Okulun ilk günü ağlamak normal

Okullarda ders zili 8 Eylül’de çalıyor. Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencileri ise 1 Eylül’de okula başladı. Okul sezonunun başlamasıyla birlikte çocukların ve ergenlerin yaşadığı uyum sürecini değerlendiren Klinik Psikolog Ayşe Topak, ailelere önemli tavsiyelerde bulundu… Tatilden sonra okul düzenine geçişin her yaş grubunda farklı psikolojik ihtiyaçları beraberinde getirdiğini vurgulayan Topak, ebeveynlere büyük görevler düştüğünü söyledi. Topak, “Bu süreçte çocuklarda heyecan, kaygı, uyum güçlüğü gibi tepkiler görülebilir. Ailelerin sabırlı ve destekleyici yaklaşımı çocuğun okul ve sosyal ilişkilerinin başarılı sonuçlar vermesi açısından büyük önem taşıyor” dedi.
AĞLAMA NÖBETLERİ
Anaokulu döneminde ayrılma kaygısının normal olduğunu söyleyen Topak, şunlara dikkat çekti: “Anaokuluna başlayan çocuklar, ilk kez ebeveynlerinden uzun süreli ayrılıyor. Bu süreçte ağlama nöbetleri, karın ağrısı gibi psikosomatik belirtiler görülebilir. Bu noktada; vedaların kısa ve net tutulması gerekir. Çocuğa okulun güvenli bir yer olduğunun hissettirilmesi gerekir. Öğretmenle iş birliği yapılması uyumu kolaylaştırır.”
DUYGULAR PAYLAŞILMALI
Topak, çocuğun duygularını paylaşmasına izin verilmesini belirterek, “Uyum süreci birkaç hafta sürebilir. Ancak kaygı ve uyum problemleri uzun sürerse bir uzmandan destek alınmalı” dedi.
İLKOKULDA BAŞARI KAYGISI
İlkokul döneminde çocukların ‘başarı’ ve ‘aidiyet’ kavramlarını ön plana aldığını belirten Topak, ‘Ya yapamazsam?’ kaygısının sık görüldüğünü ifade ederek, ebeveynlere şu önerilerde bulundu: Çocuğun çabasına odaklanın, sadece akademik başarıya değil öğrenme sürecine değer verin.
Sınıf dışında da spor, sanat gibi sosyal etkinliklere yönlendirin.
Akşam sohbet ve uyku rutinleri oluşturarak güven ortamı sağlayın.
LİSEDE GELECEK ENDİŞESİ
LİSE çağında gençlerin akademik baskı, sınav kaygısı ve kimlik oluşumu sürecinde zorlandığını aktaran Topak, ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu: Yalnızca sınav başarısına değil, duygusal desteğe odaklanın.
Bağımsızlaşma ihtiyacını tehdit değil gelişimsel gereklilik olarak görün.
Gelecek planlarında yönlendirici değil, yol gösterici bir tavır takının.
Öğüt veren değil, yanında duran bir pozisyon benimseyin.
ORTAOKULDA AKRAN İLİŞKİLERİ ÖNEMLİ
ERGENLİĞE geçişin ilk basamağı olan ortaokul döneminde ise çocukların akran ilişkilerine yoğunlaştığını dile getiren Topak, ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu: Çocuğun arkadaşlarını tanıyın ama seçimlerine saygı gösterin.
Baskıcı olmadan sınırlar koyun (ekran süresi, uyku düzeni).
İlgi alanlarına değer vererek kabul gören bir ortam yaratın.