SON DAKİKA

Su krizinin konuşulduğu “Bilim Kafe”! Antalya’da yoğun ilgi gördü

Yükseköğretim Kurulu tarafından dünyanın en büyük bilim toplum buluşması “Bilim Kafe” etkinliği 81 ilde 150’den fazla üniversiteyle birlikte eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Halkın bilimle buluşmasını amaçlayan “Bilim Kafe”etkinliği Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde, Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü ve Antalya Kent Konseyi iş birliğinde 27 Haziran 2025 Cuma günü Tophane Çay Bahçesi’nde geniş katılımla düzenlendi. Su Krizi ve Tasarruf Kültürü Üzerine Halkla Bilim Buluşmaları’ konulu etkinlikte Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu konuşmacı olarak yer aldı.Antalya merkez ilçe mahalle muhtarlarının katıldığı ve tüm halka açık olan etkinlik katılımcılardan yoğun ilgi gördü.

TÜM TÜRKİYE’DE EŞ ZAMANLI

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şükrü ÖzenYükseköğretim Kurulu koordinasyonundaki Bilim Kafe etkinliğinin tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak düzenlenmekte olduğunu söyledi. Prof. Dr. Şükrü Özen, “Bildiğiniz gibi üniversiteler, bilimsel bilginin üretildiği, nitelikli araştırmanın yapıldığı, eğitimin verildiği toplumsal katkıyı öne çıkaran bilim yuvalarıdır. Akdeniz Üniversitesi de Antalya’mızın göz bebeği Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri arasında yerini almıştır. Bugün üniversitelerde üretilen bilginin, araştırmanın sonuçlarını toplumun bütün kesimleriyle paylaşmanın hedeflendiği bu bilim kafe etkinliklerini Türkiye genelinde başlatmış bulunuyoruz. Bütün Türkiye’yi yaklaşık 81 il, 150 üniversiteyi aynı anda düşünürsek coğrafi kapsayıcılık açısından da dünyada en büyük bilim kafe etkinliğini yürütüyoruz. Tabii bu konuları çeşitlendirerek bundan sonraki süreçlerde, kafelerde, yaylalarda, sahillerde bir araya geleceğiz. Farklı konularda, üniversitede yürüttüğümüz araştırma sonuçlarını toplumun tüm kesimleriyle paylaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

ŞEHİRLE GÜÇLÜ BAĞLAR

Akdeniz Üniversitesi’nin kentiyle, kurumlarıyla, sivil toplum örgütüyle, yerel yönetimiyle çok güçlü ilişkileri ve işbirlikleri olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Şükrü Özen “Biz zaten Rektörümüz Prof. Dr. Özlenen Özkan hocamızın liderliğinde bu işbirliklerini kentimizle yakın ilişki içerisinde sürdürüyoruz. Seçtiğimiz konu, sürdürülebilirlik, su, iklim ve kentsel su yönetimi ile yakından ilişkili. Yürütülen proje, yerel yönetimlerde suyun temel paydaşı olan ASAT, Bakanlık ve Avrupa Birliği Projesi olması nedeniyle önem arz ediyor ve bu projeyi yürüten hocalarımız birazdan sizlere elde ettikleri çıktılara ilişkin bilgileri paylaşacaklar. Tabi muhtarlarımızhem halk tarafında hem devlet tarafında önemli süreçleri yöneten sorunları bizzat yerinde yaşayan insanlar olarak ve konu da su olması sebebi ile sizlerle bugün bu başlangıcı yapmak istedik. Hepinize çok teşekkür ediyorum katıldığınız için.” ifadelerini kullandı.

