Oscar ödüllü Filistin’li yönetmen Basel Adra Sabah.com.tr’ye konuştu; Film değil, İsrail’e karşı direniş


Filmini “hem bir direniş biçimi hem bir kanıt belgeleme süreci” olarak tanımlayan Adra, No Other Land’in amacı için şu sözleri kullandı:
“Var olduğumuzu, burada yaşadığımızı ve her gün bu vahşi işgalin neler yaptığını dünya görsün istedim.”
“Binlerce kişi güneş altında bekletildik”
Türkiye’ye gelmek için yola çıktığında İsrail kontrol noktalarında saatlerce bekletildiğini anlatan yönetmen, yaşananları şöyle aktardı:
“Salı günü Ürdün’e geçmek için yola çıktık ama sınır kapısına varır varmaz İsrail işgal güçleri geçişi kapattı. Ben ve meslektaşım binlerce kişiyle birlikte sabah 6’dan öğleden sonra 3’e kadar güneş altında bekletildik. Bir gün ve geceyi sınırda geçirmek zorunda kaldık.”
Adra, bunun Filistinlilerin günlük hayatının sıradan bir parçası olduğunu vurguladı:
“İsrail ne zaman çıkabileceğimizi, ne zaman dönebileceğimizi… Hatta şehirlerimiz ve köylerimiz arasında ne zaman hareket edeceğimizi bile belirliyor.”
“No Other Land bir direniş ve tanıklık”
Filmini beş yıl boyunca iki İsrailli aktivist gazeteci ile birlikte çektiğini belirten Adra, yapımın asıl motivasyonunu şöyle özetledi:
“Dünyaya olup biteni göstermek ve uluslararası siyasi baskıyı artırarak İsrail’in bize karşı işlediği suçları durdurmasını sağlamak istedik.”
“İnkâr eden gelsin, kendi gözleriyle görsün”
Filistin’de yaşanan gerçekleri sorgulayanlara da sert bir çağrı yaptı:
“İnanmayan ya da inkâr edenler sadece bir kez gelsin; kendi gözleriyle görsünler, kendi kulaklarıyla duysunlar. İsrail sadece Filistinlileri öldürmedi; dayanışma gösteren uluslararası aktivistler de öldürüldü.”
Öldürülen Türk-Amerikalı aktivist Ayşe’yi ve diğer yabancı gönüllüleri hatırlatan Adra, dünya kamuoyunun olayları görmezden gelmemesi gerektiğini söyledi.
“Dünya harekete geçmeli”
Dünyanın birçok yerinde Filistin’le dayanışma gösterildiğini ancak bunun yeterli olmadığını vurgulayan yönetmen:
“İnsanların sadece duymalarını değil, protesto etmelerini, eyleme geçmelerini ve bunun siyasi değişime dönüşmesini istiyoruz.”
dedi.
Oscar gecesi: “Halkım için konuşmak zorundaydım”
No Other Land’in Oscar kazanmasıyla sahneye çıktığı anda hissettiklerini de anlattı:
“Kendimi çok bunalmış ve şaşırmış hissettim. Çok kısa zamanım vardı ve halkım hakkında bir şey söylemem gerektiğini hissettim.”
“İsrail değişmeyecek, sorumluluk dünyanın”
İsrail yönetimine bir mesajı olup olmadığı sorusunu ise net ifadelerle yanıtladı:
“Yaptıklarını kendi kendilerine değiştireceklerine inanmıyorum. Çok ırkçı bir hale geldiler. Bu suçları durdurmak dünya toplumunun sorumluluğunda. Dünya bu mesajı almalı ve harekete geçmeli.”



