
(Foto: AA)
“HER CÜMLE SEFİLDİR VE MİLLETİMİZE HAKARETTİR”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çeliik’ten ise konuya ilişkin tepki geldi.
Çelik şu ifadeleri kullandı: “Bir TV kanalında Sayın Cumhurbaşkanımız ile katil Netanyahu’yu mukayese eden bir cümlenin ekrana yansıtılmasını lanetliyoruz.
İnsanlık ittifakının gür sesi, devletimizin başı Sayın Cumhurbaşkanımız ile katil Netanyahu’yu yan yana anan her cümle sefildir ve milletimize hakarettir.
İlgili kanal özür dilemiş, özür için gereğinin yapılması gerekir. Cumhurbaşkanımıza dönük saygısızlıklarla hukuki ve siyasi zeminde en net şekilde mücadele edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”
(Foto: AA)
“TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASINA YÖNELİK AÇIK BİR HAKARETTİR”
TELE 1’de skandal KJ’ye bir tepki de İletişim Başkanı Burhanettin Duran’dan geldi. Duran şu ifadelere yer verdi: “Bir televizyon kanalında, insanlık değerlerinin savunucusu olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı, sivillere yönelik katliamların faili Netanyahu ile yan yana anan alt bant yazısı, Cumhurbaşkanlığı makamına ve Türkiye’nin dış politikasına yönelik açık bir hakarettir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Gazze’de yaşanan insani trajedi karşısında uluslararası vicdanın en güçlü sesi olmuş, Filistin davasını her platformda kararlılıkla savunmuştur. İlgili kanalın alt bant yazısı, devletin en üst makamına yönelik bir saygısızlık olduğu gibi, hakikate aykırı bir algı oluşturma girişimidir.
Ayrıca bu durum, bireysel sorumsuzlukla geçiştirilemeyecek kadar ciddidir. Bu tür yakışıksız girişimler, Sayın Cumhurbaşkanımızın küresel vicdanda karşılık bulan liderliğini ve ülkemizin kararlı duruşunu asla gölgeleyemeyecektir.”
(Foto: AA)
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekşr Şahin’de şu ifadeleri kullandı: “Gazze’de masum insanlara yönelik katliamların faili Netanyahu ile, mazlumların hamisi ve insanlığın vicdanı olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdogan’ı aynı alt yazıda yan yana getirmek; ahlaksızlık, hadsizlik ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yapılmış açık bir saldırıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Gazze’de işlenen zulme karşı en güçlü sesi yükseltmiş, Filistin davasını her platformda kararlılıkla savunmuş bir liderdir. Böyle bir lideri, eli kanlı bir katille aynı zeminde göstermek; basın özgürlüğü kılıfına sığdırılmaya çalışılan kirli bir provokasyondur.
Bu skandal, basit bir hata ya da sorumsuzlukla açıklanamaz. Devletin en üst makamına yönelmiş bu saygısızlığın hesabı en ağır yaptırımlarla sorulacaktır.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak, devletimizin vakarını ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ömrü boyunca sürdürmüş olduğu onurlu mücadelesini hedef alan hiçbir girişime izin vermeyeceğiz. Hiç kimse, Türkiye’nin kararlı dış politikasını ve Sayın Cumhurbaşkanımızın küresel vicdanda karşılık bulan liderliğini gölgeleyemeyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”