SAĞLIK

Sıcaklık farkına karşı güçlü bağışıklık şart

Sonbaharı karşılamaya hazırlanırken, hava sıcaklarında gece ve gündüz arasında belirgin farklar oluşuyor. Bu da solunum yolu hastalıklarını tetikleyebiliyor. Marmara Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Mercancı, solunum yolu hastalıklarına dikkat çekti ve bağışıklığımızı güçlü tutmak için nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.

ÖKSÜRÜK ARTIYOR
Uzm. Dr. Mercancı, hava değişimlerinde yaşanabilecek hastalıklarla ilgili şu bilgileri verdi: “Gece havanın serinlemesiyle birlikte, soluduğumuz havanın hem ısısı hem de nemi düşer. Soğuk ve kuru hava, üst solunum yollarında yer alan mukozanın nemini azaltır. Normalde bu mukoza, üzerindeki ince sıvı tabaka ve silyalar sayesinde mikropları süzerek, akciğerlere ulaşmasını engeller. Ancak kuruduğunda bu savunma hattı zayıflar ve virüsler ile bakteriler çok daha kolay tutunur. Astım ve KOAH gibi kronik solunum yolu hastalıklarında hava yollarını daraltarak nefes darlığına, öksürüğe ve hırıltıya neden olur.”

MİKROPLARLA SAVAŞ
Gündüz sıcak, gece serin. İşte tüm bu mevsim farklarının kişileri nasıl etkilediğini Uzm. Dr. Mercancı, şöyle açıkladı: “Sıcaklık farkı, burun ve boğaz mukozasında hızlı değişimlere yol açar. Gündüz terleyen vücut, akşam serinliğinde hızla soğuduğunda damarlar büzülür, mukozada ödem gelişir ve salgılar koyulaşır. Bu tablo sadece mekanik bir şişlik değildir; ardından inflamatuar süreçler devreye girer. Mukozadaki ödem ve damar büzüşmesi, bölgeye oksijen ve besin taşınmasını azaltır. Bu durumda vücut, savunma mekanizması harekete geçer. Bu hücreler, mikropları yok etmeye çalışırken aynı zamanda dokuda tahriş ve ek şişlik yaratır. İnflamasyon sonucunda boğaz ağrısı belirginleşir, sinüs kanalları daralır ve öksürük refleksi daha kolay tetiklenir.”

UZMANINDAN VİRÜS SAVAR TAVSİYELER
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için basit ama etkili önlemler olduğunu belirten Uzm. Dr. Mercancı, bu önlemlerin hem üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini azalttığını hem de var olan kronik hastalıkların alevlenmesini önlediğini söyleyerek, şu tavsiyelerde bulundu:
Mevsime uygun giyinin. Vücut sıcaklığını korumak, bağışıklık için ilk adımdır. Yapılan çalışmalar, vücut ısısının 1–2 derece düşmesinin bile immün yanıtı baskılayabileceğini göstermiştir.
Günde en az 1.5–2 litre su içmek, burun ve boğaz mukozalarının nemli kalmasını sağlar. Nemli mukoza, üzerindeki silyalar sayesinde mikropları süpürüp, uzaklaştırır. Araştırmalar, yeterli hidrasyonun silyaların hareket hızını artırarak, solunum yollarında koruyucu etki sağladığını ortaya koymuştur.
Dengeli beslenin. C vitamini (narenciye, kivi, kırmızı biber), D vitamini (güneş ışığı, balık,yumurta), çinko (kırmızı et, kabak çekirdeği, ceviz) ve antioksidanlardan zengin gıdalar bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını destekler. Örneğin, yapılan meta-analizlerde C vitamini desteğinin soğuk algınlığı süresini kısaltabildiği, D vitamini eksikliğinin ise solunum yolu enfeksiyonlarına yatkınlığı artırdığı gösterilmiştir.
Günde 7–8 saat düzenli uyku, bağışıklık sisteminin kendini yenilemesi için kritik öneme sahiptir. Uykusuzluk, özellikle doğal öldürücü hücrelerin aktivitesini belirgin şekilde azaltır. Bu da mikroplara karşı savunmayı zayıflatır.
Solunum yolu enfeksiyonlarının en sık bulaşma yolu ellerdir. Sık sık el yıkamak, grip ve nezle gibi hastalıkların görülme sıklığını ciddi oranda azaltır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre doğru el yıkama, bulaşıcı hastalık riskini yüzde 20–30 oranında düşürebilir.
Sigara ve dumandan uzak durun. Sigara, solunum yollarındaki silyaların hareketini bozar, mukus temizliğini engeller ve bağışıklık hücrelerinin etkinliğini azaltır.
Düzenli egzersiz yapın. Orta düzeyde düzenli fiziksel aktivite, bağışıklık sistemini güçlendirir. Araştırmalar, haftada en az 150 dakika yapılan orta tempolu egzersizin üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini azalttığını göstermektedir.
Stresten uzak durun. Kronik stres, kortizol düzeylerini yükselterek bağışıklık hücrelerinin fonksiyonunu baskılar. Meditasyon, nefes egzersizleri veya hobi aktiviteleri stres kontrolünde faydalıdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu