TUBA KALÇIK / Ayşe Tokyaz’ın abisi Abdülkadir Tokyaz GÜNAYDIN’a konuştu ‘TV’lerde izlediğimiz vahşet gelip bizi buldu’

Sevgilisi tarafından katledilen hemşirelik öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın abisi Abdülkadir Tokyaz GÜNAYDIN’a konuştu: “Televizyonlarda izlediğimiz vahşetin, gelip 1200 km ilerideki bizi bulacağı aklıma gelmezdi… Kardeşim, Münevver Karabulut ile aynı kaderi paylaştı!”
Ayşe Tokyaz‘ın abisi Abdülkadir Tokyaz, öyle açıklamalar yaptı ki… İçinde dram da vardı, ailelere dersler de… Tokyaz isyanını şu sözlerle dile getirdi: “Kızları kandırıp, gözünü boyayıp, sonra da tehditle yanında tutuyor böyleleri. Ben de erkeğim. Ben de sevdim ama reddedilince gururlu biçimde çekildim. Nasıl kıyıyorlar kızlarımıza? Aklım almıyor. Allah bizim gibi kimseyi yakmasın, ocağına böyle ateş düşürmesin. En ağır cezayı alırsa, içimize su serpilecek. İnşallah en ağır cezayı alır da, başka kızlarımız aynı kaderi yaşamaz.” İşte çok konuşulacak röportaj…
Kız kardeşiniz Ayşe Tokyaz katledildi, başınız sağ olsun. Neler söylemek istersiniz?
Güler yüzlü, hayat doluydu kız kardeşim. Ayşe dediğimiz zaman aklımıza onun kankası gelirdi. Ben Ayşe’nin de Esra’nın da babaları gibiydim. Onların her şey ile yakından ilgilenirdim. Onlar benim çocuklarım gibiydi. Hatta kızları nasıl evlendireceğim derdim. Onlar uzakta olduğu için aile grubumuzda sürekli yazışırdık. Dertlerini paylaşırlardı bizle. Benim adresimi, ailemin ev adresini söyleyerek, kardeşimi tehdit etmiş.
İSTANBUL BİZİ YUTTU
Ben İstanbul‘u hiç sevemedim. 2015’de İstanbul’a taşınmıştık. Çok az bir süre kaldık, anneme ‘İstanbul’dan gidelim. Ben ailedeki tek erkeğim. Dört tane kızkardeşim var, bu şehir bizi yutar’ dedim. Gerçekten de İstanbul bizi yuttu.
KARDEŞİMİN TELEFONUNA CASUS YAZILIM YÜKLEMİŞ
Cemil Koç’un varlığından haberiniz var mıydı?
Benim haberim yoktu. Zaten benim haberim olsaydı, müdahale ederdim. Kimdir, nasıl bir insandır diye araştırma yapardım. Yüz yüze oturur konuşurdum. Ama varlığından bilgim yoktu. Ayşe’ye bu adamdan uzak dur, sana zarar verir diye uyarmışlar. Ayşe’nin telefonu kırılıyor, bu adam da telefon alıyor. Eminim ki, bu adam kardeşimin telefonuna casus programı yüklemiş. Adam o günden sonra her şeyden haberdar olmaya başlıyor. Kardeşim ne yapıyorsa biliyormuş. Kardeşim ayrılıyor, ayrıldıktan sonra Cemil Koç tehdit etmeye başlıyor. Benim adresimi, ailemin ev adresini söyleyerek, kardeşimi tehdit etmiş. Ayşe’ye gözdağı vermek, gücünü ispatlamak için her türlü şeyi yapmış. Ayşe’ye psikolojik baskı uyguluyormuş. Ses kaydı medyaya düştü. Zaten o kayıtta ‘ben her şeyi öğrenirim, siz eziksiniz’ diyor. Kızları her zaman aşağılayıp, baskı yapıyormuş. Ayşe’yi ailemiz üzerinden tehdit ediyormuş. Görüşmek istediğinde Esra, Ayşe’ye ‘Allah aşkına görüşmeye gitme’ diyor. ‘Senin bilmediğin şeyler var, görüşmeye gideceğim, bana sürekli baskı yapıyor. Bundan kurtulmak istiyorum, yakamdan düşmüyor.’ demiş Ayşe.
O KATİLE ‘KARDEŞİM ÖLÜRKEN ACI ÇEKTİ Mİ?’ DİYE SORMAK İSTİYORUM
Kardeşinizin ölüm haberini nasıl aldınız?
Özel güvenlikçiyim, Cumartesi gecesi çalışıyordum. O gece sabaha karşı dörtte amcamın oğlu Ayşe kayıp dedi. Ben de Esra’yı aradım, hemen İstanbul’a geliyorum dedim. Yola çıktığımda Ayşe kayıp zannediyordum. Yoldayken Adli Tıp’tan aradılar. Ben işte o zaman anladım kardeşimin öldüğünü. Adli Tıp’a gittiğimde kardeşimin DNA’sını aldıklarını söylediler. Sonuçlanınca bizi çağırdılar. Kız kardeşim olduğu kesinleşince ölüm belgesini yazdılar. Yıkıldık. Nasıl öldü kardeşim? Acı çekti mi? Bu kız ölürken anne mi diye bağırdı, abi diye mi bağırdı? Canı yandı mı acaba? İnşallah kardeşim acı çekmeden ölmüştür.
EK İŞLER YAPARAK ONU OKUTUYORDUM
BEN ailedeki tek erkeğim. Dört tane kız kardeşim var. İstanbul’dan taşındık. Ben dönmek istedim ama Ayşe de Esra da ‘Abi bizi okut, hayallerimiz var’ dedi. Ben de ‘tamam’ dedim. Ek işler de yaparak onlara maddi destek olduk. Kendim yemek yemiyordum, yemek kartımı onlara veriyordum. Kendi hayatımdan kısıp, kardeşlerimi okutuyordum. İstanbul’dan kefenle getirdim kardeşimi, daha fazla acı çekmesin diye hemen defnettik.
KARDEŞİM DEĞİL ZARARLI MADDE, KOLA BİLE İÇMEZDİ
Cemil Koç savcılık ifadesinde kız kardeşinizin zararlı maddenin etkisiyle merdivenlerden düşüp kafasını çarptığını söylemiş. Siz bu ifadesine dair neler söylemek istersiniz?
Daha önceki sevgilisini öldürdüğü zamanda evcil hayvan için kavga ettik, 6. kattan atladı demiş. Akıl var, mantık var. Kim evcil hayvan için 6. kattan atlar? Şimdi de kızkardeşim için merdivenden düştü diyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bir de şunu söylemek isterim, Ayşe zararlı madde asla kullanmıyordu. Benim iki kızkardeşimin de asla zararlı bir alışkanlığı yok. İmkanı yok, böyle bir şeyin. Kola bile zararlı diye içmezlerdi. Kız kardeşim sağlıkçı zaten, doktorlarla ameliyatlarda staj görüyordu.
ANNEM TOST BASARAK ONU BÜYÜTMÜŞTÜ
Anneniz ne durumda?
Annem yıkılmış vaziyette. Bir anne olarak ciğeri yanıyor. Benim annem kantinde tostçuluk yaparak aldığı yevmiye ile kardeşlerimi okutuyordu. Ayşe’nin hemşirelik kıyafetini internetten ben sipariş vermiştim. Hemşire terliğini bile sipariş vermiştim. Ben onu hemşire kıyafetiyle hayal ederken, kardeşimi kefenle getirdim Reyhanlı’ya. Kız kardeşlerim benim dizimde yatardı. Ben onları sevmeye kıyamazdım. Ayşe’nin bavuldaki görüntüsünü görünce yıkıldım. Kız kardeşim nasıl sığdı oraya, nasıl kıydılar kardeşime? Düşündükçe kahroluyorum. İçim yanıyor. Cemil Koç’un daha önce Ece diye bir kadını da öldürdüğü söyleniyor. O gün bu adam tutuklansaydı, cezasını çekseydi bugün kardeşim yaşardı. Kardeşime klinik mi açayım diye hayal kurarken, kardeşimin ölüsünü aldım. Kız çocuklarını okutalım dedik, kardeşlerimi okutması için şehirdışına gönderince de ölüsünü aldık. Şimdi diğer aileler çocuklarını nasıl göndersin İstanbul’a? Esra’yı yanımdan ayırmayacağım artık. Ben bir daha İstanbul’a göndermem. Zaten psikolojisi hiç iyi değil. Esra bir deri bir kemik kaldı, bitmiş vaziyete.
ONUN YOKLUĞU BENİ KAHREDİYOR
Kardeşimi Adli Tıp’ta görmek istedim. ‘Görmeseniz daha iyi olur’ dediler ama ben gördüm. Ama bu konuyla ilgili daha fazla detay vermek istemiyorum. Onun yokluğu beni kahrediyor.
BİRBİRİNE ÇOK BAĞLI BİR AİLEYDİK
Son konuşmanız nasıldı?
‘Nasılsın, her şey yolunda mı?’ diye sordum. ‘Bir şeye ihtiyacınız var mı?’ dedim. ‘Yok abi her şeyimiz var’ dedi. Kardeşimlerimle çok zor günlerimizi birlikte atlatmıştık. Birbirimize çok bağlı bir aileyiz. Onun yokluğu bizi eksik bırakı, bizde çok büyük bir yara açtı.
KARDEŞİM, MÜNEVVER KARABULUT’LA AYNI KADERİ PAYLAŞTI
Cemil Koç’u mahkemede görünce neler söylemek istersiniz?
Niye öldürdün? El bebek gül bebek büyüttüğümüz kardeşime neden kıydın? Ve en çok merek ettiğim şey kardeşim acı çekti mi? diye sormak istiyorum. O adamın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Kamuoyunun da desteğiyle İnşallah en ağır cezayı alır. İnancımız tam. Ben hiç bilmezdim ki, televizyonda izlediğimiz şeyin 1200 km sonra bizi bulacağını. Münevver Karabulut gibi kardeşim aynı şeyi yaşadı. Kızları kandırıp, gözünü boyayıp, sonra da tehditle yanında tutuyor böyleleri. Ben de erkeğim. Ben de sevdim ama reddedilince gururlu biçimde çekildim. Nasıl kıyıyorlar kızlarımıza? Aklım almıyor. Allah bizim gibi kimseyi yakmasın, ocağına böyle ateş düşürmesin. En ağır cezayı alırsa, içimize su serpilecek. İnşallah en ağır cezayı alır da, başka kızlarımız aynı kaderi yaşamaz.