BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Gazze’yi işgale tepki: Dünya siyonist yayılmacılığı korkarak izliyor

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, KKTC’den gelen muhtarlarla buluştu. Şeref Holu’nde kahvaltıda gerçekleşen buluşmada, Kurtulmuş muhtarlara yönelik konuşma yaptı.

Kurtulmuş, TBMM’nin iki kere gazi unvanı aldığını hatırlatarak, ” Birincisi kuruluşunda yani bu ülkenin kuruluşu öncelikle gazi Meclisimizde gerçekleşmiş, gazi Meclisimiz Kurtuluş Savaşı’nı idare etmiş hem bir Meclis olarak hem de bir askeri karargah olarak görev görmüş ve ülkemizin bağımsızlaşması özgürlüğünün sağlanması için en hayati organ olarak vazife görmüştür. Bundan dolayı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde başlangıcında gazi sıfatı verilmiştir. İkinci gazi oluşu da hemen şurada gördüğünüz 15 Temmuz gecesinde uçaklarını kaldıran hain FETÖ darbe girişimi sırasında uçakların attığı bombalarla arkamızdaki Genel Kurul toplantı halindeyken burası hedef alınmış ama aynı şekilde o gün milletvekillerimiz, bütün siyasi partilerden milletvekillerimiz milletin iradesine, milletin kendilerine verdiği yetkiye sahip çıkarak darbecilere pabuç bırakmamış ve ikinci kez Türkiye Büyük Millet Meclisi gazi ünvanını almıştır” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu, bağımsızlığı ve özgürlüğü süreciyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizin özgürlüğü ve bağımsızlığı sürecinde birbirine benzer çok önemli noktalar vardır. Hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu öncesinde milli mücadelenin kahramanları hiç yoktan zorluklar içerisinden, yokluklar içerisinden yoksunluklar içerisinden Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma cesaretini ve kararlılığını göstermişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşunda milli mücadelenin ve Kuvayi Milliye’nin yeri neyse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’mizin kuruluşunda da en zor şartlarda mücadele eden Milli Mukavemet Teşkilatı’nın yeri aynıdır, birbirine benzer. Kuvayi Milliye olmasaydı ve Milli Mukavemet Teşkilatı’nın direniş ruhu olmasaydı bugün ne Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz böylesine güçlü, özgür ve bağımsız bir ülke olarak ayağa kalkabilir ne de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’miz bugün fevkalade güçlü bir şekilde devlet olarak tamamlanmış bütün unsurlarıyla güçlü bir devlet olarak varlığını ortaya koyabilirdi. Hem Cumhuriyetimizin kuruluşunda hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin özgürlüğünü, bağımsızlığını kazanmasında büyük emekleri geçen kahramanları saygıyla rahmetle şükranla yad ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gözümüzün önünde doğmuş ve gözümüzün önünde büyümüş olan bize ait olan bir parça bizim olan bir ruhtur, bizim olan bir ülkedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşu öncesinde özellikle 60’lı yıllarda Kıbrıslı Türklerin yaşadığı hemen her köyde ne büyük katliamların ne büyük baskıların zulümlerin yapıldığını dün gibi hatırlıyoruz. Erenköy baskınının ve Erenköy baskınının hafızalarımızda kalan o ağır katliamlarının izleri hala hepimizin yüreğindedir.”
Kurtulmuş, Netanyahu ve hükümetinin sürdürdüğü soykırıma işaret ederek, “Sadece Gazze’de değil Filistin topraklarının her yerinde her bir Müslüman’a karşı şuurlu bir şekilde baskı yaptıkları bir dönemden bahsediyoruz. Sadece elinde silah olana değil elinde silah olmayan zeytin ağaçlarını budayan Filistinli çiftçilerin bile eziyet gördüğü dönemden bahsediyoruz. Evinde oturan kadınların çocukların evlerinden zorla çıkartılarak yerlerine yerleşimci adı altında baskıncı zalim ve gaspçı siyonistlerin yerleştirildiği günlerden gitmiyoruz. Ve bugün bildiğiniz gibi İsrail orduları Filistin’in bir parçası olan Müslüman toprakların bir parçası olan Gazze’yi yerle bir etmek orayı tamamıyla bir yıkıntı halini haline getirmek için son baskınlarını düzenliyor. Dünya seyrediyor. Dünya siyonist yayılmacılığı maalesef bunların elinde güç vardır diye korkarak sinerek izliyor. Onlar da cesaretini buradan alıyor. İnsanlığın vicdanını teslim alamıyorlar. Hükümetleri ne kadar destek verirse versin neredeyse batının her başkentinde her hafta sonu yüz binlerce insanın katıldığı Filistin yanlısı gösteriler oluyor. Eninde sonunda kazanan mutlaka Filistin olacaktır. Eninde sonunda kazanan mazlum, garip ve mağdur Gazze halkı Filistin halkı olacaktır. Ancak İsrail bu yayılmacı taktiklerini yayılmacı siyasetini sadece belli bir bölgeyle de sınırlı tutmuyor. Mesele inanın ki sadece Filistin halkı değildir” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu