YAZARLAR

PINAR YILDIZ YÜKSEL / Depremde tabletime bir şey olmasın anne

Yaşadığımız 23 Nisan depreminde birçok çocuk ailesine şu soruyu sordu: “Tabletim depremde kırılır mı?” Bu sorunun ardında çocukların bağlanma nesnesi olarak neyi seçtiği, güvenlik algısı ve duygusal desteğe ihtiyacı olup olmadığının da cevabı var

23 Nisan‘da yaşadığımız Marmara depreminde birçok aile, okullarda çocuklarının gösterilerini izliyordu. Ben de depreme o an yakalanan bir anneyim. Çocuklarımızı bulup bahçeye çıktığımızda, depreme karşı gösterilen farklı tepkileri de gözlemleme fırsatım oldu. Hemen yanımda annesine sarılmış bir çocuk, “Anne depremde tabletime bir şey olmuş mudur?” diye sordu. Bu soru ve o ses, o günden beri kulağımda çınlayıp duruyor. Ofise geldiğimde iş arkadaşımla sohbet ederken bana oğlunun depremde tableti için nasıl kaygılandığını anlattı. Sonrasında bu soruyu başka çocuklarında sorduğunu başka ailelerden dinledim. Ben de çocukların yaşadığı bu korkunun arka perdesinde neler olduğunu Klinik psikolog Ayhan Altaş ile konuştum. Altaş, “Deprem gibi yoğun stres ve korku yaratan bir olayda çocukların verdikleri tepkiler, onların gelişim düzeyini, bağlanma nesnelerini ve güvenlik algılarını yansıtır” dedi ve bu bağlamda çocukların davranışlarını aşağıdaki başlıklar ile açıkladı.

Kaygının nesneye yönlendirilmesi
“Çocuklar soyut kavramları (ölüm, yıkım, evsizlik vb.) anlamakta ve ifade etmekte zorlanırlar. Bu durumda kaygılarını daha somut, anlayabilecekleri bir nesneye yönlendirme eğilimi gösterirler. “Tabletim kırılırsa ne yaparım?” ifadesi, aslında “Böyle büyük bir felaketle nasıl başa çıkacağım?” sorusunun dolaylı bir ifadesidir.

Dijital araçlar çocukların hem eğlence hem de sosyal bağ kurma alanı haline geldiği için, onlarla bağları bazen ebeveynleriyle olan ilişkileri kadar güçlü olabilir. Özellikle dijital ortamda oyunlar, videolar, arkadaşlarıyla iletişim gibi işlevler sunan tabletler, çocuk için bir “sığınak” haline geliyor. Onun kaybı, sadece bir cihazın kaybı değil; aynı zamanda duygusal destek kaynaklarının yitimi olarak da algılanabilir.
Bu yüzden çocukların deprem gibi travmatik olaylara verdikleri bu tür tepkiler, onların dünyayı nasıl algıladıklarını ve neye değer verdiklerini anlamak açısından önemlidir. Ebeveynlerin bu davranışları küçümsemeden, yargılamadan dinlemeleri; çocuğun duygularını kabul etmeleri ve onunla duygular üzerine konuşmaları önemlidir. Bu aynı zamanda, çocuğun gerçek güvenlik duygusunu yeniden inşa etmesine yardımcı olur.”

Kontrol edemediği bir durumda kontrol arayışı
Deprem gibi kontrol dışı bir olayda çocuklar içsel olarak “neye tutunabilirim?” sorusunu sorar kendine. Maddi bir nesneye yönelme (tablet, oyuncak, kitap vb.) bu karmaşık duygularla başa çıkma çabasıdır. Bu davranış, çocuğun bir şeyleri hâlâ kontrol edebileceğine dair zihinsel bir güvence üretme çabasıdır.

Bağlanma nesnesi olarak tablet
Çocuklar için bazı eşyalar, özellikle tablet gibi sık kullanılan, eğlence ve rahatlama aracı olan nesneler, duygusal bağlanma nesnelerine dönüşür. Tıpkı küçük yaşlardaki çocukların battaniye, peluş oyuncak gibi nesnelere bağlanması gibi, günümüz çocukları için tabletler; yalnızlık, sıkıntı ve stresle başa çıkmada bir araç haline geliyor. Tabletin zarar görmesi ya da kaybı güvenlik duygularının sarsılması anlamına geliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu