyimine kadar tüm yapıyı uçtan uca dijitalleştirdiklerini anlatan Durdu, önümüzdeki dönemde yapay zekâ ve veri odaklı sistemleri daha da derinleştireceklerini belirtti. Durdu ile Turkcell’in İK yaklaşımını konuştuk…

Turkcell’in İK vizyonu hangi temeller üzerinde şekilleniyor? Turkcell’in nasıl bir kurum kültürü var?
Tüm İK yaklaşımımızı insanı merkeze alarak şekillendiriyoruz. Çalışanlarımıza sadece iş saatlerinde değil, hayatlarının her alanında iyi gelecek bir deneyim sunmak istiyoruz. Onların işini kolaylaştıran, gelişimlerini destekleyen, aynı zamanda yaşam kalitelerini artıran bir sistem sağlıyoruz. Turkcell’de kurum kültürü; birlikte düşünmenin, birlikte üretmenin ve birlikte gelişmenin yolu. Biz burada farklı fikirlerin değer gördüğü, herkesin kendine özgü yanlarıyla katkı sunduğu kapsayıcı bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Yenilikçi bakış açısını sadece teknolojiye değil, insan ilişkilerine de adapte ediyoruz. Bu da Turkcell markasını her zaman daha iyisini arayan, kendini yenileyen bir kültüre taşıyor. Hiyerarşiden çok diyaloğa, rekabetten çok iş birliğine dayalı bir anlayışımız var. Bizce gerçek bağlılık, ancak böyle bir ortamda mümkün oluyor. Turkcell’i geçen 31 yılda kendi sektöründe bir “okul” kimliğine kavuşturan anlayışın temelinde de bu prensipler yatıyor.

Dijital çağda yetenekleri çekmek ve onları elde tutmak çok önemli. Bu anlamda neler yapıyorsunuz?
Turkcell’in hem bugünü hem de geleceği için çok kıymetli olduğuna inandığımız GNÇYTNK programımızı; Full Time, Part Time ve Staj olmak üzere üç ayrı yapı altında yeniden tasarladık. Bu yıl 60 binden fazla başvuru aldığımız GNÇYTNK programımızla ülkemizin yetenekli ve yüksek potansiyelli gençlerini Turkcell bünyesine kazandırmaya devam ediyoruz. Üniversite yıllarında temas ettiğimiz genç arkadaşlarımız, mezun olduklarında yabancılık çekmeden ekibimizin bir parçası haline gelebiliyor. Bu durum hem adaptasyon süresini kısaltıyor hem de bağlılığı güçlendiriyor. Bugün Turkcell’de farklı görevlerde sorumluluk alan birçok arkadaşımızın yolunun bu programdan geçmesi, yaklaşımımızın sağlam temelleri olduğunu bize açıkça gösteriyor.

ÇALIŞAN DENEYİMİNİ ANLIK ÖLÇÜYOR
Dijitalleşmeyi İK süreçlerine nasıl entegre ediyorsunuz?
İşe alım süreçlerinden çalışan deneyimine kadar tüm yapıyı uçtan uca dijitalleştiriyoruz. Süreçleri yalınlaştırmak, hızlandırmak ve kişiye göre uyarlamak adına pek çok süreci yeniden ele alıyoruz. Bu dönüşümde temel çıkış noktamız ise çalışan deneyimini bütünsel olarak iyileştirmek. İşe alım süreçlerimizde ise HiriBot uygulamamız ile adaylarımızın yanında oluyoruz. Bu uygulama, görüşme notlarını otomatik olarak kayıt altına alarak, işe alım uzmanlarımızın sürece daha fazla odaklanmasına imkân tanıyor. Toplu alımlarda kullandığımız video mülakat sistemimizle de adaylar zaman ve mekân sınırı olmadan sürece kolayca katılabiliyor. Mevcut çalışanlarımız için ise sadece bir uygulama değil, aynı zamanda bir aidiyet platformu olan T.Life’ı hayata geçirdik. T.Life çalışanlarımızın tüm İK servislerine tek noktadan ulaşılabilmesini sağlıyor. Bu uygulama ile çalışanlarımız geri bildirimden ödüllendirmeye, sosyal etkileşimden akış onaylarına ve sağlık hizmetlerine kadar pek çok ihtiyacı tek bir adres üzerinden karşılayabiliyorlar. Bir diğer önemli uygulamamız ise bu yıl hayata geçirdiğimiz “eXcellence” platformu. Bu sistemle çalışan deneyimini anlık olarak ölçüyor, geri bildirimleri doğrudan ilgili süreç sahiplerinin ekranlarına yansıtıyoruz. Böylece yalnızca yıllık araştırmalara bağlı kalmadan, çalışan deneyimini yaşayan ve yöneten bir yapı haline getirdik. Tüm bu uygulamalar sayesinde, eşsiz insan deneyimi için İK süreçlerimizi dijitalleştirmeye devam ediyoruz. Turkcell’in güçlü teknolojik altyapısını İK süreçlerine daha etkin şekilde entegre ederek, çalışan deneyimini uçtan uca dönüştürmek için gerekli adımları atıyoruz. Önümüzdeki dönemde yapay zekâ ve veri odaklı sistemleri daha da derinleştirerek bu dönüşümü güçlendirmeyi hedefliyoruz.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ İNSAN ODAKLI DİJİTAL DENEYİM
Çalışanlarınızın beklentilerini karşılamak adına neler yapıyorsunuz?
Çalışanlar artık yalnızca maaş ve yan haklar değil; esneklik, anlamlı bir iş deneyimi, kişisel gelişim imkânları, iş-yaşam dengesi ve psikolojik güvenlik gibi alanlarda da kurumlarından destek görmek istiyor. Turkcell olarak sadece bugünü değil, geleceğin iş gücü beklentilerini de gözeterek yapımızı sürekli geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda ilk adımı esnek çalışma modelimizi kalıcı hale getirerek attık. Yaklaşık 10 yıl önce temellerini attığımız çalışma modelimiz, bugün hem bireysel verimliliği hem de iş-yaşam dengesini güçlendiren temel yapı taşlarımızdan biri. Çalışanlarımıza yan haklar sunduğumuz FlexMenü uygulamamızı kişiselleştirme imkânı sağladık. Turkcell çalışanlarının gelişim yolculuğunu desteklemek amacıyla dijital akademi platformlarımızda yüzlerce eğitim sunuyor; deneyimsel öğrenme, liderlik gelişimi, teknik beceri artırımı gibi alanlara özel programlar geliştiriyoruz. Çalışanlarımıza rehberlik hizmetlerinden dijital terapi oturumlarına, bireysel koçluklardan sosyal etkinliklere kadar çok çeşitli kaynaklar sunuyoruz. Çalışırken yüksek lisans ve doktora yapma fırsatı, yurt dışı deneyim olanakları, rotasyon uygulamaları, iç ilan sistemi gibi araçlarla da çalışanlarımızın kariyerlerini zenginleştirmelerine destek oluyoruz. Amacımız Turkcell ailesinin tüm mensuplarının kurumu sadece bir işveren değil; uzun soluklu bir yol arkadaşı olarak görmelerini sağlamak.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu