BEŞİKTAŞFENERBAHÇEGALATASARAYGÜNDEMSPORTRABZONSPOR

Peki şimdi ne olacak Özgür Bey?

Özgür Özel, İmamoğlu’nun İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklandığı 19 Mart’tan beri her türlü resti çekti.
Sokağa çıkardığı insanlara, polis barikatlarını işaret edip “Yıkın geçin” dedi.
Ekonomik boykot düzenlemeye kalktı.
İç savaş ve darbe imaları yapmakta bile tereddüt etmedi.
Avrupa’da Türkiye aleyhine kampanyalara soyundu.
Dün de yine 1 Mayıs vesilesiyle sokaktaydı.
Ne var ki Özel liderliğindeki CHP, seferberlik halinde sokağa indiği hâlde son yılların en düşük katılımlı ve coşkusuz 1 Mayıs’ına şahit olduk.
Özel’in, başkanın elini hevesle kapıp havaya kaldırdığı Türkİş ve diğer sendikalar olmasa alanlar boş kalacaktı.
Şimdi sırada ne var Özgür Bey?
Her tuşa bastınız.
Siyasetin bel altı yöntemlerine bile tenezzül ettiniz.
Elinizi, potansiyelinizi açık ettiniz.
Üstelik seçimlere daha çok var.
Daha da fenası rakibinizin sıradaki hamlelerine dair en ufak bir fikrinizin bile olmadığını tabanınız da anladı.

***

YA GANJ’A YA İZMİR KÖRFEZİ’NE GİRECEKSİN DESELER…

Dün Anadolu Ajansı‘nın İzmir Buca’dan geçtiği görüntüleri dehşetle izledim.
Hindistan‘ın bir buçuk yıl önce gezdiğim arka mahallelerini andırıyor.
Hindistan kıyasım abartılı mı geldi?
“Bırak Buca’yı, Karşıyaka’ya, Kordon’a gel” mi diyorsunuz?
Hayhay… Gelelim ve şehrin göbeğinden İzmirlilere soralım.
“Ya Ganj Nehri’ne ya Körfez’e gireceksiniz” deseler cevabınız ne olurdu?

***

ŞENER HOCA BİLMEYE DEVAM EDİYOR

İstanbul‘daki son 6.2’lik deprem, 1999’dan beri İstanbul yıkılacak diye korkutanların felaket tahminlerini revize etmesini sağladı.
Deprem adamlarının, en güçlü argümanı olan asırlar önceki depremleri anlatan tarihçiler de fikir değiştiriyorlar.
“Şimdi bir itirafta bulunayım” diyen Murat Bardakçı da son yazısında şunları yazdı:
“İstanbul’un her 250 senede bir sallandığı ve bu uğursuz periyodun bin küsur seneden buyana hiç şaşmadığı iddiasını ortaya atıp savunanlardan biri ben idim! Ama, son yıllarda daha çok belgeyi ve bu belgelere dayanılarak yapılmış önemli çalışmaları gördükçe kanaatim değişti. Zira, İstanbul’un altıda birini yıkan 1894 felâketini göz ardı etmiştik. Artık böyle düşünen sadece ben değilim… 250 senelik periyodu gündeme getiren Prof. Erhan Afyoncu da şimdi benimle aynı kanaatte.”
Evet, yabancı bir iki bilim adamının yazdığı 250 yıllık periyot masalının Türkiye distribütörü olan Celal Şengörler akademide de toplumda da inandırıcılıklarını kaybediyorlar.
Richter’i Richter’ine son depremi bilen ve “Marmara’da daha büyüğü olmayacak” diyen Profesör Şener Üşümezsoy ise bilmeye devam ediyor.
Kendisiyle pazartesi günü yaptığımız programda, “Türkiye’de riskli bölgeler olarak nereye dikkat etmek lazım?” sorusuna şöyle cevap vermişti:
“Çok aktif olarak Kütahya Simav, onun dışında belki İzmir Karaburun kesiminde olabilir. Diğer taraftan Tokat’ta böyle küçük faylar var. Tokat’ta Kazova var. Oradaki fayda hareketler oluyor. Ama ana fay gibi stres yüklemiş değil. Büyük depremler iki plakanın birbirine sürtünmesiyle oluyor.”

***

TAŞ DEVRİ SENDİKASI

Kıbrıs yazı dizisinde KKTC’yi esir alan sendika vesayetinden uzunca bahsetmiştim.
Bir süre önce, okullara kısmen kılık kıyafet serbestisi getiren yönetmeliğe karşı çıkan yobaz zihniyet, bu kez Lefkoşa’da düzenlenen Teknofest yüzünden hortladı.
Etkinliğe kız öğrencilerin götürülmesinin anayasaya, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olduğunu söyleyen Öğretmenler Sendikası Başkanı, Teknofest’i boykot çağrısı yapıyor.
KKTC’nin tanıtımına katkı sağlayacak, öğrencileri bilime teşvik edecek, onlara geleceğe dair özgüven verecek bir teknoloji festivali hangi sebeple anayasaya aykırı olabilir ki?
Evet, evet orada da bunlara “ilerici” diyorlar.
Geleceğin teknolojileriyle meşgul olanlara da “gerici”.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu