Gazi Üzeyir Civan (ahaber.com.tr)
GAZİ ÜZEYİR CİVAN: CENNET VATANIMA İKİNCİ KOLUM DA FEDA OLSUN
Gazi Üzeyir Civan, “15 Temmuz’da bu vatan sağcısıyla solcusuyla , Çerkeziyle hepimizin Bu vatana sımsıkı sarılmamız lazım. 15 Temmuzdaki gibi alçaklara yeryüzündeki en büyük karşılığı verdik. 9 yaşında şehit ve gazilerimiz var. Sabah saatlerinde hava limanına gidiyorduk. Tuzla gişelerine geldiğimizde hain şebekenin orada olduğunu gördük. Yakındayken buna kayıtsız kalamazdım. Orada bulunan kalabalığa asker polis kardeştir diye slogan attırdım. Hainlere alet olmasınlar diye uyandırmaya çalıştım. Zırhlı araçlardan kurşunlar vızıldarken kardeşin kardeşi vurmaması için yolun ortasına kadar geldim. Yolun karşısında birkaç askeri görüp uyarmak için ellerimi kaldırıp uyarmak için hepimiz kardeşiz dişe bağırdım. Fakat ellerim havadayken birden bir çınlama ile sol kolumu kaybettiğimi gördüm sağ elimi kaldırdığımda bir parmağımın kanadığını ve sol kolumun ise parçalandığını gördüm. Iraklı Göçmen kardeşlerimiz yanıma geldi. Beni sakin bölgeye aldılar. Hastanede kolumu kaybetmiştim fakat cennet vatanımı kaybetmemiştim. Bu vatana sahip çıkan kahraman evlatlarımız vardı. O gece milletin külünü üflediler fakat yanan onlar oldu. Rahmetli annem 3 ay sonra rahmetli oldu. Annem beni gördüğünde fotoğraf çekilirken annemin gözü kolumdaydı. Annem son nefesindeyken anamın gözü kolundaydı. 253 vatan evladı gitti. Bu vatana sahip çıkan tüm milletimize saygılar tutuyorum” dedi
İLHAMİ ÇİL: HAİNLERE KARŞI YÜRÜRKEN ELİMİZDE SADECE TÜRK BAYRAĞI VARDI
15 Temmuz Derneği Vekili İlhami Çil “15 Temmuz günü bir kalkışma olduğunu gördük. Milletin karşısında sanki bir terörist geliyormuş gibi nişan aldıklarını gördük. O gün meydanlara çıkan tüm kardeşlerimiz bunları Mehmetçik kardeşim, yeğenim diye sesleniyorlardı. Fakat düşmanlar için kullanılan tüm mühimmatları halkın üzerine kullanıyorlardı. Köprüden ayrılamadık. Köprüye geldiğimizde önümüzde bir Türk bayrağı vardı. O kalabalık ile yürüdük. Hainlere karşı yürüyorduk. Elimizde sadece gazilerimizin kanıyla sulanmış Türk bayrağı vardı. Bizi taradılar. Ayak bilek kemiğimden yaralandım. Biz yine de yürümeye çalışıyorduk. Bir annenin babanın evladına yapacağı gibi koşup beni silahın altından ateş hattından kurtarmaya çalışıyorlardı. Biz aziz bir milletin evladıyız. Ondan dolayı mutluyuz gururluyuz. Ambulansa ve polis aracına dahi ateş edip vurun talimatı veriyorlardı. O gece vurulduğumuzda burayı onlara terk etmeyin burasını onlara dar edin dedik. Kendi iradesine ve liderine sahip çıktık. Unutmayalım unutturmayalım. Bu şehit yakınları ve gaziler ile aileleri bize emanettir, biz vatan için mücadele ettik” dedi.
15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç (ahaber.com.tr)
HAKKI TURUNÇ, “ÜLKEYİ BÖLÜP PARÇALANMASINI MİLLET ENGELLEDİ”
15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç ise “Ben gazi veya şehit olmadım. Bu hain girişimde bulunan askerlere neden kardeşlerinize silah doğrultuyorsunuz denildiğinde emir aldıklarını söylediler. Büyükşehir belediyesi önünde Saraçhanede açılan ateşle ayağımın dibine düşen mermi kovanlarını tiksinerek yerden aldım ve sakladım. Ben darbeleri hatırlıyorum. Siyasetçi ve demokrat gibi gözükenleri hatırlıyorum fakat 15 Temmuzdaki gibi milletin üzerine kurşun yağdırıldığını hatırlamıyorum. İyi ki bu duygulara sahibiz. Ülke bölündüğünde hükümet düştüğünde sistemin dışına atıldığında ülkeyi bölüp parçalayacaklardı. ABD, İngiltere, İsrail ve diğer güçler tarafından paylaşılacaktı. Vatan kurtulacaksa canımız feda olsun diyen ruha çok şeyler borçluyuz. Bağımsız ve hür bir ülkeyi bize hediye ettiler. Yine de olsa binlerce insanımız yine önlerine bent olacak ve mücadele verecektir. Kahramanlık destanı yazanlara minnettarlığımı sunuyorum. Bu vatan bize ecdatlarımızdan emanettir onu sonuna kadar koruyacağız” ifadelerini kullandı.