SUYA DAİR ORTAK SORUMLULUK MESAJI

Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, “Bu programı Antalya’nın en nostaljik güzel yeri Tophane Parkı hepimizin gençliğinin geçtiği bir alan olması,bugünkü neslin aklında kalması için Antalya’nın kent çekirdiğinde çok önemli bir konumu olması nedeniyle, tophanenin tekrar hafızalarda canlanmasını istediğimiz için burada yaptık. Hepimizin, kentin en temel sorunlarından sorumluluk duyması gereken alanlardan su kaynakları, içme suyu, sulama suyu, bugün tükettiğimiz su ile ilgili hem kaynaklarımızın korunması su tasarrufunu nasıl sağlarız, sonsuz bir kaynağa sahip değiliz. Hızla artan nüfusumuzun ihtiyacının karşılanması sürdürülebilirliği acısından birlikte önerilerinizi, fikirlerinizi paylaşabileceğiniz bir toplantı olarak düşünüyoruz. Umarım toplumun her kesimine yayılan bu bilinçlenme kültürünün arttığı, kullandığımız suyun ne kadar değerli olduğunu anladığımız, hani zeytinyağı gibi diyoruz ya, zeytinyağından daha kıymetli bir sürece giriyor içtiğimiz sular. O nedenle su için yapacaklarımız hepimizin ortak sorumluluğu.” dedi.

ÜNİVERSİTE İLE ASAT İŞ BİRLİĞİ

ASAT Genel Müdür Yardımcısı Necdet Erol da”ASAT Genel Müdürlüğü olarak 2 milyon 700 bin Antalyalı hemşehrimize ve 27 milyon dünya vatandaşına hizmet ediyoruz. Bunu yaparken maalesef yüzde doksan sekiz suyumuzu yeraltı kaynaklarından sağlıyoruz. Bu da bize maliyet olarak karşımıza çıkmakta. Biz bütçemizi uygun bir şekilde kullanmaktayız. 1 milyon 550 bin abonemiz var. Biz suyu hoyratça kullanmaya devam edersek maalesef iklim değişikliği ve kuraklık neticesinde yarın bir gün sorunlarla karşılaşacağız. 1 milyon 550 bin aboneden her abone 1 metreküp tasarruf etse 1 milyon 550 bin ton suyu tasarruf ederiz.” dedi. ASAT Genel Müdürlüğü olarak 2025 ve 2026 yılını kayıp ve kaçaklara ayırdıklarını belirten Erol, “Muhammed hocamla, Ayşe hocamla ve üniversiteyle beraber bunun çalışmalarını yaptık. Ve yaklaşık 7 milyar liralık bir bütçe ayırdık. Su kayıp ve kaçaklarını önleyebilirsek bunun önüne geçebileceğimizi düşünüyorum. Biz ASAT olarak elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Muhtarlarımız, halkımızla birlikte daha güzel yarınlara nasıl ulaşırız, onun peşinde koşuyoruz.” şeklinde konuştu.

SU KRİZİ MASAYA YATIRILDI

Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güray Doğan’ın moderatörlüğünde Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı buluşmada Akdeniz Üniversitesi ve ASAT iş birliğiyle yürütülen “Su Krizi ve Toplumsal Farkındalık” projesinin sonuçları anlatıldı. Türkiye’nin su kaynakları hakkında bilgi paylaşan Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu,”Türkiye gerçekten su zengini mi, su fakiri mi? Bu çok gündeme de gelen bir konu. 2024 rakamları diyor ki Türkiye’deki su potansiyeli kişi başına yılda bin 308 metreküp. Bu ne ifade eder? Su stresi yaşayan bir ülkeyiz. Mevcut durumda su stresiyle karşı karşıyayız ve bunun içindeyiz. Bakın çok yakın bir döneme gidelim. 2030 yılı su kaynakları aynı kalıyor olsa bile nüfus artıyor. Bakın sadece beş yıl sonra bu değer bin 270 dolayısıyla fakirleşiyoruz. Eğer su kaynaklarındaki azalmayı da düşünürsek bu Türkiye’de yüzde 25 su kaynakları azalacak. Bu oranı dikkate aldığımızda kaynakları azaltıp nüfusu artırırsak biz su fakiriyiz. Yani şu an bunu daha gelecek deme lüksümüz de yok aslında kapıda. Şu an itibarıyla biz su fakiri adayı bir ülkeyiz ve bunun için de çok ciddi önlemler almamız gerekiyor.” dedi.

