YAŞAM

Spor Güvenliği çalıştayında Türk futbolu masaya yatırıldı

2025-2026 sezonu Spor Güvenliği Çalıştayı, Türkiye Futbol Federasyonu Hasan Doğan Tesislerinde başladı. 22-24 Temmuz tarihleri arasında yapılacak olan çalıştay, spor güvenliği değerlendirme toplantısıyla başladı. Toplantıya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, Türkiye futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş ile kulüp başkanları spor müsabakalarında görev alan emniyet müdürleri ve kulüp yöneticileri katıldı.

“MAÇLARIN GÜVENLİĞİ KAMU KAYNAKLARINDAN FİNANSE EDİLMELİ”

Değerlendirme toplantısında konuşan Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, futbol müsabakalarında görev alan güvenlik personellerinin kulüplerden tahsil edilmesini devletin üstlenmesi gerektiğini belirterek, “Kulüplerimiz yayın gelirlerinde yaşanan olağanüstü gerileme ve genel ekonomik koşullar sebebiyle büyük finansal zorluklar yaşamaktadır. Maç güvenliği hizmeti esasen kamusal bir sorumluluktur. Tıpkı siyasi mitingler veya büyük toplumsal organizasyonlarda olduğu gibi, kamuya açık futbol müsabakalarında sağlanan güvenlik hizmetlerinin kamu kaynaklarıyla finanse edilmesi, her şey olmasa da kısmen desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşım yalnızca mali bir talep değil, aynı zamanda sosyal adalet ve eşitlik ilkelerinin bir gereğidir. Zira güvenlik hizmeti sadece kulüplere değil, tüm kamu düzenine yöneliktir. Bu konuda devletimizin anlayışıyla kulüplerimizin üzerindeki yükün hafifletilmesi Türk futboluna, maliyet açısına büyük fayda sağlayacaktır” dedi.

“MÜBFERİT OLAYLAR KULÜPLERE MAL EDİLMEMELİ”

Tribünlerde yaşanan münferit olayların kulüplerin kurumsal yapısına mal edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Koç, “Türbinlerde yaşanan münferit olayların kulüplerin kurumsal yapısına mal edilmesi, hem kulüplerin hem de taraftarların topluca cezalandırılması adalet duygusunu zedelemektedir. 6222 sayılı kanunun temel ruhuna uygun şekilde bireysel eylemlerin bireysel sorunlara bağlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Bununla beraber statlardan ömür boyu men cezası da dahil olmak üzere yeni cezalar geliştirmelidir. Kulüpler disiplin süreçleriyle, farkındalık kampanyalarıyla ve statlarımıza yaptığımız yüksek bedelli kamera yatırımlarıyla, tespit sistemleriyle üstüne düşen görevi yapmaktadır. Bu çabaların görmezden gelinmemesi gerektiğini vurgulamak isteriz. Deplasman kültürü futbolun coşkusunu şehir şehir taşıyan en değerli unsurların başına gelmektedir. Ancak özellikle şehirler arası yolculuklarda yaşanan güvenlik sorunları bazen büyük krizlere yol açabilmektedir. Bu nedenle ev sahibi ilerideki emniyet birimlerinin deplasman taraftarlarına maç öncesi ve sonrası eşlik etmesi, olası risklerin etrafa girmesine büyük fayda sağlayacaktır” diye konuştu.

“SPOR DOSTLUK ÜRETİR”

Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye, genç bir nüfusa sahip. Ülke nüfusumuzun yaklaşık % 15’i gençlerden, yani 15-24 yaş aralığından oluşuyor. Bu büyük gençlik potansiyelinin sporla buluşması, sadece bir sosyal faaliyet değil; aynı zamanda barışın, birliğin, kardeşliğin ve geleceğin inşasıdır. Spor; bedeni güçlendirdiği kadar ruhu da olgunlaştıran, Toplumun farklı kesimlerini aynı tribünde buluşturan, saygıyı, centilmenliği, azmi ve disiplini öğreten, evrensel bir değerdir. Spor; sadece hız, kuvvet ve zaferle ölçülen bir yarış değildir. Spor, önce ahlaktır. Önce saygıdır. Rakibe, hakeme, tribündeki insanlara, en önemlisi de oyunun ruhuna saygıdır. Saygının olmadığı yerde spor, sadece sert bir rekabete dönüşür. İşte bu nedenle biz, gençlerimize sadece sporun kurallarını değil; sporun ruhunu da öğretmek zorundayız. Bizim medeniyetimizde “yiğitlik”, yalnızca rakibini yenmekle ölçülmez. Medeniyetimizden aldığımız miras, savaş meydanlarında dahi düşmanına saygıyı elden bırakmamıştır. Bugün sahada top koşturan her gencimiz, bu köklü ahlakın modern birer taşıyıcısıdır. O yüzden diyoruz ki: biz sadece fiziki güvenliği değil, ahlaki güvenliği de korumak zorundayız. Bu sebeple spor güvenliği; bizim için sadece bir ”güvenlik” başlığı değil, aynı zamanda gençlerimize ve halkımızın tüm kesimlerine karşı ortak sorumluluğumuzdur. Sporun ruhuna yakışan bir rekabet ortamı, tribünlerde saygı ve coşkunun hâkim olduğu müsabakalar için, el birliğiyle çalışmak zorundayız. Buradan bütün genç kardeşlerimize sesleniyorum: asıl şampiyonluk, kupayı kaldırmakta değil, rakibine saygı gösterdiğin ”o anda” gizlidir. Spor; düşman yaratmaz, dostluk üretir. Birlik duygusu üretir. Ve unutmayın, kazanmak bir sonuçtur; ama saygı, daima bir seçimdir” dedi.

“SAMİMİ TARAFTARIN HUZURUNU PROVAKATÖRLERE BOZDURMAYACAĞIZ”

“Samimi bir şekilde takımlarına destek olmak için eşiyle, çocuğuyla, arkadaşlarıyla spor alanına gelen vatandaşlarımızın huzurunu, o az sayıdaki provokatörlere asla bozdurmayacağız” diyen Bakan Yerlikaya, “Hangi takımı tutarsak tutalım, hangi renklere gönül verirsek verelim, hepimizin tek bir önceliği var: görevimizi layıkıyla yerine getirmek ve sporda huzuru sağlamak. Çünkü güvenlik sadece bir polisiye meselesi değildir. Ortak bir kültür inşasıdır. Takımlarımıza, taraftarlarımıza, yöneticilerimize, basına ve her paydaşa düşen ortak bir sorumluluktur. Bu sezonu hep birlikte omuz omuza vererek, Türk sporunu şiddetten, kargaşadan ve kutuplaşmadan uzak tutmalıyız. Bir kez daha ifade ediyorum: sporun kardeşlik ve barış ortamına zarar getiren, Olumsuz davranışlar içerisinde bulunan şahıslara karşı başta 6222 sayılı Kanunun adli ve idari hükümleri olmak üzere tüm yasaları titizlikle uygulayacağız. Samimi bir şekilde takımlarına destek olmak için eşiyle, çocuğuyla, arkadaşlarıyla spor alanına gelen vatandaşlarımızın huzurunu, O az sayıdaki provokatörlere asla bozdurmayacağız” açıklamasında bulundu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu