YAZARLAR

SALİH TUNA / Gol olsun ama top ağlara girmesin

Türk futbolu şu günlerde kelimenin tam anlamıyla MASAK’lık oldu. Röntgen çekildi, film tastamam fecaat çıktı.
O kadar ki, raporlardaki rakamlara bakınca “Bu çocuk orta sahada mı oynuyor, borsada mı?” diye sormak işten değil.
Bir elemana giden milyonların saniyeler içinde bahis sitelerine uçuşunu görünce tablo daha da şiralanıyor.
Savcılık, bu ilişkiyi “bahis fonu devir-geri devir” tesmiye etmiş.
Futbolda yeni taktik dizilişimiz vatana millete hayırlı olsun efendiler: Artık 4-4-2 veya 3-5-2 devirleri sona erdi; “Devir-Geri Devir”.
Yani, top döner, para döner, kupon döner, dönmeyen bana bir tek sensin. (Pardon, araya şarkı sözü karıştı; “geri dönmeyen tek şey vicdan” olacaktı.)

***

Bahisler de sadece maç sonucuna değil, Fenerbahçeli futbolcu Mert Hakan Yandaş örneğinde olduğu gibi takım arkadaşının sahada ne yapacağına bile kesilebiliyor:
“İsmail Yüksek en az 3 faul yapar…”
Peki hakem faulleri çalmazsa? Kolayı var; kupon yatmaması için söz konusu futbolcu ya hakem 3 faul çalana kadar faul yapmaya devam edecek ya da hakem (…)lik yapmayacak faulleri görecek.
İsmail garibim de üzerine zar atıldığından habersiz, canhıraş şekilde top çalmak için kendini paralayacak!..
Düşünsenize, bir futbolcu sahaya çıkıyor. Tribünlerden, “Koçum benim al bize bu maçı” sesleri yükseliyor. Lakin onun aklında şu var: “Arkadaş bugün üç faul yaparsa kupon yatmıyor, taksiti kapatıyoruz.”
Soyunma odasının mahremiyeti mi? O da dijital dönüşüme uğramış. Eskiden “Hocanın dedikleri dışarı çıkmayacak” denirdi. Şimdi “Hocanın ne dediği önemli değil, oran kaç oldu, onu söyle” deniyor galiba.
Alt liglere inince tablo daha da felaket bir hâl alıyor. “Maçı ayarlayacağız” cümlesi artık fısıltı değil, neredeyse yarı resmî protokol.
İddia o ki, Ankaraspor-Nazilli maçında maç boyunca kimsenin şut çekmeyeceği üzerine bahis yapılmış.
Böylece de modern futbola yepyeni bir taktik armağan edilmiş oldu: “Şutsuz pres.”
İnsan hâliyle merak ediyor, “Bu maçta ilk 15 dakika içinde gol olacak ama top ağlara değmeyecek” şeklinde de bahis yapıldı mı?
Raporlardan anlaşıldığı kadarıyla bunlarda her şeyi yapacak cevher var.

***

İşin bir de hakem boyutu var ki, ört ki ölem!.. Normal koşullar altında hakemler sahadaki adaletin simgesidir. Yazık ki yazık, kimi hakemler “hesaptaki hareketliliğin” de simgesi olmuş.
Şu hâle bakın: Hakem düdük çalıyor, biz de faul verdi zannediyoruz. Meğer başka bir yerde “bahis gerçekleşti” sinyali çalıyor.
VAR odası ayrı, “oransal adalet odası” ayrı sanki.
Onlarca hakem ve futbolcu disipline sevk edildi. Bu dava öyle “İki-üç kişiyi cezalandıralım, dosya kapansın” denilecek türden değil. Nereden bakarsanız bakın, muazzam bir temizlik operasyonu.
Hayırlı olsun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu