
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “uyuşturucu” soruşturmasında yeni operasyonlar gelmeye devam ediyor. Soruşturma kapsamında ifadeye çağırılan son isim ise iş insanı ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran oldu. Savcılık tarafından, “Şüpheli” sıfatıyla ifadeye çağırılan Saran sabah saatlerinde jandarma eşliğinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Saran yaklaşık 3 saat verdiği ifadenin ardından yurtdışına çıkış yasağı adli kontrol tedbiri ile serbest bırakıldı.
SADETTİN SARAN’IN SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI!
Sadettin Saran’ın savcılığa verdiği ifadenin detayları da ortaya çıktı.
“SEN YETİŞTİRİYORDUN YA BAŞKANIM YOL BİRKAÇ DAL TAKILALIM”
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, “Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık” dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, “Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay” şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise “Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz” şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu.
“BU MESAJLAŞMALAR DA ŞAKA AMAÇLIDIR”
Saran konuşmaya ilişkin, “Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır” dedi.
(FOTO: ahaber.com.tr ekran görüntüsü)
“ACAYİP RAHATLATIYOR MÜTHİŞ BİR ŞEYMİŞ O”
Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın “Gel git Ela nasılsın?” dediği, ses dosyası çözümünde ise “Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba” dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde “Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan” dediği konuşma içeriği soruldu.
“HAYATTA TEK BİR BAĞIMLILIĞIM VAR O DA SPORDUR”
Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde şöyle devam etti: “O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur.
“BÜYÜK İHTİMAL CAMDAKİ KALINTILAR BU İLAÇLARIN TOZLARDIR”
Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos’taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos’taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos’ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum”
SARAN’IN POLİSE VERDİĞİ İFADESİ A HABER’DE
Ela Rümeysa Cebeci’ye attığı mesajlarla gündeme oturan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın polise verdiği ifade tutanağı ortaya çıktı. A Haber Adliye Muhabiri Mustafa Kadir Mercan, Saran’ın sözlerini canlı yayında tek tek aktararak şu ifadelere yer verdi:
“Burada bir mesajlaşma var. Bu mesajlaşma sorulmuş Sadettin Saran’a ve bunun karşılığında da şunları söylemiş Sadettin Saran: “Bu mesajlar dediğim gibi izlediğimiz filmlerdeki konuşmalardan metafor şeklindeki esprilerdir. Zaten bu kadar aleni bir şekilde konuşmamız da bu işin espri olduğunu göstermektedir. Gerçek olsa da bu kadar aleni konuşulmazdı. Benim hayatta tek bir bağımlılığım var, o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annemle babamın son hastalığında, son hastalığı olan dönemde bir takım bazı maddeler kullandım” gibi bir ifadeyi söylüyor.
İfadenin devamını aktaran Sunucu Merve Tepe ise şu alıntıyı yaptı:
“Anne ve babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafıma organik sakinleştiriciler vermişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içinde de uyuşturucu etken madde olduğunu düşünmüyorum” diyor.
Mercan, konuşmanın devamında Saran’ın ifadesini şöyle aktardı:
“İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kutu şeklinde kapağında ‘Go Stock’ yazılı kavanoz şeklindeki madde uyuşturucu madde kalıntısı değildir. Cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimalle camdaki kalıntılar da bu ilaçların tozlarıdır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır” diyor.
Biliyorsunuz ki dün bir arama yapılmıştı ve bu arama neticesinde de zannediyoruz ki ekipler bazı materyaller almış durumda ve onlar da kriminal, kriminal ekipler tarafından incelemeye alınmış durumdalar.
Devamında, “Maddelerde üzerinde yapılan ilk testte maddelerin uyuşturucu madde olmadığına dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmamsa; bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos’taki villada çok fazla misafir ağırlarız, büyük davetler veririz. Davetlere yüzün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos’ta kızımın -senin söylemiş olduğun gibi- düğününde 400 kişiden fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisinde değildir, bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanlar bir başkası tarafından kullanılmış, atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Ve şu şekilde devam ediyor ifadesinde:
“Çözümlenmesi sonucunda da bu soruluyor. Karşılığında da şu şekilde cevap veriyor Sayın Saran: “Hırvatistan’dan bana gelen özel bir şaraptı. Ondan bahsediyorum. O akşam Ela ile içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim, Ela da Vazol bir tütün içti diyelim. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim, geri kalanını da Ela içti. Ela’nın ‘kafam hala güzel, o nasıl bir şeydi’ şeklindeki mesajı da bu şarabın tamamını içmesinden kaynaklıdır. ‘Ama var ya ne heşti (müthiş) rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor, müthiş bir şeymiş. O bahçeden topla getir bana bir dahaki’ne. Evet evet çok kafa isimler, kafaları kelle alıyorlar’…”



