Topyekûn kalkınma seferberliğine çıkıyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden, hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan, topyekûn yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz” dedi. Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan ve 3.5 saat süren Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi. Erdoğan özetle şunları söyledi:
Kabinemizin önemli bir gündemi, sanayide dönüşümdü. İktidarlarımız döneminde sanayimizi güçlendirmek, üretimi büyütmek, katma değeri artırmak daima önceliğimiz oldu. Organize sanayi bölgelerinin sayısını 191’den 371’e yükselttik; 52 endüstri bölgesi kurduk. Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 48 bin hektardan 155 bin hektara çıkardık. Teknolojik dönüşümü hızlandırmak için proje bazlı devlet destekleri, HİT-30 ve stratejik yatırım teşvikleriyle çok sayıda yatırımın önünü açtık.

Bu programlarda bugüne dek desteklediğimiz 3.6 trilyon lira tutarında 308 yatırım ile 120 bin kişilik istihdam sağladık. Şimdi ülkemizin önündeki yeni fırsatları değerlendirerek sanayileşmeye hız kazandıracağız. Sanayi Alanları Master Planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350 bin hektara ulaştıracağız. Anadolu’da 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız. Hem mevcut organize sanayi bölgelerimiz hem de yeni mega endüstriyel bölgelerin demiryolu bağlantıları ile limanlara erişimini sağlayacağız. Geçtiğimiz yıl emek-yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde KOBİ’lerimize yönelik istihdamı koruma programı başlatmıştık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize, çalışan başına aylık 2 bin 500 lira destek verdiğimiz bu programla 15 bin KOBİ’de 416 bin istihdamı koruduk; 22 bin ilave istihdam oluşturduk. Bu programı, 2026’da aylık destek tutarını 3 bin 500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dahil ederek sürdüreceğiz. 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçimizin ve sanayicimizin yanında olacağız. Ayrıca sanayi sektörlerimizin tümünde finansman maliyetlerini kolaylaştırıcı adımlar atacağız. Markalaşma ve tasarım kabiliyetlerini daha da geliştirerek katma değeri yükseltecek programlarla rekabet gücümüzü bir üst seviyeye taşıyacağız. Emek-yoğun sektörlerimizdeki işletmelerin, batıdaki büyükşehirlerden Anadolu illerimize taşınmasını teşvik ediyoruz. 24 ilimizde kurulacak tesislerde SGK primlerini 14 yıla kadar hükümet olarak biz karşılıyoruz. Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden, hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan, topyekûn yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz.

KARADENİZ’DEKİ SALDIRI KABUL EDİLEMEZ
Katolik dünyasının ruhani lideri, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14’üncü Leo’yu ve heyetini Ankara’da ağırladık. Görüşmelerimizde, aile kurumuna yönelik tehditler başta olmak üzere, ortak gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Gerek müteveffa Papa Fransuva’nın gerekse Papa 14’üncü Leo’nun Filistin meselesindeki ilkeli duruşunu takdirle karşıladığımızı dile getirdik. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta geldiği görülüyor. Cuma günü, münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor. Bilhassa kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu tarz durumlarla ilgili, tüm taraflara gerekli uyarılarda bulunuyoruz.

EKONOMİMİZ 21 ÇEYREKTİR BÜYÜYOR
KÜRESEL sistemdeki çatırdamaları en fazla hissettiğimiz, kırılgan bir dönemden geçiyoruz. Savaşların, gerilimlerin, çatışmaların siyasi ve ekonomik dalgaların hiç eksik olmadığı görülüyor. Türkiye, etrafındaki bütün olumsuzlarına karşın bir istikrar, huzur ve güvenlik adası olma vasfını muhafaza ediyor. İnsansız savaş uçağımız Kızılelma dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attı. Her alanda bu atılımı yaşıyoruz. 238 milyar dolar olan milli gelirimizi yıllık bazda 1 buçuk trilyon dolara çıkardık. 2028 için hedefimiz 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Türkiye ekonomisi kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşımıştır.
TÜRKİYE YÜZYILI’NI HEP BİRLİKTE GETİRECEĞİZ
SADECE ekonomi ve yatırımlarda değil, temel hak ve özgürlüklerde de çok büyük ilerlemeler kaydettik. Reform hamlelerimizle on yıllardır milli iradenin tepesinde ‘Demokles’in Kılıcı’ sayesinde sallanan vesayete son verdik. Milletimize zaten anasının ak sütü olan haklarını teslim etmenin yanı sıra demokrasimizin standardını yükselttik. Gezi olayları, 15 Temmuz ihaneti gibi kökü dışarıda girişimleri milletimizle birlikte bozguna uğrattık. Terörle mücadelede tarihi nitelikte başarılar elde ettik. Şimdi hassas bir süreç yönetiyoruz. Terörsüz Türkiye süreciyle ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun, kardeşliğimizin önündeki en büyük engellerinden birini ortadan kaldırmanın samimi çabası içerisindeyiz. Biz ihtirasları boyunlarını aşanların aksine kökleri çok eskiye uzanan kadim devlet geleneğine sahibiz. Merkezinde bulunduğu bu coğrafyada tam bin yıldır istiklaline halel getirmeyen özgürce yaşayan nadir milletlerden biriyiz.
Türkiye, hedeflerine er ya da geç ama mutlaka ulaşacaktır. Kürt kardeşlerimizle, Arap kardeşlerimizle ve bölgemizdeki diğer dost ve kardeş topluluklarla kalplerimiz tam bin yıldır beraber atıyor. İnşallah gelecekte de birlikte atmaya devam edecek. İster Sünni, ister Şi, ister Kürt, ister Arap, ister Türkmen olsun… Türkiye olarak 86 milyon vatandaşımız için ne istiyorsak sınırlarımızın ötesindeki tüm kardeşlerimiz için de aynı iyilikleri murat ediyoruz. Bizi birbirimize düşürerek hepimize kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı kardeşlikle hep beraber kazanmayı savunuyoruz. 86 milyon omuz omuza gönül gönüle verecek, birlikte çalışacak ve 21’inci yüzyılı Türkiye Yüzyılı haline hep birlikte getireceğiz.
EMNİYETİN BAŞARILARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR
ANA muhalefet ve yandaşları; uzun süredir; FETÖ’cülerin yurtdışında fonladığı paravan kuruluşların sözde raporları üzerinden, suç ve suçluyla mücadelemize gölge düşürmeye çalışıyor. Yapıcı eleştirilerle bu mücadeleye destek olmak yerine; maalesef asılsız iddialarla emniyetin fedakârlıklarını, emeklerini, başarılarını görmezden geliyorlar. Elbette gönlümüz tek bir müessif olayın dahi yaşanmamasından yanadır. Ama suç ve suçlularla mücadeleyi eleştirirken; insaf sınırlarının aşılmamasını, kolluk kuvvetlerimizin çabalarına saygı gösterilmesini bekliyoruz.


