Kadınların basit arızalar için servislere ulaşmaya çalıştığını bildiğinden bu yönde sosyal medyada bilgilendirici paylaşımlara ağırlık verdiğini vurgulayan Kurt, “Sonuçta 45 bin nüfuslu bir ilçenin sınırlarını aştık ve 100 binden fazla takipçiye ulaştık. Ülkenin dört bir yanından bizi takip eden, ürün satın alanlar var. Rize, Trabzon, Samsun, Ankara, Diyarbakır gibi birçok yere beyaz eşya sattım. Sosyal medyada bunu başlatanlardan biri de benim” dedi.
Kurt, Trabzon’un yaylasına kadar ürün sattığını belirterek, “Trabzon’da bir eve ürün gönderdim, 7. kata ürün çıkmadı buradan vinç organize ettik ürünü çıkarttık. Ürünü benden aldıklarında her türlü muhatabı benim. Evlerindeki kızları, bacıları, anneleri benim. Çözüm üretmesi gerekenler teknik ekip ama bana güvendikleri için beni arıyorlar. Dolap aldınız eve sokamıyorsunuz. Tüketici servise değil benim söylediklerime ikna oluyor. Servisle aynı şeyi söylüyorum onlara değil bana inanıyorlar.” diye konuştu.
Bazen çamaşır ve bulaşık makinesini kendisinin sırtlayıp tüketiciye götürdüğünü, yaz aylarında tarlada ürün hasat ettiğini anlatan Kurt, “Sırtımda yükle merdiven bile çıktım. Çalıştım, çabaladım ama hiç şikayetçi değilim” ifadesini kullandı.
Beyaz eşyayı kendisinden alanlara hediyeler verdiklerini dile getiren Kurt, şöyle devam etti:
“Yaz ayları geldi çeyiz sezonu başladı. Düğün sezonu olduğu için İznik’te bir bungalov ve taş evlerin olduğu bir tesiste balayı tatili hediye edelim diye kararlaştırdık. Bizden belli miktarda ürün alanlara balayı hediye ediyoruz. İlla evlenecekler değil evin ihtiyacını aldı bir çift gidip bir gün orada dinlenebilir. Benzer kampanyalarla satışlarımızı artırmaya çalışıyoruz. Rakibimiz yok, kendi işimize bakıyoruz.”