EN KIRILGAN BÖLGEDEYİZ

İklim krizinin su kaynaklarına etkisini değerlendiren Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu “İklim değişikliğinde 5 derecelere varan sıcaklık artışları öngörülüyor. Yani sıcaklık artışı özellikle Akdeniz kıyı ülkelerinde çok ciddi bir sorun. Dünya genelinde de Akdeniz bölgesi iklimi en zayıf, en kırılgan bölgede yaşıyoruz. Yağışlarda yüzde 27 düzeyinde azalma öngörülüyor. Yani Antalya ve Akdeniz bölgesi için yağışlarda ciddi azalma var. Hidrolojik kuraklık riskleri çok yüksek. Yani bulunduğumuz yerde tarımı, tarımsal sulamayı işte bu artan buharlaşma ile birlikte çok daha fazla su talebi olacak. Kentsel su talebimiz artıyor. Antalya üzerinde nüfusumuz artıyor. Türkiye’de en fazla göç alan il Antalya. Hepimiz yaşıyoruz. 25 milyona varan yerli yabancı turist ziyaret ediyor. Bu bir ülke demek.” diye konuştu.

HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR

Suyun verimli kullanılması için tüm paydaşlara görev düştüğünü belirten Prof. Dr. Ayşe Muhammetoğlu”Antalya’da yüzde 70’den daha fazla su tarımda kullanılıyor. Tarım başlığını muhakkak çok daha verimli hale getirmemiz gerekiyor. Ancak biz proje kapsamında kentselde çalışıyoruz. Yüzde 70’den geriye kalan yüzde 13-15 bandını kullanan kentsel sudan bahsediyoruz şu anda. Burada hepimize düşen görev şu. Kentsel suyun içerisinde yüzde 60’tan fazlası evlerimizde. Yani kent merkezinde 1 milyon 500 bin insan aslında su tasarrufu yaptığı zaman damlaya damlaya göl, okyanus olur. Biz burada el birliğiyle bugün aslında sizlerle bunu konuşuyoruz. Sizlerden de katkı istiyoruz. Sizler toplumla, sürekli halkla iç içesiniz, sorunları aslında bize taşıyorsunuz, kurumlara iletiyorsunuz. Biz bireysel su kullanımı ne kadar daha tasarruf hale getirirsek, teknik çalışmaları zaten kurumlarımız yapıyor, bakanlıklar da yapıyor ama biz de burada bir paydaşız. Bu yüzden sizinle bugün bir aradayız. Yani projeksiyonlar yapıyoruz, kent nüfusumuz artıyor, su talebi artıyor. Bu yüzden de su kayıpları yönetimi çok önemli ama suyun verimli kullanımı da çok önemli.” dedi.

İKLİM KRİZİ ETKİLERİ

Etkinliğin ModeratörüDoç. Dr. Güray Doğan da iklim krizinin etkilerini, Antalya’nın durumunu değerlendirerek; “Antalya’da nüfusun son 10 yılda yüzde 22 arttığını, buna rağmen Türkiye’de yüzde 10 arttığını, dolayısıyla Antalya’daki nüfus artışının, Türkiye’nin ortalama nüfus artışının yüzde 100 katından daha fazla olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Antalya, 1960-1970’lerde bahsedilen Antalya’da, çağlayanlar ve güller şehri olarak anlatılan bir Antalya’dan, bugün çağlayanı 3 tane olan bir Antalya’ya doğru geldik.” dedi.

KATILIMCILARDAN TAM NOT

Etkinliğe katılanlar mahalle muhtarları, üniversitenin kentle buluştuğu verimli bir etkinlik olduğunu belirterek gelecek için hayati öneme sahip bir konuda yeni bilgiler edindiklerini, görüş ve önerilerimizi paylaşma fırsatı bulduklarını ve devamını beklediklerini ifade ettiler.

ÜNİVERSİTEDE ÜRETİLENLER DE HALKLA PAYLAŞILDI

Bilim kafe etkinliğinde katılımcılara ikram edilen simit ve çayın yanısıra Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi çiftliklerinde üretilen peynir, yoğurt, dondurma, domates, salatalık ürünleride ikram edildi.

BİLİM KAFE BULUŞMALARI

Bilim Kafe buluşmaları ve bilim iletişimiyle üniversitelerin ürettikleri bilginin toplumda anlaşılır ve erişilebilir hale gelmesi, bilime olan güvenin artması, üniversitelerin şehirlerine ve bölgelerine sağladıkları katkıların, yerel ve küresel sorunların çözümüne sundukları desteklerin, gelecek için üstlendikleri aktif rolün görünür olması, bilim ve toplum arasında köprü kurulması amaçlanıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu