YAZARLAR

TUBA KALÇIK / Hadise toplumsal dejenerasyona su taşıyor

Manifest müzik grubunun 6 Eylül’de verdiği konser hepimizin malumu… Grubun sahnedeki dans şovları sosyal medyada tepkiyle karşılanmıştı. Tam da bu süreçte Hadise sosyal medya hesabından mesaj yayınladı. Hadise galiba fırsat bu fırsat deyip Manifest üzerinden yine kendini mağdur gösterme peşinde. Bu ülkeye böyle absürt denebilecek bol erotizm kokan şovları, ölçüsüzce dekolte kıyafetleri ithal eden isimlerin başında Hadise geliyor. Son zamanlarda işin dozunu gerçekten kaçırdı. Manifest’e sözüm ona ‘destek’ mesajında da “Baskılara maruz kaldım, kimsenin sesi çıkmadı” diyor. Hadise ne baskısına maruz kalmış, bileniniz var mı? Sahnede yataktan, duş almaya kadar birçok atraksiyonu yaptı

2 gün boyunca Harbiye‘de. Gelen tepkileri umursamadı bile. Zira umursamış olsaydı, konserin ikinci gününde de aynı şevkle devam etmezdi bu şovlarına. Yaptığı açıklamada beni rahatsız eden nokta ise kadının özgürlüğünü erotik şovlara, çıplak denebilecek düzeydeki kıyafetlere bağlaması. Eğer unuttuysa hatırlatayım Hadise’ye; bunlar kadının özgürlüğü değildir, tam tersi kadın bedeninin metalaştırılmasıdır. Kadının cinsel obje haline getirilmesidir. Kadın özgürlüğü adı altında kendi yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışsa da gerçek böyle değil maalesef…

Kadınların özgürlüğü beden çıplaklığına indirilmeyecek kadar önemli bir konudur. Bilemem farkında mı ama Hadise böyle açıklamalar yaparak aslında kadınlara zarar veriyor. Böyle ‘ucuz’ sayılabilecek açıklamalara son vermesi gerektiğini düşünüyorum.
Hadise artık şarkılarıyla değil, sosyal medyadaki açıklamalarıyla, Amerikan özentisiyle masanın üzerine çıkıp verdiği pozla, sahnedeki şovlarıyla ve aşk hayatıyla gündeme geliyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek mi yapıyor bunu bilmiyorum ama toplumsal dejenerasyona su taşıdığı kesin.

İSRAİL’E TEPKİLER GİDEREK BÜYÜYOR
İsrail’in Gazze’deki soykırımına dünya sinemasının ünlü isimlerinden de tepkiler gelmeye devam ediyor. GÜNAYDIN‘da yer alan habere göre; 1300’den fazla sanatçı İsrail film şirketleriyle çalışmama kararı almış. İsrail’e karşı ciddi düzeyde bir boykot var beyazperdeden. Bu boykotu çok anlamlı buluyorum. Her geçen gün de tepkiler artıyor.

Netanyahu ve ekibi İsrail’i ‘terör devleti’ haline getirdi. Bir ülke dünya kamuoyu nezdinde kendini ancak bu kadar kötü bir duruma düşürebilirdi. Netanyahu bunu başardı. İsrail yüzyıl da geçse artık ‘soykırımcı’ bir ülke olarak anılacak. Batı dünyasında İsrail’in soykırımcı politikasını destekleyen yönetici kadrosu da aynı suça ortaklık ediyor.
Sanat dünyasından gelen ciddi tepkileri umursamazmış gibi davransalar da ileride tarih Netanyahu ve destekçilerini soykırımcı olarak yazacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu