YAZARLAR

OĞUZHAN ERDOĞAN / Konut Meselesi Ve Toki’nin 500 Bin Yeni Sosyal Konut Hamlesi

Türkiye’de “konut” günümüzde artık sadece bir barınma sorunu değil; kentleşme, gelir dağılımı, afet güvenliği ve sosyal adalet ekseninde bir toplumsal ve ekonomik mesele. Hızla artan nüfus, göç, kira-artışı, yapı kalitesi sorunları ve depremlerin yol açtığı derin yaralar, konut politikasını daha stratejik bir alana dönüştürmüş durumda. İşte tam da bu noktada Toplu Konut İdaresi Başkanlığı-TOKİ’nin yeni sosyal konut projesi, adeta bir toplumsal beklenti odağı haline gelmiş durumda. Bu bağlamda TOKİ’nin son duyurusu olan “81 ilde 500 bin sosyal konut projesi” bir dönüm noktası olma potansiyeli de taşıyor.

Konut Meselesinin Çerçevesi

Konut maliyeti ve kiralar uzun süredir Türkiye’de hane halklarının belini büküyor. OECD verilerine göre konut fiyatları ve kiralar, son yıllarda büyük bir artış göstermiş durumda… Dar gelirli kesim için kira/konut masrafları bütçede başlıca gider kalemlerinden biri. Özellikle büyükşehirlerde ulaşım, altyapı, imar durumu gibi etkenler konuta erişimi zorlaştırıyor. Konut sahipliği oranlarında bir düşüş var. Ev sahibi olan hane halkı oranı, önceki yıllara kıyasla azaldı. Kiralık konut ihtiyacı ve talebi ise gün geçtikçe büyüyor. Bu bağlamda hükümetin sosyal konut projelerini yaygınlaştırması ve kira desteği gibi mekanizmaları devreye sokması, hem sosyal baskıyı hafifletmek hem enflasyonla mücadele etmek hem de piyasadaki spekülatif etkileri sınırlamak için çok önemli bir hamle…

Bugün TOKİ, Türkiye’de devlet eliyle sosyal konut üretimi konusundaki en önemli aktör. TOKİ, özellikle 2000’li yıllardan itibaren yüz binlerce sosyal konut üreterek düşük gelirli vatandaşlara ev sahibi olma imkânı sundu. 2019’da “50 Bin Sosyal Konut”, 2020’de “100 Bin Yeni Sosyal Konut” ve 2022’de “250 Bin İlk Evim” projesiyle milyonlarca başvuru aldı. Bu projeler “ev sahibi olmayanlara, dar gelirli ailelere ve gençlere” birer yuva oldu. Bu rakamlar, aynı zamanda konut talebinin ne kadar yoğun olduğunu ortaya koydu…

500 Bin Sosyal Konut Projesi: Sosyal Devletin Yeni İmzası

Türkiye geneline bakıldığında bugüne kadar TOKİ eliyle 1 milyon 740 bin sosyal konut inşa edildi. 280 bin sosyal konutun inşası devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 500 bin yeni Sosyal Konut Projesi’ni duyurdu. Yıl sonuna kadar Türkiye’de 500 bin konutluk “Yüzyılın Konut Projesi” hayata geçirilecek. Bu, Türkiye tarihinin en büyük sosyal konut seferberliği olacak. Proje ile 81 ilde vatandaşların çok daha uygun fiyatlarla konuta ulaşımı kolaylaşacak. 500 bin yeni sosyal konut projesiyle birlikte Türkiye’de neredeyse konut sorunu kalmayacak, kira fiyatları da düşecek… Proje, yalnızca barınma ihtiyacını karşılamakla kalmayacak; istihdamdan şehirleşmeye, ekonomiden sosyal dengeye kadar birçok alanda çarpan etkisi yaratacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları sonrası TOKİ de harekete geçmiş durumda. Bakanlık ve TOKİ konut yapılabilecek kamu arazilerinin tespit raporunu çıkarıyor. Bunun için de 81 ilin valiliğinden konut yapılabilecek kamu arazilerinin tespiti ve raporu istendi. 81 ilden gelen boş ve uygun kamu arazilerinin durumuna göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile TOKİ çalışmalarına hız verecek.

Bu projenin bazı önemli özellikleri şöyle:

  • Projenin 81 ilde yapılması planlanıyor. Burada amaç, ülke genelinde soysal konutların yaygınlığını sağlamak.
  • Proje ile TOKİ, yalnızca metropollerde değil; Anadolu’nun en küçük yerleşim yerlerinde dahi konut üreterek, nüfusun büyük şehirlerde yığılmasını önlemeyi amaçlıyor. Bu da uzun vadede dengeli bir bölgesel kalkınma stratejisinin parçası olarak görülüyor.
  • Proje kapsamında afet riskine karşı güvenli ve uygun maliyetli konut inşa etme hedefi var. Aynı zamanda proje ile afetlere dayanıklı yeni yaşam alanları oluşturularak şehirlerin dirençliliği de artırılacak.
  • Sosyal konut projesinde şehit yakınları, gaziler, emekliler, gençler, en az üç çocuklu aileler ve engelliler gibi dezavantajlı ya da özel durumdaki vatandaşlara özel kontenjan planlanıyor.
  • Kiralık konut uygulaması ilk kez TOKİ bünyesinde bu projede yer alacak, dar gelirli ailelerin satın alma dışında kiralama seçeneğiyle de konut sahibi olmaları hedefleniyor. Hazırlıkların tamamlandığı, proje başvuru tarihleri, ödeme planları gibi detayların ise Ekim Ayı sonunda açıklanması bekleniyor.
  • Projede ödeme planları 240 aya kadar uzatılabilecek, taksitler hane gelirine göre düzenlenecek.
  • Bu proje, hem inşaat sektörünün canlanması hem istihdam yaratması hem de konut piyasasındaki fiyat baskısının hafifletilmesi açısından önemli görülüyor.
  • Bu projede yeşil alan oranlarının artırılması, toplu ulaşım entegrasyonu ve erişilebilirlik standartlarının yükseltilmesi de hedefleniyor.
  • Proje kapsamında konutların yanı sıra iş yeri ve konut arsası da planlanıyor. Böylece yalnızca barınma değil, üretim, istihdam ve ekonomik döngü de desteklenmiş olacak. Bu yönüyle proje, klasik anlamda bir “konut kampanyası” olmanın ötesine geçerek, yerel ekonomiyi canlandıran bir sosyo-ekonomik model haline de gelecek.

TOKİ’nin 500 bin yeni sosyal konut projesi hedeflendiği gibi uygulanabilirse bu proje Türkiye’nin konut krizine yapısal bir çözüm getirme potansiyeline sahip. TOKİ’nin bugüne kadarki birikimi, teknik kapasitesi ve toplumsal meşruiyeti düşünüldüğünde, bu hedefin ulaşılabilir olduğu görülüyor. Diğer taraftan bu yeni sosyal konut projesi, Türkiye’de barınma hakkının yeniden tanımlandığı, devlet-vatandaş ilişkilerinin sosyal adalet ekseninde güçlendiği bir dönüm noktasını da temsil ediyor. Nitekim bu tür projeler sadece “konut üretmek” değil, aynı zamanda sosyal barışı, kent adaletini ve dayanıklı yaşam alanlarını inşa etme süreci de… Dolayısıyla dar gelirli bir ailenin, güvenli bir mahallede, iyi bir okulun yakınında, ulaşımı kolay bir konutta yaşaması; toplumsal fırsat eşitliğini de güçlendirecektir. Bu nedenle TOKİ’nin yeni projesi, yalnızca inşaat sektörünün değil, aynı zamanda sosyal devlet anlayışının da testi olacaktır. Bu çerçevede konut, artık bir “yatırım aracı” değil, bir yaşam hakkı olarak yeniden tanımlanmalıdır. TOKİ’nin misyonu da bu yönde güçlendirilmelidir. TOKİ, geçmişte milyonlarca vatandaşa ev kazandırdı, ama bugün artık görev tanımı daha da genişledi: “Umut inşa etmek.” Eğer bu proje, beton duvarların ötesinde adalet, eşitlik ve güven duygusunu daha da güçlendirebilirse, o zaman Türkiye gerçekten “sosyal konut devrimi”ni başarmış olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu