Sudan Başkonsolosu Osama Mahjoub Hassan Dirar: Bu soykırım durdurulmalı

İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH), Sudan’da Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasından Nisan 2023’te başlayan iş savaşa bağlı yaşanan olayları anlatmak ve yapılması planlanan yardımlar için gerekenleri duyurmak için basın toplantısı düzenledi. Vakıfın Fatih’teki Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’ın yanı sıra, Sudan’ın İstanbul Başkonsolosu Osama Mahjoub Hassan Dirar, İslam İşbirliği Teşkilatı Eski Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Ata Mannan Bakhit, İNSAMER Araştırmacısı Dr. Serhat Orakçı, İHH Program Geliştirme ve Strateji Birimi Koordinatörü Faruk Erkılıç ve Sudanlı sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

‘FİLİSTİN’E SALDIRAN BÜTÜN DEVLETLER KİMSE, SUDAN’A SALDIRANLAR DA ODUR’
Sudan’daki iç karışıklığın en önemli sebebinin bölgede altın, petrol ve uranyumun olduğunu vurgulayan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Güney Sudan, petrol bölgesiydi. Darfur, altının ve uranyumun olduğu bölgedir. Batılılar şimdi altını ve uranyumu da almak istiyor ve orada da petrol var. Fakat asıl bir sorun var. Sudan’ın bir kısmı, siyonist devlet İsrail’in Arz-ı Mev’ud dediği topraklar içerisinde yer alıyor. Yani Arz-ı Mev’ud topraklarını parçalıyorlar kendilerine göre, haritaya baktığınızda. Arkasında Filistin’e saldıran bütün devletler kimse, Sudan’a saldıranlar da odur. Çünkü Sudan, Afrika’nın en güçlü İslam devleti ve bütün Afrika coğrafyasına yardım eden, fakirlikle mücadele eden, kalkınmayı sağlayan ve Afrika insanının eğitim düzeyini yükseltmeye çalışan, Afrika ülkelerinin yeraltı kaynaklarına sahip çıkmalarını isteyen bir devlet olduğu için Sudan’ı parçalamaları gerekiyordu” şeklinde konuştu.

‘GEMİLERİMİZ YOLA ÇIKACAK, ORADAYIZ, OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Bülent Yıldırım, “İslam dünyasının Filistin’e yardım eden en güçlü iki devletten biriydi. Ve Sudan’ı Filistin’i yalnızlaştırmak için, Arz-ı Mev’ud topraklarını kendilerine koparmak için, Nil meselesinde suya sahip çıkmak için, Darfur’u Sudan’dan Güney Sudan’ı böldükleri gibi bölüp, altına, uranyuma, petrole, doğalgaza ulaşmak için, Sudan’ı parçalayıp zayıflatmak için, Afrika coğrafyasını tamamen emperyalist güçlerin eline sunmak, Afrika’yı, geniş toprakları, tarım topraklarını, el değmemiş ormanları, kendi menfaatlerine göre yönetecek iktidarlara verebilmek için, Sudan’ın bilinç oluşturma faaliyetlerini yıkabilmek için Sudan’a saldırı yaptılar, kadın çocuk demeden katlettiler. Ben bu vesileyle bütün Türkiye halkına, bütün dünyaya sesleniyorum. Filistin için bedel ödeyen Sudan’a yardımları, Gazze’ye gönderir gibi gönderin. Hiçbir ayrım yapmayın. Gemilerimiz yola çıkacak, oradayız, olmaya devam edeceğiz. ” ifadelerini kullandı.

‘SUDAN’DA YAŞANAN KRİZ, 25 MİLYONDAN FAZLA İNSANI ETKİLEDİ’
Sudan’dan verileri paylaşan Faruk Erkılıç, “Sudan’da yaşanan kriz, 25 milyondan fazla insanı derinden etkiledi. 11.7 milyon insan yerinden edildi. Bunların 4 milyon 200 bini diğer komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Bu zorlu süreçte, kardeşlerimizin yanında olmayı, onların temel ihtiyaçlarını karşılamayı ve umutlarını diri tutmayı görev bildik. Bugüne kadar sahada görev yapan 10 kişilik ekibimiz ve partner kurumlarla birlikte, 15 farklı eyaletteki 4 milyon 600 binden fazla kişiye yardımları doğrudan ulaştırdık. Hartum, Kadarif, El Faşir ve Leyla’daki kurduğumuz mutfaklarda 800 bin sıcak yemek pişirilerek ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı. Ayrıca adak, akika, kurban vesilesiyle yürütülen projeler kapsamında 275 tondan fazla kırmızı et dağıtımı gerçekleştirildi. Sahada yapılan tedariklerle ve Türkiye’den gönderilen yardımlarla 140 binden fazla gıda paketi farklı bölgelerdeki ihtiyaç sahiplerine teslim edildi. Bunun yanı sıra, Türkiye’den düzenlediğimiz 8 insani yardım gemisi seferiyle 333 konteyner, yani yaklaşık 5 bin ton insani yardım malzemesi 14 farklı eyalete ulaştırıldı. El Faşir şehri ise Kuzey Darfur’un başkenti olarak yaklaşık 560 gün boyunca Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) kuşatması altında kalmış ve sonunda 27 Ekim itibarıyla büyük acılarla HDK kontrolüne geçmiştir. Şiddetin günden güne arttığı ve ses çıkarılmadığı takdirde sivillere yöneldiği durumlarda bölgede daha fazla yardıma ihtiyaç duyulmaktadır. Kamuoyu desteği, insani yardımların ulaştırılmasında, sivillere yönelik katliamların önlenmesinde büyük bir rol oynamaktadır. Gazze’de bunun ne kadar etkili olduğunu gördük. Bugün aynı duyarlılığı, aynı insani gücü Sudan için de göstermemiz gerekmektedir” diye konuştu.

‘İNSANİ YARDIMLARIN BİR AN ÖNCE ULAŞTIRILMASI GEREKİYOR’
Sudan İstanbul Başkonsolosu Osama Mahjoub Hassan Dirar, “Sudan’daki kriz sadece şu an görmüş olduğunuz durumdan ibaret değil, bununla da yetinmemek gerekiyor. Artık eğitim, sağlık ve temel gıda desteği anlamında bunların daha bir üst seviyeye ulaştırılması gerektiğini her cihette farklı bir açıdan anlatmaya çalışıyoruz. Ablukanın devam etmesiyle birlikte insani kriz de devam ediyor. Bu sebepten ötürü insani yardımlar ve temel ihtiyaçların içeri girmesi her geçen gün zorlaşmaktadır. Ulusal, uluslararası verilere de baktığımızda ve 2086 sayılı kanuna da baktığımızda insani yardımların bir an önce ulaştırılmasıyla alakalı bir karar da söz konusu. İnsanların oradaki görmüş olduğu bu vaziyetten ötürü de bizim de almış olduğumuz bu karar, görülen bu karar doğrultusunda elimiz kolumuz bağlı açıkçası. Ve hakikatin yükseldiği bu mimberden, bu kürsüden hepinize de seslenmek istiyorum. Bu zulmün ve bu soykırım, tabiri caizse, durdurulması için sizlere de sesleniyoruz. Darfur ve diğer bölgelerde insani yardımların bir an önce ulaştırılması için sizlere, hepinize seslenmiş durumdayız” dedi.



