ÖZLEM DOĞANER / Sizin şirketinizin ömrü ne kadar?


“Bugün Türkiye’de şirketlerin en büyük sorunu nedir?” diye sorsak herhalde yanıtlar benzer olur: Yüksek maliyetler, yüksek faiz ve krediye erişimdeki zorluklar… 2026’da faiz oranlarının %20’li seviyelere düşmesi ve yeniden yatırım ortamına kavuşmak en büyük istekleri…
Elbette bu sorunlar göz ardı edilebilecek sorunlar değil. Ancak enflasyon bulutunun asıl sorunu gölgelemesine izin vermeyelim. Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri aile şirketlerindeki sürdürülebilirlik.
Türkiye’de şirketlerin %95’i ve halka açık şirketlerin %75’i aile şirketi. TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Candan Çilingiroğlu, “Ülkemizdeki aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl civarında. Sadece %30’u 2. nesle geçerken, 3. nesille devam edenlerin oranı %12 ve 4. nesle geçebilenlerin oranı ise sadece %3’te kalıyor” diyor.
Bu hafta bu konuda iki önemli örneği dinleme şansı elde ettim. Artaş Holding YKB Süleyman Çetinsaya, 2028’de emekli olacağını açıkladı. Çetinsaya ile perakendede 30. yıl kutlamasında buluştuk. “İnşaatta 50. yılda 50 bininci konutu yapıp bırakacağım. Şu anda devam eden işleri tamamlayacağım. 3 oğlum var, arkamdan iyi ansınlar. Bırakmam için ölümümü beklemesinler. Hazırlık dönemini iyi yapsınlar” dedi.
Borusan Holding’de ise yeni sürdürülebilirlik hedeflerini konuşmak için İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş ile buluştuk. Sürdürülebilirlik kimileri için reklam, kimileri için karbon ayak izi ya da finansman kaynağı olabilir; oysa esas mesele şirketlerin anayasalarıyla, ilkeleriyle, insana ve doğaya saygıyla ayakta kalabilmesi. Birçok şirket kendi sürdürülebilirliğini sağlayamazken gezegeni düşünmesi zaten zor.
81 yıllık Borusan‘da sürdürülebilirliğin belkemiği, kurucusu rahmetli Asım Kocabıyık’ın “200 yıllık şirket hedefi”ne ulaşma azmi. Bunun ancak şirket çalışanlarının da sürdürülebilirliğe inanmasına, içselleştirmesine, şirkete bağlılığıyla özdeşleştirmişler. Şirket bağlılığını bu yıl ülke ortamalarının üzerine çıkıp 3 puan arttırarak %78’e çıkarmışlar.
Ateş, “Sürdürülebilirliği sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda bir büyüme ve inovasyon fırsatı, gelecekteki varlığımızı şekillendiren önemli bir stratejik unsur olarak görüyoruz. 2034, 2044 ve 2053 olarak hedefler koyduk. Yeni hedeflerimiz 2053 yılında net sıfıra ulaşmak; saha ve fabrika kadın çalışan oranında 2034 yılında %18, 2053 yılında %30’a erişmek; kadın lider ve ofis çalışan oranında 2034 yılında %40, 2053 yılında %50’ye erişmek” diyor
Borusan, emisyon azaltımından su çekimine, yenilenebilir enerjiye hedeflediği adımları tedarikçilerine de yayma amacında. Şu anda 350 tedarikçiden değerlendirme istediklerini belirten Ateş, “2034 yılında 750, 2053 yılında 1600 tedarikçimizi Sürdürülebilir Satın Alma Platformu’na dahil etmek istiyoruz. Onların sürdürülebilirlik için ihtiyaç duyduğu finansman için bir bankayla anlaştık. Bizim garantörlüğümüzde sürdürülebilirlik kredileri sağlanacak. Amacımız sadece kendimizi değil, ekosistemi de dönüştürmek” diyor.
Peki ya insan kaynağı? Robotlar şirketlerin ömrünü uzatabilir mi? Bu da başka bir yazının konusu olsun.



