ÖZLEM DOĞANER / AB’de Türkiye Günü


Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkileri yıllardır diplomatik başlıklardan ibaretmiş gibi görünür. Oysa masanın görünmeyen tarafında, bu ilişkinin gerçek yükünü ve enerjisini iş dünyası taşır. Bugün Brüksel’de düzenlenecek AB-Türkiye İş Zirvesi tam da bu nedenle uzun süredir teknik ve siyasi başlıklara sıkışmış görünen AB-Türkiye ilişkilerine yeni bir soluk getirme potansiyeli taşıyor.
DEİK Başkanı Nail Olpak ve DEİK/ Türkiye–Avrupa İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ‘ın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek zirve, “siyasi başlıklar ilerlemiyor” ezberini bozan bir tablo sunuyor: Ekonomik diplomasi canlı, iş dünyası istekli, geleceğe dair somut başlıklar güçlü.
Konuşulacak konuların başında Gümrük Birliği’nin 30 yıllık hikâyesini geleceğe taşıma çabası olacak. Dijital ticaretten kamu alımlarına uzanan başlıklar, artık Gümrük Birliği‘nde modernizasyonun bir tercih değil zorunluluk olduğunu gösteriyor. Türkiye ve AB arasında daha dayanıklı bir ekonomik koridor inşa edilmesi, hem değer zincirlerini hem de rekabetçiliği yeniden tanımlayacak kapasiteye sahip.
Zirvede ayrıca Türkiye’nin son yıllarda yükselen dijital inovasyon kapasitesi ile Avrupa’nın Dijital Avrupa Programı kapsamındaki hedeflerinin nasıl ortak bir zeminde buluşabileceği tartışılacak. Savunma oturumu, jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde kritik önem taşıyor. Türkiye’nin NATO konumu, bölgesel etkisi ve savunma sanayindeki ivmesi, AB’nin güvenlik mimarisi açısından giderek daha fazla stratejik değer üretiyor. Konuşulacak bir diğer konu ise otomotiv sektörünü merkeze alan elektrikli araç ve mobilite dönüşümü olacak.
Türkiye ile AB üyesi ülkeler arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 263 milyar dolara ulaştı. 500 milyonluk nüfusa sahip AB, 18.5 trilyon dolarlık bir ekonomiyi temsil ediyor. Türkiye’nin de bu yapıya eklenmesiyle AB yaklaşık 600 milyon nüfus ve 20 trilyon dolarlık siyasi ve ekonomik bir güce ulaşmış olacak.
2026 yılı Türkiye-AB ilişkileri açısından kritik bir yıl olacak. Türkiye’nin üyeliğinin ekonomik sıkıntılar yaşayan AB açısından hem ticari hem güvenlik açısından kritik önemde olduğunu dillendiren Avrupalıların sayısı giderek artıyor. Bakalım Türkiye tam üyelik konusunda eskisi kadar hevesli olacak mı?


