YAZARLAR

OKAN MÜDERRİSOĞLU / Tarihi barış ve kardeşlik haftası

Terörsüz Türkiye yolunda tarihi adım bu hafta atılıyor. Terör örgütü PKK, fesih kararının ardından nihayet silah bırakıyor. Bu süreçte TBMM’nin de etkin biçimde devreye girmesi bekleniyor

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yaz Ahlat’ta “iç cepheyi güçlendirme” mesajı ile başlayan MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin 22 Ekim 2024’teki tarihi çağrısı ile ete kemiğe bürünen Terörsüz Türkiye ideali, o günden bugüne MİT Başkanı İbrahim Kalın tarafından ilmek ilmek örüldü. Bu arada baş döndüren bir trafik de başladı.
6 TEMMUZ PAZAR: DEM Heyeti İmralı’ya giderek süreçte gelinen aşamayı ve bu hafta şekillenmesi kuvvetle muhtemel kararları değerlendirdi. Pervin Buldan‘ın yanı sıra heyete Mithat Sancar ilk kez katılmış oldu.
7 TEMMUZ PAZARTESİ: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bugün saat 15:00’te DEM Parti İmralı heyetini kabulü ve bundan sonra atılacak adımlara ilişkin görüşlerini yansıtması planlandı.
9 TEMMUZ ÇARŞAMBA: MİT Başkanı İbrahim Kalın, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş‘a, kamuoyuna açıklanacak bir ziyarette bulunacak. Böylece, Terörsüz Türkiye sürecinin Meclis’le koordineli sürdürüleceği mesajı verilmiş olacağı gibi TBMM’de kurulacak komisyonun rolü de devletin kararlılık duruşu ile pekiştirilecek.

ANKARA-BAĞDAT-ERBİL HATTI
Geçtiğimiz hafta Erbil‘de temaslarda bulunan, sürecin koordinasyonu ile ilgili çalışmalar yürüten MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın, 8 Temmuz salı günü Bağdat’ta olması bekleniyor. Irak Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı başta olmak üzere kapsamlı görüşmeler yapması öngörülen Kalın, Kuzey Irak sahasındaki silah bırakma aşamasında Ankara-Bağdat-Erbil hattında üç ayaklı koordinasyonu tamamlayacak.
DEM Parti’nin basın bilgilendirmesine göre, PKK’nın silah bırakması önce Süleymaniye‘de belirlenen noktada başlayacak.
Irak’ın kuzeyinde ilk grubun silah bırakması, örgütün stratejik aklını temsil eden Kandil‘in de silahtan vazgeçmesi anlamına gelecek!
Kandil’den sonra Suriye‘nin kuzeyine yoğunlaşılacak. Suriye denkleminde ABD‘nin de bulunduğu gözetilerek, Şam yönetimi ile SDG arasındaki entegrasyon protokolünün hayata geçirilmesi takip edilecek. An itibarıyla ABD, Suriye’deki üs ve asker sayısını azalttığı için SDG’nin eskisi kadar manevra alanı da kalmayacak.

SİLAH BIRAKANLAR VE SONRASI
PKK’lıların gruplar halinde Kuzey Irak’ta mutabık kalınan noktalarda silahlarını bırakmaları hatta yakmaları bekleniyor. Bırakılan silahlar MİT tarafından kayıt altına alınacak. Her şey planlandığı gibi giderse terör örgütü PKK mensupları 40-50 kişilik gruplar halinde silah bırakacaklar. Örgütün teslim ettiği veya yerini gösterdiği silahların envanteri tutulacak ve istihbaratın kayıtları ile çapraz kontrole tabi tutulacak. Kuzey Irak’taki PKK’lıların elinde sadece ABD menşeli olanlar yanında Çin, Rusya gibi çeşitli ülkelerin yapımı silahlar da bulunuyor. Öte yandan örgütün, KCK olarak bilinen, kilit 30-40 isimden oluşan üst yöneticileri uzun süre Irak’ta kalmaya devam edecek veya bunlar için üçüncü ülke formülü işletilecek.

ZİHNİ DÖNÜŞÜM
Bütün bu gelişmeler yaşanırken hem geçmişten yani çözüm sürecinden alınan derslerle hem de güncel tecrübe ile hareket edilecek. Uzun yıllardır dağda yaşayan örgüt üyelerinin fiili olarak silah bırakmaları kadar zihinsel olarak da bırakmaları için hassas süreç yönetimi gerekecek. “Kazanan-Kaybeden” tarzı duygusal kırılma üretecek dil yerine; “Kazanan Türkiye, Kazanan Barış, Kazanan Kardeşlik” vurgusu ön planda tutulacak.

SÜREÇTE TBMM’DEKİ ROL KRİTİK
TBMM’de kurulacak Terörsüz Türkiye hedefli komisyonun, yaz boyu çalışması da gündemde. Böylece komisyonun önerilerinin 1 Ekim’de TBMM yeni yasama dönemine başladıktan sonra genel kurula ve kamuoyuna sunulması amaçlanıyor.
Cumhur İttifakı ortakları, Kürt sorunu denilen başlıktaki pek çok sorunun yakın geçmişte çözüldüğünü düşünüyor. Bu nedenle sorun, PKK’nın tasfiyesi olarak görülüyor. Komisyon çalışmalarının da örgütün silah bırakması ve topluma entegrasyon reçetesini kapsaması üzerinde duruluyor. Siyasi kaynaklar, bir af ya da cezasızlık olmayacağının altını çiziyor. Ancak hapishanelerde bulunan beş bin civarındaki PKK’lılardan hasta ve yaşlıların durumunun değerlendirileceğini, infaz süreleri dolanlarda süre uzatımına gidilmeyeceğini ve iyi hal değerlendirmesinin de yapılabileceğini belirtiyorlar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu