GÜNDEMMANŞETLER

Türk güvenlik personeli Gazze’ye gidecek mi? Başkan Erdoğan açıkladı: Kapsamlı müzakereler yapılıyor

Başkan Erdoğan ve NATO eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (Reuters)Başkan Erdoğan ve NATO eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (Reuters)

“MISIRSA MISIR KESTANEYSE KESTANE”

SORU- NATO eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg anılarını yazdığı bir kitap çıkardı ve orada sizinle yaptığı görüşmelere de bir yer ayırdı, bazı örnekler verdi. Bu görüşmelerin çok samimi, havada geçtiğini vurguladı. Siz özellikle Batılı liderlerle yaptığınız görüşmelerde, yürüttüğünüz ilişkilerde bu tür samimi temasların Türkiye’nin tezlerini anlatma noktasında ne kadar katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Haşlanmış mısır ikram etmişsiniz, hatırlıyor musunuz?

Hatırlamaz olur muyum? Zaten gelen misafirlerimize mevsim ne ise ona göre mısırsa mısır, kestaneyse kestane, hep ikramda bulunuruz. Sayın Stoltenberg gerçekten NATO Genel Sekreterleri içerisinde olumlu yaklaşımları olan bir isimdi. Ailece misafirim olmuştu, Boğaz’da ailece gezi yaptığımız bir dostumuz, arkadaşımızdı. Bunlar sıradan olaylar değil. Diplomasinin gereği bu. Onun için de bu tür ilişkiler önem arz ediyor. Şu andaki Genel Sekreter arkadaşımız Mark Rutte ile de ilişkilerimiz gayet iyi. Sayın Stoltenberg’in bunları hatıratının içerisinde değerlendirmiş olması, ilişkilerimizin devamının ne kadar önemli olacağını göstermesi bakımından da isabetli olmuş. İnşallah ilk görüşmemizde bu kitabı da karşılıklı tahlil ederiz.

“DİYARBAKIR’DA YAŞANANLARA ÜZÜLDÜM”

SORU – Sayın Cumhurbaşkanım, Terörsüz Türkiye meselesiyle ilgili bir soru soracağım. DEM Parti, son dönemlerde biraz bu süreçte olumsuz bir tutum takınıyor mu, böyle bir gözleminiz var mı? Diyarbakır’da bir gösteri yaptılar, orada bir takım nahoş sözler söylendi. Nedir düşünceniz? Yani DEM Parti, başlangıçtaki tavrını hala sürdürüyor mu, yoksa biraz bir gevşeme mi var?

Doğrusu DEM Parti’den bu tür bir yaklaşım olmasını istemezdim. Bu hafta sonuna kadar zannediyorum DEM Heyetini kabulümüz olacak, görüşeceğiz. Bu konuları da kendisiyle masaya yatıracağız. DEM Heyetinin bu anlayış içerisinde olduğunu da düşünmüyorum, düşünmek de istemiyorum. Daha çok Pervin Hanım’la bu konularda görüşmelerimiz oldu. İnşallah bu hafta sonu yapacağımız görüşmede bu konuları da tekrar değerlendirme fırsatımız olacak. Çünkü Terörsüz Türkiye’nin sadece bize değil, tüm Türkiye’ye faydası var. Lazıyla, Türküyle, Kürdüyle, hepimize, 86 milyonun tamamına faydası var. Biz ülke “Terörsüz Türkiye havasına artık büründü” diye düşünürken bu tür şeyleri Diyarbakır’dan duyunca doğrusu üzüldüm. Bir an önce inşallah bundan tekrar sıyrılarak barışın, huzurun ve kardeşliğin egemen olduğu Türkiye’yi inşa ve ihya edelim. Bunu başaralım.

“CHP RAHATSIZ OLACAK DİYE TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİNİ RİSKE ATMAYIZ”

SORU – Irak ve Suriye tezkeresi Meclis’te oylanırken CHP ret oyu verdi. Suriye’de en olmamız gereken dönemde ret oyu vermesi ne anlam taşıyor? Bir anlamda sanki hani ‘askerlerimiz orada olmasın’ gibi bir yorum da çıktı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir diğer sorum da; şimdi girişte söylediniz, Eurofighter alımıyla ilgili Umman ve Katar’la görüştüğünüzü. Sayı belli mi? Üretici firmalar ikinci bir ülkeye satılmasına onay veriyor mu? Hukuki çerçevesi konuşuldu mu?

Irak ve Suriye’de neden bulunduğumuzu artık cümle alem biliyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi hala, biz oralarda niye varız, bunu öğrenemedi. Sıkıntı burada. CHP, bu meselenin parti meselesi olmayıp memleket meselesi olduğunu da bir türlü anlayamadı. Ama bu gelişmeler zannediyorum CHP’nin de bunu anlamasına yarayacak. Çünkü tabandan onlara da ciddi bir baskı geleceğine inanıyorum. Suriye’de, Irak’ta yürütülen mücadele, sadece teröre karşı bir mücadele değil, aynı zamanda Türkiye’nin bekasına karşı oynanan oyunu bozma operasyonudur. Bunun da neticelerini aldığımıza inanıyorum. Kaldı ki istikrarsızlığın yaşandığı yerlerde dikkat edelim, terör örgütleri palazlanır. Biz onlara asla bu fırsatı vermememiz lazım. CHP yönetimi, sınırlarımızın ötesindeki tehlikeleri bertaraf etmemizden neden rahatsızlık duyduklarını çıkıp açıklamalı. Elbette biz, Türkiye’nin güvenliğini CHP’liler rahatsız olacak diye riske atamayız. Eurofighter konusuna gelince biz burada şu anda iki ülke ile görüşme yürütüyoruz. Biri Katar, diğeri Umman. Şimdi bu görüşmeleri ben de yaptım. Savunma Bakanım, Dışişleri Bakanım, onlar da bu temasları gerçekleştirdiler. Bu görüşmeleri bundan sonraki süreçte de yürütecekler. Bunları süratle bir sonuca bağlayarak, inşallah Hava Kuvvetlerimizi çok daha güçlendirelim istiyoruz. Bu uçakların alımıyla birlikte Hava Kuvvetlerimiz çok daha güçlü hale gelecektir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu