YAZARLAR

ÖZLEM DOĞANER / Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni dönem

Beyaz Saray’da bugün yapılacak Erdoğan– Trump zirvesi, iki ülke ilişkilerinde hem ticari hem de stratejik açıdan yeni bir sayfa açmaya aday görünüyor. Washington- Ankara hattında uzun vadeli enerji, savunma ve havacılık vizyonu bu zirvede ele alınacak.
ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya mesajı, aslında buzdağının görünen kısmı. Boeing‘ten 250 uçağa kadar varabilecek dev sipariş, Lockheed Martin‘in F-16 satışları ve F-35 görüşmelerinin yeniden canlanma ihtimali… Bunlar sadece ticari değil, aynı zamanda stratejik anlamı da olan hamleler. Zira bu anlaşmalar, Türkiye’nin hava gücü modernizasyonundan, sivil havacılıktaki büyümesine kadar geniş bir etki yaratacak. Uzun süredir askıda olan F-35 görüşmelerinin olumlu sonuçlanması, Türkiye’nin hava savunma kapasitesini ileriye taşımanın ötesinde, NATO ittifakı içindeki rolünü de yeniden tanımlayabilir.
Öte yandan, BOTAŞ’ın Mercuria ve Woodside Energy ile yaptığı 20 yıllık LNG tedarik anlaşması da masadaki en kritik başlıklardan biri. 2026’dan itibaren yılda 4 milyar metreküp LNG teslimatı, Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve fiyat istikrarı açısından büyük bir adım. Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ın da vurguladığı gibi, bu anlaşma Türkiye’yi sadece bir tüketici değil, bölgesel bir enerji merkezi haline getirme hedefiyle de örtüşüyor.
Tüm bu anlaşmaların on milyarlarca dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Ticaret ve enerji başlıklarının ön plana çıkması, Türkiye–ABD ilişkilerinde siyasi konuların ötesinde ekonomik ve stratejik çıkarların belirleyici olmaya başladığını gösteriyor.
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcılarla görüşmeleri piyasalarda da ilgiyle izlendi. Yakın dönemde ciddi fon akışı beklentilerinin yükseldiğini görüyoruz. FED’in faiz indirimlerinin devam etmesiyle birlikte ABD’li firmaların Türkiye’ye daha fazla ilgi göstermesi bekleniyor. Ayrıca ekonominin yönetimin yatırımcılarla buluşması doğrudan yatırım için de kıymetli. Siber, yazılım ve teknoloji alanlarında yatırımların artması mümkün.
Tüm bu gelişmeler, son yıllarda inişli çıkışlı seyreden Ankara–Washington hattında, özellikle ticaret ve enerji alanlarında yeni bir denge kurma arayışının işareti. Elbette ki siyasi ve jeopolitik farklılıklar bir günde ortadan kalkmayacak. Ancak 25 Eylül zirvesinden çıkacak sonuçlar, Türkiye–ABD ilişkilerinde ekonomiyi merkeze alan daha pragmatik bir dönemin kapısını aralayabilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu