TİMUR SIRT / Okul zili çaldı veliler için uyanma zamanı

Okullar açılırken dertli velilerin sayısı artıyor. Tabletler, akıllı saatler ve eğitim uygulamaları artık kalemindefterin yanında. Ancak asıl mesele: kişisel veriyi koruyarak, doğru alışkanlıklar kazandırarak ve arkadaşlıkları güçlendirerek nasıl kullanılacağına karar verin
Özel ya da devlet okulu her ailenin eğitim döneminde koşuşturması başlıyor. Sorunu çocuk değil, veli sorunu haline getiren şey ailelerin yaptıkları harcamanın karşılığını almak için bakması. Temel bakış açısı bu olunca eğitim sisteminde kendini kandırma dönemi başlıyor. Teknoloji alışkanlıklarının doğru kazanılması okuldan çok ailelerin sorumluluğunda olduğunu unutmamak şart. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, çocukların dijital araçlarla tanışmaları kaçınılmaz hale geldi. Türkiye İstatistik Kurumu‘nun (TÜİK) 2024 verilerine göre, 6-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 91,3’ü internet kullanıyor. Bu oran erkek çocuklarda yüzde 92,2, kız çocuklarda ise yüzde 90,3 olarak belirlenmiş durumda. Bu rakamlar bize çocukların teknolojiye ne kadar erken yaşta dahil olduğunu gösteriyor. Peki okula yeni başlayacak çocuklarımız için hangi teknolojileri seçmeliyiz ve nasıl bir kullanım düzeni oluşturmalıyız?
2 YAŞ ÖNCESİNE ASLA KULLANDIRMAYIN
Yemek yesin diye 2 yaş öncesi çocukların hatta bebeklerin önlerine rüşvet olarak konulan tekno uyuşturucuların sonrasında bedeli ağır oluyor. Akıllı telefon ve tablet bağımlılığını sonraki yaşlarda daha da zorlaşıyor. Yaş gruplarına göre teknoloji kullanım önerileri incelendiğinde, öncelikle 0-2 yaş döneminin dijital detoks dönemi olarak adlandırılabileceğini görüyoruz. Amerikan Pediatri Akademisi‘nin önerilerine göre, 2 yaş altındaki çocukların görüntülü görüşme dışında hiçbir dijital ekranla etkileşim kurmaması gerekiyor. Bu dönemde çocukların fiziksel gelişimi, motor becerilerin kazanılması ve aile ile etkileşim öncelik taşımalı. 3-5 yaş grubunda kontrollü giriş dönemi başlıyor. Okul öncesi dönemde olan bu yaş grubundaki çocuklar için günlük teknoloji kullanımı maksimum 1 saat ile sınırlandırılmalı. Bu süre tek seferde 20 dakikayı geçmemeli, eğitici içeriklerle desteklenmeli ve mutlaka ebeveyn gözetiminde gerçekleştirilmelidir.
OKUL DÖNEMİNDE DOĞRU ALIŞKANLIK
6-8 yaş dönemi okul dönemi adaptasyonu olarak nitelendirilebilir. İlkokula başlayan çocuklar için teknoloji kullanımı günde maksimum 2 saat olmalı. Bu yaş grubunda eğitici oyunlar ve uygulamalar öncelik kazanmalı, internet erişimi sınırlı ve denetimli olmalı, dijital okuryazarlık temelleri atılmalıdır. 9-12 yaş döneminde bilinçli kullanım başlar. Bu dönemde çocuklar daha karmaşık teknolojik araçları kullanabilir hale gelir. Ancak bilgisayar kullanımı ortak alanlarda olmalı, internet güvenliği konusunda eğitim verilmeli, sosyal medya kullanımı henüz başlamamalıdır. Önerilen teknolojiler ve içerik türleri konusunda tablet ve mobil cihazlar önemli bir yer tutuyor. TÜİK 2024 verilerine göre çocukların yüzde 63.5’i tablet kullanıyor. Tablet seçiminde ebeveyn kontrol özellikleri bulunan cihazlar, dayanıklı ve çocuk dostu tasarım, mavi ışık filtreli ekranlar ve ses seviyesi sınırlama özelliklerine sahip modeller tercih edilmelidir. Eğitici uygulamalar konusunda matematik ve dil becerileri geliştiren oyunlar, kodlama mantığını öğreten basit uygulamalar, yaratıcılığı destekleyen çizim ve müzik uygulamaları ile okuma alışkanlığı kazandıran interaktif kitap uygulamaları öne çıkıyor.
DENGEYİ BOZACAK DAVRANIŞLARA DİKKAT
Bilgisayar ve dizüstü bilgisayar kullanımında ise istatistiklere göre çocukların yüzde 58.4’ü masaüstü veya dizüstü bilgisayar kullanıyor. Bu cihazlar için aile için ortak kullanım alanında konumlandırma, güçlü şifre koruması, çocuk güvenliği yazılımları kurulumu ve düzenli yazılım güncellemeleri yapılmalıdır. Süre organizasyonu ve kural belirleme stratejileri açısından günlük rutinler oluşturmak kritik öneme sahiptir. Teknoloji kullanımını organize etmek için sabah 30 dakika eğitici içerik, öğle arası 45 dakika oyun/eğlence ve akşam 45 dakika aile ile birlikte teknoloji zamanı şeklinde belirli zaman dilimleri oluşturulabilir. Dijital sınırlar belirleme konusunda yemek saatlerinde cihaz yasağı, uyku saatinden 1 saat önce teknoloji molası, hafta içi ve hafta sonu için farklı süreler ve ödev zamanında teknoloji kısıtlaması gibi kurallar belirlenmelidir. Pozitif pekiştirme teknikleri olarak kuralları takip etme durumunda ödüller, teknoloji zamanını tamamladığında alternatif aktiviteler, aile bireylerinin de aynı kuralları takip etmesi ve teknoloji kullanımı hakkında düzenli sohbetler yapılması önerilmektedir. Dijital oyun istatistikleri ve öneriler konusunda TÜİK verilerine göre, 6-15 yaş grubundaki çocukların yüzde 74’ü dijital oyun oynuyor.
ANKSİYETE GELİŞTİREN ALIŞKANLIKLAR
Türkiye’de 6–15 yaş grubunun yüzde 91’i internet kullanıyor.
Çocukların en çok yaptığı şeyler: video izleme, ödev, oyun, sosyal medya.
12–17 yaşın yüzde 12’si “her zaman” kişisel bilgilerini paylaşarak uygulamalara giriyor.
ABD’de gençlerin yüzde 50.4’ü günde 4 saatten fazla ekran başında, bu grupta anksiyete yüzde 27 daha yüksek.
DOĞRU ALIŞKANLIKLAR
Ödev dışı eğlence ekranı 30–45 dk. 20 dakikada bir 20 sn göz molası. Yatma öncesi 1 saat ekran yok. Hafta sonu ise eğlence 60–90 dk, tercihen arkadaşla. Birlikte üretim: sınıf projesi için video/afiş. İkili oyunlar: sohbeti kapalı, işbirlikçi oyunlar. Haftalık “Paylaşım Kontrolü”: arkadaş listesi, gizlilik ayarları gözden geçirme. Yüz yüze denge: Her hafta bir oyun buluşması veya birlikte dijital üretim.
KURALLARIN SEBEPLERİNİ ANLATIN İKNA EDİN
Çocukların yalnızca yüzde 30’u okulda düzenli çevrim içi güvenlik dersi alıyor. Konum paylaşımı kapalı, gerçek ad/adres yok, gizlilik ayarları aileyle birlikte yapılmalı. Eğitim materyalleri hazırlığı yaparken tablet ve bilgisayarın çocuk profili + ebeveyn kontrolü ile kullanılması şart. Ortak alanda kullanılmasını sağlayın. Ödev ve video ekranları salonda, yatak odasında değil ortak alanda veya kapı açık şekilde olmasını sağlayın. Küçük kardeş için de yaşına uygun, teknoloji dışı aktivite hazırlayarak aynı anda meşgul etmek yerinde olur.
HIZLI İNTERNETTE ÖNCELİK ÖĞRETMENLERE
Türk Telekom, Millî Eğitim Bakanlığı ile güçlü bir iş birliği yaparak MEB’e bağlı öğretmen ve personeller için özel olarak hazırlanan avantajlarını “ÖğretmenİZ platformu ve Eğitim Neferlerine Minnet Kampanyası” dahilinde sunmaya başladı. Türk Telekom, öğretmen ve MEB personeline özel avantajlar sunarak müşterilerin hayatını kolaylaştırıyor. Bu kapsamda Türk Telekom, MEB’in hayata geçirdiği “ÖğretmenİZ platformu ve Eğitim Neferlerine Minnet Kampanyası” dahilinde başta öğretmenler olmak üzere tüm MEB personelinin yararlanabileceği özel avantajlarını tanıttı. Öğretmenler ve MEB personelleri, tercihlerine göre 5 GB, 10 GB, 15GB, 20GB, 30GB, 40GB ve 50GB internet seçeneklerinden yararlanabiliyor. Mobil faturalı tarifeler kapsamında 500 dakikadan 2000 dakikaya kadar konuşma ve 1000 SMS hakkı yer alıyor. Tarifeler taahhütlü olarak aylık 180 TL’den başlayan fiyatlarla müşterilerle buluşuyor. Türk Telekom MEB tarifelerini tercih eden öğretmen ve personeller tarifelerden aşımsız bir şekilde faydalanıyor. Tarife kotasını aşan müşterilere herhangi bir aşım ücreti yansıtılmıyor ve müşteriler tarifeler bittiğinde ek paket alarak internet, dakika, SMS kullanımlarına devam edebiliyor. Ek olarak tarifeleri seçenler yurt dışı kullanımında; “Tarifem Yurtdışında” servisiyle, 1. Bölge ülkelerinde, ilk 3 gün ücretsiz olarak faydalanabiliyor. Tarifeler kapsamında Whatsapp’ta sınırsız mesajlaşma, 12 ay Muud üyeliği, e-dergi aboneliği, ArayanıBil servisi de hediye ediliyor. MEB tarifelerinden yararlanan öğretmen ve personel, bir yakınına referans olarak kampanyadan faydalanmasını sağlayabiliyor. Türk Telekom, geleceği inşa eden öğretmenlerin toplumdaki değerli rolünü gözeterek onların iletişim ihtiyaçlarına özel avantajlar sunmayı sürdürecek.