
(fotoğraf – ahaber.com.tr – ekran görüntüsü)
“DEZENFORMASYONLU İÇERİKLER DOLAŞIMA SOKULDU”
Bir de şu var: bu sosyal medya çağı herkesin davranış kalıplarını değiştirdi. Pazar akşamıydı işte. Ben hani uyumadan bir bakayım acaba bir şey atlamayalım, o bir mesleki refleks. Ya birdenbire Türkiye’nin Suriye’ye operasyonu başlattığına dair hani yılların gazetecileri diyebileceğimiz insanların yaptıkları paylaşımlar görmeye başladık. Şimdi bunlar doğru işler değil. Biz bunları geçmişte de gördük. Bir askeri harekat başlatılıyor. İşte nereden girilir, ne olur, kaç kişiyle girilir? Adeta konum bilgisi veriliyor. Tut ki Türkiye böyle bir harekat başlattı. Bu da gündeme gelebilir, olabilir. Ama senin başlamamış bir harekatı sosyal medyadan birtakım görüntülerle başlamış gibi anlatman senin ait olduğun ülkenin çıkarlarına ters bir durum. Biraz bunları da dikkat etmek lazım. Bu karamsarlık dolu Suriye yorumlarını ben biraz aceleci görüyorum. Ben oradaki sürecin Türkiye’nin istediği doğrultuda şekilleneceği, Suriye’nin toprak bütünlüğünü esas alan bir sonucun illaki gerçekleşeceği kanaatindeyim. Çünkü bölgede 8 Aralık 2024’ten sonra bütün dengeler değişti.”
SURİYE TOPRAKLARINDA İSRAİL-DÜRZİ İLİŞKİSİ
Türkiye‘nin milli mücadele yıllarına atıfta bulunan Askeri Stratejist Dr. Eray Güçlüer, yeni bir devletin kuruluş sürecini ve bunu oluşturmanın zorluklarına ilişkin konuşarak Suriye meselesinde İsrail varlığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Yeni bir devlet kuruluyor. Bir devlet kurmak kolay değil yani. Hani biraz da bizim Milli Mücadele yıllarına böyle aklıma getiriyor. Bakın, o zaman da Anadolu’nun dört bir tarafı işgal altındaydı. Şimdi de Suriye benzer yani. Kuzeyde ABD askerlerinin gölgesinde Suriye PKK’sı, güneyde İsrail askerlerinin gölgesinde Dürziler, Hikmet el-Hicri’ye bağlı, hepsini tenzih ederiz. Yani Dürzi deyip de hepsini aynı kaba koymamak lazım. Bu işe karşı olanlar da var Dürzilerin içerisinde. Fakat İsrail maşalığı yapmayı kabul etmiş Hikmet el-Hicri ve onun grupları var işte Süveyda’da özellikle.
“SİYONİST YAPININ SAVUNMA BÜTÇESİ”
Yine hareketlendirilmeye çalışılan Tartus, Lazkiye hattı var. Yani işte en son Esad’ın kuzeni, milyarder iş adamı, o da nasıl milyarder olduysa, o da bir soru işareti. Yani bir hareket başlatılmak vesaire. Bu arada baktığımızda bakın, bir rakam vereyim size. İsrail’in 2026 savunma bütçesi 212 milyar dolar. Yani Rusya savaşta 250 milyar dolar savunma bütçesi var. 212 milyar dolar İsrail gibi küçücük, 22.500 km²’cik bir küçücük terörist yapının, Siyonist yapının savunma bütçesi. Tabii bu savunma bütçesi tutup da hani İsrail’in kendi öz kaynaklarından filan olan bir para değil. Bu dışarıdan gelen, ağırlıklı olarak ABD’den gelen, Yahudi lobilerinden gelen paralarla denkleştirilmiş bir süreç. Bir de gene hep söylemek isteyip de bir türlü böyle lafın arasında söyleyemediğim bir şey var. Şimdi şöyle bir şey deniyor: Deniyor ki işte İsrail savunma gücü bakımından, savunma sanayii bakımından dünyada 9. ülke. Doğru değil efendim bu.



