Trump’ın Suriye yaptırımlarını kaldırma kararı Lübnan’a umut oldu

Lübnanlı uzmanlar, Suriye’ye yönelik yaptırımların kalkmasının, Lübnan’ın ekonomisini kalkındırmasının yanı sıra enerji ve ticari sektörlerde toparlanması için stratejik bir fırsat olduğunu öngörüyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını duyurması, Lübnan’ı enerjinin yanı sıra ulaşım ve ticari alanlarda ekonomisini kalkındırma konusunda umutlandırdı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması kararının Lübnan’a ve bölgeye olumlu yansımasını temenni etti.
Başbakan Nevvaf Selam da söz konusu karar üzerine, “Yeniden kalkınma fırsatı sağlayacak bu karar dolayısıyla Suriye halkını ve devletini tebrik ediyoruz. Bu kararın hem Lübnan’a hem de bölgeye olumlu yansımaları olacak.” açıklamasını yaptı.
Beyrut yönetimi, 2019’da patlak veren ekonomik krizin etkilerinden biri olan enerji sorununa çözüm bulmak için Eylül 2021’de Ürdün’den elektrik ve Mısır’dan da gaz ithalatı için girişimler başlattı.
Ülkedeki enerji krizinin hafifletilmesi amacıyla Ocak 2022’de Ürdün’le Suriye üzerinden elektrik temini için anlaşmalar yapıldı.
Hatta Lübnan, Suriye, Ürdün ve Mısır arasında “Arap Doğal Gaz Boru Hattı”nın yeniden faaliyete geçirilmesi için anlaşmalar imzaladı ancak ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları bunun hayata geçmesine engel oldu.
Lübnan’a gaz ithalatının 2009’da verilmeye başlandığı Arap Doğal Gaz Boru Hattı, 2010’da Mısır’ın Sina Yarımadası’ndaki güvenlik olaylarıyla durdu.
Suriye’ye yönelik yaptırımların kalkmasının ardından söz konusu anlaşmaların hayata geçmesi durumunda hem Lübnan’ın Suriye üzerinden Körfez’deki Arap ülkeleriyle transit ticari yolların açılması hem de Ürdün’den 300 megavat enerji ve Mısır’dan gaz temin etmenin önünün açılması umuluyor.
Lübnanlı bakanların Şam’a gerçekleştirdikleri son ziyaretlerinde, Kerkük’ten Lübnan’a petrol boru hattı projesinin yeniden aktif hale getirilmesi konuşuldu. Lübnan, Kerkük’ten gelecek ham petrolü işleyerek ihraç etmesiyle ciddi gelirler elde edebileceğini umut ediyor.
Suriye’ye yönelik yaptırımların kalkmasını değerlendiren uzmanlar, bunun Lübnan’ın ekonomisini kalkındırması, enerji ve ticari sektörlerde toparlanması için stratejik bir fırsat olduğunu değerlendiriyor.
ENERJİ VE PETROL ALANLARINDA OLUMLU YANSIMALARI OLACAK
Lübnan Enerji Bakanı Joe Saddi, yaptığı yazılı açıklamada, “ABD Başkanı Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararının Lübnan’a enerji ve petrol alanlarında olumlu yansımaları olacak.” dedi.
Suriye’ye karşı uygulanan yaptırımların kalkmasıyla Ürdün’den Suriye üzerinden enerji hattı çekmenin kolaylaşacağını vurgulayan Saddi, Suriye topraklarından Lübnan’a gaz boru hattının da gerçekleşebileceğini ifade etti.
Bu bağlamda Lübnan’ın ilk adım olarak gaz alanında yeni bir tesis kurması gerektiğine işaret eden Saddi, şöyle devam etti:
“Irak’tan Lübnan’a petrol boru hattının nasıl işletileceği konusunun araştırılması gerekir. Bu konuyu, Maliye Bakanı Yasin Cabir ile birlikte geçen hafta Irak’a yaptığımız ziyarette ele almıştık.”
ARAP ÜLKELERİYLE TRANSİT TİCARET YOLU AÇILACAK
Hükümete yakın adını açıklamak istemeyen üst düzey bir yetkili, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının Lübnan’a birçok alanda yansımalarının olacağını söyledi.
Ürdün’den elektrik ve Mısır’dan gaz temini sağlayabilecekleri bir fırsatın doğacağına inandığını kaydeden yetkili, Lübnan’ın ayrıca Suriye üzerinden Arap ülkeleriyle transit ticaret hatlarını aktif hale getirebileceğini belirtti.
Lübnan’ın ayrıca Suriye’nin yeniden imarı sürecinde limanlarıyla bir platform olabileceğine dikkati çeken yetkili, “Lübnan ayrıca uluslararası örgütlerin Suriyelilere kendi ülkelerinde sağlayacakları yardımların ulaştırılmasına aracılık edebilir. Bu bağlamda Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü de kolaylaşır.” dedi.
ENERJİ VE GAZ HATLARININ ÖNÜNDEKİ ENGEL KALKMIŞ OLACAK
ABD merkezli Doğal Kaynak Yönetimi Enstitüsü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Laury Haytayan da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın, ABD Başkanı Trump’la bir araya gelerek uluslararası meşruiyeti aldığını söyledi.
Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararından sonra ülkeye yaptırımların olması ve yeniden imarın başlamasının zaman alacağına işaret eden Haytayan, Lübnan ile Suriye arasında atılacak ilk adımın Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönmelerinin sağlanması olması gerektiğini savundu.
Lübnan’ın Suriye’ye uygulanan yaptırımlar sebebiyle yıllardır enerji ve gaz hatlarından mahrum kaldığına dikkati çeken Haytayan, “Lübnan’ın Mısır’dan gaz ve Ürdün’den enerji temin etmesinin önündeki engeller Suriye’ye uygulanan yaptırımlardı. Bu yatırımların kalkmasıyla Lübnan’ın söz konusu iki ülkeden enerji ve gaz temin etmesinin önü açılır.” dedi.
Enerji ve gaz hatlarının Lübnan’ın yanı sıra Suriye’nin de çıkarına olacağını söyleyen Haytayan, “Çünkü Suriye’nin elektrik ve gaz ihtiyacı var. Bu aynı zamanda uluslararası toplumun da ilgisini çeker. Nitekim bu, Lübnan ve Suriye’yi bölgesel projelere bağlayacak enerji, gaz ve ticaret ağlarıdır.” ifadelerini kullandı.
LÜBNAN VE SURİYE’Yİ DOLAYLI OLARAK İSRAİL GAZINA BAĞLAMA
Mısır’ın halihazırda Lübnan’ın ihtiyaç duyduğu gazı temin edemeyeceği için İsrail gazından bunu karşılayabileceğine vurgu yapan Haytayan, İsrail’in şu anda Mısır ve Ürdün’e gaz satabilecek durumda olduğunu belirtti.
Haytayan, “Bu adımlar da Lübnan ve Suriye’yi dolaylı olarak İsrail gaz şebekesine bağlama yolu olabilir. Nitekim uluslararası toplumun istediği de savaşların durdurulması için bölge ülkelerinin ekonomik, ticari ve enerji alanlarında birbirilerine bağlı olmalarıdır.” diye konuştu.
Suriye’nin Lübnan’dan daha hızlı adımlarla ilerlediğinin altını çizen Haytayan, “Bu adımların sonuncusu olarak da Suriye Cumhurbaşkanı Şara, ABD Başkanı Trump’la bir araya geldi ve Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırabildi.” dedi.
Temiz enerji kaynaklarından sayılan hidrojen üretiminin de gündemde olan konulardan biri olduğunu vurgulayan Haytayan, Körfez’deki Arap ülkelerinde üretilecek hidrojeni Suriye ve Türkiye üzerinden boru hatlarıyla Avrupa’ya taşımanın söz konusu olduğu yorumunu yaptı.
Lübnan ile Suriye arasında bir rekabetin olduğunu söyleyen Haytayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye’ye göre Lübnan’ın eli daha zayıf. Çünkü Lübnan hem Hizbullah’ı silahsızlandırma hem de ekonomik reformlar konusunda gecikti. Lübnan’ın geciktiği her adımda Suriye’yi öne çıkarıyor.”
Lübnanlı ekonomist Mahasin Mursel ise Lübnan’ın Ürdün enerjisi ve Mısır gazı için Dünya Bankası’ndan sağlanacak krediyi beklediğini belirtti.
Dünya Bankası’nın ise söz konusu krediyi sağlaması için birtakım reformları şart koştuğuna işaret eden Mursel, Dünya Bankası’nın talep ettiği reformların yanı sıra uluslararası toplumun da ülkedeki direniş güçlerini silahsızlandırması ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını tüm maddeleriyle uygulamasını istediğini ifade etti.
Lübnanlı ekonomist Mursel, dolayısıyla Suriye’ye uygulanan yaptırımların kalkmasının Lübnanlı için yeterli olmayacağını söyledi.