
(FOTO: AA )
Toplantıya, Cumartesi Anneleri ve Barış Annelerinin yanı sıra İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH), İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) ile Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı temsilcileri katıldı.
“ACILAR, HEPİMİZİN ORTAK ACILARIDIR”
Komisyonun açılış konuşmasını yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “İlk 3 hafta içerisinde iç çalışma düzenimizi tespit ettikten sonra toplumun farklı kesimlerini dinlemeye, onların sürece ilişkin katkılarını almaya ve bu süreçte komisyonumuza söylemek durumunda hissettikleri görüşlerini almaya başladık. Dün şehit ailelerimiz, gazilerimiz ve onların yakınları ile başladığımız görüşmelerimize Diyarbakır Anneleri ile devam ettik. Bugün ilk oturumda ‘Barış Anneleri’ ve ‘Cumartesi Anneleri’ni dinleyerek oturumumuzu sürdüreceğiz. Öncelikle şunu söylemek isterim ki; Türkiye’nin 40 yılı aşkın bir süredir devam eden bu süreçte yaşadıkları acılar, aslında hepimizin ortak acılarıdır. Bu acıları yarıştırmak veya birini diğerinin önüne geçirmek gibi herhangi bir tavrın içerisinde olmamak gerektiği kanaatindeyim. Esas mesele geçmişte yaşadıklarımızı karıştırmak, kurcalamak ve bunlar üzerine yeni tartışmalar ortaya koymak değildir. Tam tersine geçmişte yaşadıklarımızı yeniden yaşamamak için siyaset kurumu olarak tedbirlerimizi almak ve yolumuza esenlik, huzur içerisinde ve tıpkı komisyonumuzun adında yer aldığı gibi kardeşlik ve demokrasi içerisinde yürümektir. Amacımız bütün bu görüşmelerle birlikte geçmişin tartışmalarını tekrar etmek değildir. Ortak geleceği kurabilmek için kararlılığımızı artırmaktır” ifadelerini kullandı.
“AÇIK BİR PROVOKATÖRLÜKTÜR”
Geçmişte yaşanan acıların bugüne taşınmaması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, “Bir başka meselesi ise şudur; bu sürecin bir an evvel 86 milyonun faydasına olacak şekilde bitirilmesini isteyen, samimiyetle, iyi niyetle bir araya gelen, çözüm üretmek için gayret sarf edenler olduğu gibi sayıca çok az olsalar da bu süreci zehirlemek isteyen bazı grupların varlığını biliyoruz. Bunu dün bir uyarı olarak ortaya koymuştuk. Ne yazık ki dün yaşanan gelişmeler bu uyarımızda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Komisyonun kurulmasından önce gündeme gelmemiş, komisyonun hiçbir anında ve hiçbir şekilde paylaşılmamış bazı konuları, hem de gizli oturumlarda konuşulmuş gibi ortaya koymak en hafif tabiriyle açık bir provokatörlüktür. Bu tür provokasyon içerisinde olan çevrelere karşı komisyonumuzun 51 üyesinin hepsi ortak bir kararlılık içerisindedir. Müsaadenizle bu kararlılığımızı sizlerin adına buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum. Mesele gerçekten bu milleti, yaşadığı acıları bir daha yaşamayacak şekilde barış ve huzur içerisinde gerçekten yüksek demokrasi standartlar içerisinde adaletle yarınlara taşımaktır. Bunun için bu komisyon üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmektedir. Türkiye’de 11 siyasi partiyi temsil eden 51 üyeden oluşan bu komisyon şu ana kadar olan süreçte büyük bir olgunluk içerisinde, herkes farklı fikirlerini çok net bir şekilde söyleyerek ama sonuç itibarıyla hepimiz ortak hedefe yani barış, esenlik ve huzura hizmet ederek komisyon çalışmalarını bugüne getirdik. En kısa zamanda bu çalışmalarımızı tamamlayarak millete karşı olan ödevimizi başarıyla yerine getirmeyi ümit ve temenni ediyorum” diye konuştu.