ÖMER KARAHAN / Ne gösteriş ne şov!

Parıltının, gösterişin, bir ‘yarış’a dönüştüğü çağdayız… Özellikle ünlüler dünyasında doğum günleri, adeta “Kim daha çok konuşulur” sınavına dönüşmüş durumda. Ama işte bazı insanlar vardır, gürültü yapmadan, iz bırakırlar. Mesut Özil ve Amine Gülşe tam da öyle bir çift… Özil’in eşi oyuncu Amine Gülşe, 32 yaşına girdi. Tescilli güzel, yeni yaşını eşi Mesut Özil ve çocukları Eda ve Ela ile birlikte pasta keserek kutladı. Ne lüks mekana gittiler, ne şaşaalı parti verdiler. Ne abartı, ne şov vardı! Sadece evde aile ile birlikte bir yemek ve ardından doğum günün pastası…
Bu mütevazı kutlama, aslında hayattaki gerçek zenginliğin ne olduğunu hatırlattı bize. Yalnızca futbol sahalarında veya dizi-sinema projelerinde değil, hayat sahnesinde de zarafetin, duruşun ve tevazunun ne denli kıymetli olduğunu… Mesut Özil, topa her dokunuşuyla hem bizleri hem de dünyadaki milyonları heyecanlandırmış bir futbol yıldızı…
Ama en büyük başarısını belki de hayat arkadaşlığında, babalığında, insanlığında sergiliyor. Amine Gülşe, güzelliğiyle değil sadece, vakur tavrıyla, aile değerlerine olan bağlılığıyla yüreklerde taht kurmuş bir kadın. İkisi birlikte, modern dünyanın unuttuğu bir dili konuşuyorlar, samimiyetin, sadeliğin ve gerçek sevginin dili… Çiftin o gün yüzünde gördüğümüz şey sadece bir doğum günü kutlaması değil birlikte büyüyen bir sevginin, hayata karşı omuz omuza yürüyüşün sessiz zaferiydi.
BİR MİLLETİN GELECEĞE YÜRÜYÜŞÜ
Kıbrıs‘ın maviliklerle çevrili eşsiz topraklarında bu kez teknoloji, bilim ve milli gururumuzun rüzgârı esiyor. Göklerde dalgalanan bayrağımız, bu kez genç beyinlerin hayalleriyle, mühendisliğin gücüyle, yerli ve milli üretimin şanıyla birleşiyor. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nde ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, yine her zaman olduğu gibi yaşadığı haklı gurur ile bizlerin göğsünü kabarttı. Ne mutlu ki bizler, sadece geçmişiyle değil, geleceğiyle de gurur duyabileceğimiz bir milletin evlatlarıyız. Dedelerimizin emaneti olan bu topraklarda şimdi torunları, insansız hava araçlarıyla, yapay zekâ projeleriyle, elektrikli otomobillerle tarih yazıyor. Bu sadece bir teknoloji festivali değil; bu, bir milletin geleceğe olan yürüyüşüdür. Bugün bir kez daha anlıyoruz ki; milli teknoloji hamlesi sadece bir vizyon değil, aynı zamanda bir misyon, bir duruştur. Maziden atiye köprü kuran bu kutlu etkinlikte, hem aklımızı hem kalbimizi ortaya koyuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, teknolojiye yön veren bir millet ancak değerleriyle donanmışsa güçlüdür. Ve biz, bu değerleri yüreğimizde taşıyan bir milletiz.
‘YAPAMAZSIN’ DEDİLER YAPTIM
Mersin’de sınırları kaldırmak ve ilham dolu izler bırakmak üzerine bir etkinlik düzenlendi. Konuşmacılar, kendi yollarında karşılaştıkları zorlukları ve başarıları paylaştı. Etkinliğe, Hatay depreminde Mersin’e göç eden kadınlar katıldı. Erbakan Malkoç da konuşmacılar arasındaydı. Malkoç, “Yeşilköy’de çırak olarak başladığım iş hayatımda, pek çok zorluğun ve sıkıntının içinden geçtim. ‘Yapamazsın’, ‘Başaramazsın’, gibi birçok olumsuz sözle karşılaştım. Ama hepsine kulaklarımı kapattım ve içimdeki inanca sarıldım ve başardım” dedi.
MUTLULUKLAR
Yazın gelmesiyle Boğaz’da masalsı düğün merasimleri başladı. İdil Özbek ve Metehan Yondemir’in Yeniköy’deki düğünü ile dillere destan düğünler serisi başladı. Düğün sonrası balayı için egzotik bir rota tercih eden İdil Özbek ve Metehan Yondemir, Bali’de romantik bir tatil yapacak.