Türkiye’den İnsan Ticaretine karşı kararlı duruş: Ulusal eylem planı devrede
Göç İdaresi Başkanı Hüseyin Kök, 30 Temmuz Dünya İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yaptı. Türkiye’nin insan ticaretiyle mücadelesinde yürüttüğü kapsamlı faaliyetleri anlatarak, “Çağımızın modern köleliği” olarak tanımladığı insan ticaretine karşı uluslararası standartlarla ve mağdur odaklı yaklaşımla kararlı bir mücadele yürütüldüğünü vurguladı.
HER İHBAR BİR HAYAT KURTARABİLİR
İnsan ticaretinin cinsiyet ve uyruk ayırt etmeksizin ağır bir insan hakkı ihlali olduğunu belirten Kök, vatandaşları şüpheli durumlarda duyarlı olmaya davet etti. “Her ihbar bir hayat kurtarabilir” diyen Kök, Göç İdaresi’nin 7/24 hizmet veren çok dilli bilgi ve ihbar hattı YİMER 157 ile 112 Acil Çağrı Merkezi üzerinden yapılacak bildirimlerin sürecin başlatılmasında hayati önem taşıdığını söyledi.
MÜCADELE 2000’Lİ YILLARDA HUKUKİ ZEMİNLE BAŞLADI
Türkiye’nin insan ticaretiyle mücadelesinin uluslararası hukuk çerçevesinde 2000’li yıllarda Palermo Protokolü ve eklerinin imzalanmasıyla güç kazandığını belirten Kök, 2002 yılında Türk Ceza Kanunu’nda yapılan düzenlemeler ve ardından oluşturulan ulusal eylem planlarıyla sürecin kurumsallaştığını ifade etti. Avrupa Konseyi Sözleşmesi ile mağdur haklarının güçlendirildiğini aktaran Kök, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 2013’te kurulmasıyla birlikte mücadelenin daha sistematik hale geldiğini vurguladı.
2025-2030 ULUSAL EYLEM PLANI DEVREDE
Kök, insan ticaretiyle mücadelede yeni dönemin yol haritası olan 2025-2030 İnsan Ticareti ile Mücadele Ulusal Eylem Planı’nın, 15. Göç Kurulu’nda kabul edilerek 29 Ocak 2025 itibarıyla uygulamaya konduğunu belirtti. Bu planın, kurumlar arası işbirliğini güçlendirmeyi, mağdur odaklı hizmetlerin kalitesini artırmayı ve suçun önlenmesine yönelik yeni mekanizmalar geliştirmeyi hedeflediğini söyledi. Planın koordinasyonu Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülüyor.
MAĞDUR TESPİTİ VE KORUMA SÜRECİ ÇOK PAYDAŞLI YÜRÜTÜLÜYOR
İnsan ticareti mağdurlarının tespitinin hassasiyetle ele alındığını vurgulayan Kök, sürecin kolluk kuvvetleri, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının yönlendirmeleriyle çok paydaşlı biçimde başlatıldığını aktardı. İlk temas anından itibaren mağdur olduğu değerlendirilen kişilere güvenli barınma, mali destek, sağlık ve eğitim hizmetlerine erişim, psiko-sosyal destek ve adli yardım gibi hizmetlerin sunulduğunu açıkladı.
MAĞDUR DESTEK PROGRAMI VE GÜVENLİ GERİ DÖNÜŞ SEÇENEĞİ SUNULUYOR
Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen mağdur destek programı kapsamında, mağdura talebine göre Türkiye’de güvenli barınma ve destek sağlandığını veya yabancılar için güvenli geri dönüş sürecinin işletildiğini belirten Kök, 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında mağdurlara özel ikamet izni türü düzenlendiğini de hatırlattı. Sığınma evlerinin kapasitesinin artırılmasıyla mağdurların daha güvenli alanlara erişimi sağlandığını söyledi.
TOPLUMSAL FARKINDALIK MÜCADELENİN TEMELİ
Göç İdaresi Başkanı Kök, insan onurunun korunmasının temel ilke olduğunu belirterek, “Bu ağır insanlık suçu karşısında kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve bireylerin birlikte hareket etmesi zorunludur. Toplumun tüm kesimlerini şüpheli durumları yetkili makamlara bildirmeye ve mağdurların sesi olmaya davet ediyoruz” dedi.
