MANŞETLERYAŞAM

Türkiye’nin 64 yıllık başarı serüveni! “Togg Türk otomotiv tarihinde üçüncü önemli kırılma noktamızdır”

Türkiye’nin yerli otomobil hayali, 1961 yılında üretilen “Devrim” otomobiliyle ilk kez somutlaştı, seri üretime geçemese de “Devrim”, Türkiye’nin sanayileşme vizyonunda önemli bir dönüm noktası oldu.

(Foto: AA) (Foto: AA)

Aradan geçen yıllarda gelişen Türkiye’deki otomotiv ekosistemi, bugün Togg’un üretimiyle yeni bir evreye taşındı. Türkiye, sahip olduğu otomotiv ekosistemiyle hem Avrupa‘da hem de küresel arenada önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor.

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Avdagiç, Türkiye’deki otomotiv üretiminin başlangıcının Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar geri gidebileceğini söyledi.

(Foto: AA) (Foto: AA)

1929’da İTO’nun işlettiği Tophane Ambarlarını Türkiye’de otomobil üretilebilmesi için dünyanın en büyük motorlu taşıt üreticisi olan Ford Motor Company‘e devrettiğini anlatan Avdagiç, böylece Tophane’de Türkiye’de ilk otomotiv fabrikasının kurulduğunu kaydetti.

Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Amaç hem Türkiye hem de Rusya ve bölge ülkelerine burada montajı yapılan araçları ihraç etmekti. Çeşitli nedenlerle bu proje kısa bir süre sonra sona erdi ama Türkiye’de otomobil üretme geleneğini ve sevdasını da başlattı. Elbette gerçek kırılma noktası, 1961’de Türk mühendislerinin otomotivde yerli ve milli bir üretim olabileceği algısını yerleştirdiği Devrim’in imal edilmesi oldu. Çeşitli siyasi ve ekonomik nedenlerle gerekli desteği bulamamış olsa da bir zihniyet ‘devrim’ine de işaret eder.”

(Foto: AA) (Foto: AA)

“TOGG, DEVRİM’İN BAŞLATTIĞI BAŞARI HİKAYESİNİN 21’İNCİ YÜZYILDAKİ ADIDIR”
İTO Başkanı Avdagiç, 1960’lı yıllarda BMC’nin, Otosan’ın montaj ile başlayıp artan yerlilik oranıyla devam eden sürecin, 1970’lerde Oyak-Renault ve TOFAŞ’ın yabancı işbirlikleriyle iyice geliştiğini ve ciddi bir ekosistemin oluşmasını sağladığını belirtti.

Avdagiç, merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın “Kendi tankımızı, kendi topumuzu, kendi otomobilimizi yapacağız” retoriğine vurgu yaptı.

Bu ekosistemin üzerine 1980’lerde merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın gerçekleştirdiği ekonomik değişimle yeni bir dönem inşa edildiğini dile getiren Avdagiç, şöyle devam etti:

“Bu da ikinci büyük kırılmaydı. Türkiye dış dünya ile bütünleşik ve rekabet edebilir bir otomotiv tedarik sanayisi ortaya koymakla kalmadı, aynı zamanda Ford Otosan, Toyota Türkiye, Hyundai Assan gibi firmalar ülkemizde üretim üsleri kurdu. ‘Otomotivin tekeri bir kez yol ile buluşunca’ gerisi geldi. Dünyadaki rekabet ve gelişmeleri takip eden AR-GE merkezleri kuruldu, mühendislik kabiliyetimiz gelişti, tasarım ve geliştirme becerimiz yükseldi. Bu yükseliş, siyasi özgüvenin ekonomik özgüvenle buluştuğu son 25 yılda, yerli ve milli üretimin çeşitli alanlardaki başarılı sonuçlarıyla dışa vurdu. Otomotiv sektöründe ise bu sonuç, Türkiye’nin otomobili Togg ile oldu. Bana göre Togg, Türk otomotiv tarihindeki yüksek teknolojiyle bütünleşmiş üçüncü önemli kırılma noktamızdır. Hatta Togg, Devrim’in 64 yıl önce başlattığı başarı hikayesinin 21’inci yüzyıldaki adıdır. Artık yüzde 100 elektrikli üretilen, yurt dışına pazarlanan, kullanıcının ‘İyi ki almışım’ dediği yerli bir markamız var.”

“TOGG DİJİTAL GELECEĞİMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR KAPIYI ARALAMADI, SONUNA KADAR AÇTI”

Şekib Avdagiç, küresel otomotiv sektöründeki dönüşüme değinerek, elektrikli otomotive geçişin baş döndürücü bir hızla geliştiğine işaret etti.

Avdagiç, Türkiye’nin otomotiv sanayisinin 2024’te 1 milyon 468 bin 393 motorlu araç üretimiyle Avrupa’da 4’üncü büyük üreticisi olduğuna dikkati çekti.

Ekonominin hassas bir süreçten geçerken bile otomotivde avantajlarını korumayı başardığını belirten Avdagiç, “Tedarik sanayi vurgusu önemli. Çünkü otomotiv üretimi ile 1 birim üretim başına 6,2 birim yan etki elde ediliyor. Yani tedarikçiler, lojistik, mühendislik, yazılım ve finans da dahil edildiğinde otomotiv sektörünün GSYH etkisi çok yüksek. O yüzden sadece üretimde değil, endüstriyel bilgi üretiminde de önde olmalıyız. Togg bizim için bu bağlamda bir eşik oldu. Eşikten de öte… Togg dijital geleceğimiz için önemli bir kapıyı aralamadı, sonuna kadar açtı. Akıllı cihaz, yeni nesil araç geliştirme yarışında sembol bir proje olarak yeni markalara ilham veren, yol gösteren bir kutup yıldızı oldu.” şeklinde konuştu.

Avdagiç, bazı firmaların daha önce “elektrikli otobüs” üretimini başlatması ve ardından Togg’un üretilmesiyle diğer bazı firmaların da “elektrikli ticari araç” üretimine yönelmelerinin sadece sektörü değil tedarik sanayisini çok hızlı dönüştürdüğünü ve geliştirdiğini söyledi.

Togg üretiminin başlamasını, “yerli pil üretimi, elektrik motoru üretimi, çeşitli diğer parçaların yerlileştirilmesi gibi çalışmalarla, klasik içten yanmalı motorlu marka-modeller için yapılan üretimlerin elektrikli araç pazarına doğru dönüşümü” açısından önemli bir fırsat olarak gördüklerini anlatan Avdagiç, şunları kaydetti:

“Türkiye bu alanda birçok şeyi başaracak potansiyele sahip. Sadece 200’e yakın otomotiv AR-GE merkezimizin bulunması bunun önemli bir göstergesi. Eminim ki üretim yeni dönemde batarya modül üretimleri, yazılım tabanlı araç sistemleri, otonom sürüş algoritmaları, geri dönüştürülebilir malzeme teknolojileri gibi yüksek teknoloji alanlarına kayacak. Bu alandaki firmaları geliştirip büyütecek. Hükümetin de bu çalışmaları vergi, teşvik ve benzeri politikalarla desteklemesi çok önemli. Zaten Bosch, Valeo, Mahle, ZF, Continental gibi dünya devlerinin tedarik zincirinde Türk firmaları önemli bir yere sahip. Yani bizim tedarik firmalarımız Avrupa pazarına yüksek hacimli ihracat yapıyor. Bugün dünya markası olan birçok otomobile orijinal parça üretimleri gerçekleştiriyoruz. Yine inverter, motor gövdesi, kablo sistemleri gibi komponentleri üretme kabiliyeti olan birçok büyük yerli firma, bu dönüşüm için yatırımlara başladı. Ayrıca AR-GE merkezleri olan tedarikçiler de elektrikli araçlara uygun yeni ürünler geliştiriyor. Elbette bazı tedarikçiler de zorlanacak ama zorlananın yerine hazırlık yapanlar geçecektir ve bu ekosistem hep canlı kalacaktır.”

Avdagiç, bu süreçte yazılım ve batarya teknolojilerine daha fazla yatırım yapılması, tedarik sanayisinin dijital ve yeşil dönüşümünün desteklenmesi, nitelikli işgücü yetiştirmeye hız verilmesi ve KOBİ’lerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

“BİR ÜLKENİN SANAYİSİNİN VE TEKNOLOJİSİNİN İZİ SADECE OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEN SÜRÜLEBİLİR”

Avdagiç, otomotiv sanayisinin ihracat, istihdam ve AR-GE yatırımları açısından ekonomiye katkısına dikkati çekerek, otomotiv sanayisinin Türkiye’nin ihracatında uzun yıllardır birinci sırada yer alan sektör olduğunu anımsattı.

Sektörün, 2024’te de 37,2 milyar dolarlık ihracat ile birinci sırada yer aldığına işaret eden Avdagiç, “Sektörde mavi yakalıdan beyaz yakalıya kadar 250 bini aşkın insan çalışıyor. İşte sektör bu 250 bin kişiyle Türk emeğinin niteliğini ve araştırma ruhunu geliştiriyor. Ayrıca teknoloji ve tasarımı yakından takip etmeyi zorunlu kılan yapısı sebebiyle de AR-GE’yi üretimin önünde tutuyor. Bu üç özellik sebebiyle ekonomimizin hareketlendirici unsurudur.” dedi.

Avdagiç, bir ülkenin sanayisinin ve teknolojisinin izinin sadece otomotiv sektöründen sürülebileceğini, endüstriyel bilgi birikiminin, insan gücünün ve teknolojinin gelişiminin önce bu sektörde başlayıp sonra diğer sektörlere yayıldığını ifade etti.

“TÜRKİYE, TOGG İLE SEKTÖRDE YENİ GİRİŞİMLER VE TEKNOLOJİ YATIRIMLARI TEŞVİK EDECEK BİR AŞAMAYA GEÇTİ”
İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’nin Togg ile “otomotivde kendi markasını yaratma” eşiğini aştığını ve bu atılımın sektörde yeni girişimleri ve teknoloji yatırımlarını teşvik edecek bir aşamaya geçtiğini dile getirdi.

Avdagiç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü Togg, kalitesi tescillenen 5 yıldızlı bir otomobildir, müthiş dayanıklıdır. Bu nedenle Togg, bahsettiğiniz dalgaya yol açabilir demiyorum, yol açmıştır diyorum. Unutmayalım ki Türkiye halihazırda birçok otomobili, otobüs, kamyon gibi ticari araçları üretme kapasitesine sahip. Böyle olduğu için Togg ortaya çıktı. Togg, ‘Tamam, bizim de bir yerli otomobil markamız oldu’ cümlesinin ötesine geçti. Dünyadaki elektrikli araç gelişimine bağlı olarak yeni girişimlerin ve teknoloji yatırımlarının tetikleyicisi olabileceğini gösterdi.”

Togg’un öncülüğünde gelişen yeni dönemin yerli ekosistemde AR-GE, yazılım, batarya teknolojileri ve mobilite çözümleri alanlarında yeni bir bakış açısının önünü açacağını kaydeden Avdagiç, Togg’un yurt dışında da satılmaya başlanmasının hem ihracat potansiyelini olumlu etkileyeceğini hem de yeni girişim ve yatırımları teşvik edeceğini sözlerine ekledi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu