
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘Yolsuzluk’ soruşturması kapsamında İBB iddianamesi hazırlandı.Hazırlanan iddianamede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ile 105’i tutuklu 402 şüpheli yer aldı. İmamoğlu’nun 142 eylemle ilgili olarak, 828 yıl 2 aydan, 2 bin 352 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.Hazırlanan iddianame 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
YOLSUZLUK’ SORUŞTURMASINDA İDDİANAME TAMAMLANDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada “Seçim çalışmaları için kamu kaynaklarının suistimal edildiği, suç gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla bir havuza(sistem) aktarıldığı, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişi beyanlarıyla rüşvet ağının itiraf edildiği, parti tüzel kişiliği için satın alınan bina bedelinin kaynağına ilişkin para akışlarının belgelenmediği ve bu paraların suç geliri olduğunun parti üst yönetimince de bilindiği tanık anlatımlarıyla anlaşıldığı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin, suçtan kaynaklanan gelirlerle partiye mal varlığı kazandırdığı, suç gelirleri ile seçim çalışmaları yürüttüğü ve bu fiillerin parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Soruşturma dosyamız kapsamında temin edilen USOM raporu uyarınca tespiti yapılan 11.360.412 vatandaşın güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütük verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden hukuka aykırı bir şekilde yayıldığı ve bu veriler üzerlerine seçmenlere ait başka kişisel verilerin işlendiği, bu veriler ile de Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl örgütü tarafından seçim çalışmalarının yürütüldüğü, bu suretle demokratik siyasi hayatın vazgeçilmezi olan seçimlerin manipüle edilmeye çalışıldığı, parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde yürütüldüğü anlaşılmıştır.

‘YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA BİLDİRİMDE BULUNULMUŞTUR’
Soruşturma dosyamız kapsamında yapılan tespitler ışığında, Cumhuriyet Halk Partisinin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğine ve seçmenin iradesini etkilemeye, demokratik düzeni etkilemeye yönelik, sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde müdahalede bulunduğu anlaşılmakla, Cumhuriyet Halk Partisi hakkında Anayasa’nın 68 ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin taktir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığımızca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunulmuştur.” ifadelerini kullandı.

SÖZCÜ GAZETESİ VE TROLLERDEN “CHP’YE KAPATMA DAVASI AÇILIYOR” ADLI SOSYAL MEDYA PROVOKASYONU
Savcılık iddianamesinde Yargtay’a “bildirimde bulunulmuş” olmasını “CHP’ye kapatma davası açılacak” şeklinde gerçekten bir söylemle sosyal medyada algı çalışması başlatan Sözcü Gazetesi ve trollerin asıl amacı İmamoğlu Suç Örgütü davasında söz konusu olan “VURGUN-RÜŞVET-YOLSUZLUK” iddialarının üstleri kapatılmaya çalışıldı.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINDAN CHP’YLE İLGİLİ YARGITAY’A BİLDİRİMDE BULUNULMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan açıklamada, “Cumhuriyet Halk Partisinin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğini, seçmenin iradesini ve demokratik düzeni etkilemeye yönelik, sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde müdahalede bulunduğu tespitleriyle adı geçen siyasi parti hakkında Anayasa’nın 68 ve 69’uncu maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101’inci ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmuştur. Bir kısım medya organlarında belirtildiği gibi partinin kapatılmasına yönelik bir talep söz konusu değildir.” ifadeleri kullanıldı.
Başsavcılığın yaptığı açıklamada, mali nitelikli suçların işlenmesi yoluyla elde edilen sermayeyle maddi zenginleşmenin yanı sıra örgüt lideri şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun mensubu olduğu CHP’nin ele geçirilmesi ve sonrasında gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi için fon oluşturulması amacını matuf, 2014 yılı yerel seçimleri sonrasında yapılanmaya başlayan “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” faaliyetlerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında seçim çalışmaları için kamu kaynaklarının suistimal edildiğinin belirlendiği bildirildi.
Açıklamada, suç gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla bir havuza aktarıldığı, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişi beyanlarıyla rüşvet ağının itiraf edildiği, parti tüzel kişiliği için satın alınan bina bedelinin kaynağına ilişkin para akışlarının belgelenmediği ve bu paraların suç geliri olduğunun parti üst yönetimince de bilindiğinin tanık anlatımlarıyla anlaşıldığı, CHP’nin, suçtan kaynaklanan gelirlerle partiye mal varlığı kazandırdığı, suç gelirleri ile seçim çalışmaları yürüttüğü ve bu fiillerin parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde gerçekleştiği ifadeleri yer aldı.
Açıklamada ayrıca, soruşturma dosyası kapsamında temin edilen USOM raporu uyarınca tespiti yapılan 11 milyon 360 bin 412 vatandaşın güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütük verilerinin CHP tüzel kişiliğinden hukuka aykırı bir şekilde yayıldığı ve bu veriler üzerlerine seçmenlere ait başka kişisel verilerin işlendiği, bu veriler ile de CHP İstanbul İl örgütü tarafından seçim çalışmalarının yürütüldüğü, bu suretle demokratik siyasi hayatın vazgeçilmezi olan seçimlerin manipüle edilmeye çalışıldığı, parti organları tarafından bilinçli, sistematik ve süreklilik arz edecek bir biçimde yürütüldüğü kaydedildi.
Açıklamada, “CHP’nin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğini, seçmenin iradesini ve demokratik düzeni etkilemeye yönelik, sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde müdahalede bulunduğu tespitleriyle adı geçen siyasi parti hakkında Anayasa’nın 68 ve 69’uncu maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101’inci ve devamı maddeleri uyarınca gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmuştur. Bir kısım medya organlarında belirtildiği gibi partinin kapatılmasına yönelik bir talep söz konusu değildir.” ifadelerine yer verildi.



