NİHAT HATİPOĞLU / Anneler ve babalar görev başına

Sevgili anneler ve babalar… En büyük sermayeniz çocuklarınızdır. Onları doğurdunuz. Gözünüzden sakladınız. Emek sarf ettiniz. Yemediniz yedirdiniz, üstlerine titrediniz. Onları iyi, güzel, adil, sadakatli, helal ve haramı bilen bir âleme hazırlamaya çabaladınız. Ama göreviniz bitmiyor. Bilakis Z kuşağı dediğimiz gençlerimiz ortada. Lise-üniversite çağında da size çok muhtaçlar. Engin tecrübenizle evlatlarınızı sarmalayın, kucaklayın. Onların kulağına güzel şeyler fısıldayın. Sevgili anneler ve babalar, şu noktaları gözden geçirin: YÜCE YARATICIYI TANITIN: Bu varlığı var eden bir Allah’ımız vardır. Bu Rabb’imiz her saniyede, evrendeki her olayda kendini hatırlatıyor. Rahman’dır, Rahim’dir, evveldir, ahirdir, duaları işitendir. Gözle görmüyoruz ama sıfatlarıyla O’nu biliyoruz. Dua ederken O’nu hissediyoruz. Bize şahdamarımızdan daha yakındır.
Elimizi açtığımızda cevap verendir. Zerre kadar aklı olan herkes O’na iman eder. O’ndan uzak olan ve inkâr eden iki âlemde de hüsran yaşar. Yüce Allah’ı doğru tanımazsak evlatlarımız, O’nu inkâr eden inançsızların ağına düşebilir. Zira inkârcı bilerek veya bilmeyerek şerre kucak açmış oluyor ve insanları büyük bir tuzağın içine düşürüyor. HZ. MUHAMMED’İ (SAV) ÖĞRETİN: Hz. Peygamber’in aleyhine hem Batı’da hem de maalesef içimizde çok ahlaksızca saldırılar yapılıyor. Hz. Peygamber’in aleyhine çirkin saldırılarda bulunuyor; kaynaksız, mesnetsiz çamur atıyorlar. İz bıraksın anlamında. Bu hiçbir kutsalı, kriteri, edebi, ahlakı, vicdanı olmayan kişilere karşı Hz Peygamber’i daha çok tanıtmalıyız. Hz. Muhammed (SAV) insanlığın kurtuluş kapısıdır. Köleciliği kaldıran, kız çocuklarını diri diri gömülmekten kurtaran, muhteşem hoşgörüyle ümit kapılarını aralayan, insana Allah’a ulaşma yollarını gösteren mütevazı, naif, gözlerinden ümit ve sevgi damlayan bu büyük insanı evlatlarınıza tanıtın. Bu işi sakın sosyal medya gibi kime ve neye hizmet ettiğini bilmediğiniz iftiracı utanmazlarla bırakmayın. Sosyal medya, güzel ve temiz kullanıldığında bir zenginliktir elbette. Ama çirkin ve ahlaksızların elinde bir giyotin gibidir.
KUL HAKKINI ANLATIN: Hak etmedikleri tek bir kuruşa bile tenezzül etmemeleri gerektiğini evlatlarınızı anlatın. Hırsızlıkla gelen, hüsranla gider. Haramla gelen, hastalıkla gider. Harama el uzatmasınlar. Bu eğitim ta anaokulundan itibaren verilmelidir. Eğitim, ama insanı yetiştiren sağlıklı eğitim.
ADALETİ AŞILAYIN: Çocuklara adil olmayı öğretin. Aleyhlerine de olsa adaletten ayrılmasınlar. Mazlumun yanında olsunlar.
ŞEYTANLAŞMIŞ İNSANLARA KARŞI UYARIN: Evlatlarınızı pusuya yatmış kötü niyetli haysiyet ve iman avcılarının şerrinden koruyun. Unutmayın ülkemiz, insanımız ve dinimiz üzerine çok ciddi tuzaklar, tezgâhlar kuruluyor. Aman ha samimi, hoşgörülü, gülümseyen gibi görünüp sizi ailenizden koparmak için tetikte bekleyen bu sinsi kişilere karşı dikkatli olun. Her selam verenin selamını alsınlar ama onlara teslim olmasınlar. En sinsi düşman, desiseleri olan şeytandır. Şeytanın bir anlamı da “sinsice yaklaşan” demektir.
İSLAM TARİHİNİ OKUTUN: Hz. Muhammed’in (SAV) hayatı ile dört halife dönemini anlatan güvenilir kaynaklar vardır. Bunları az çok biliyorsunuz. Prof. Hamidullah’ın “İslam Peygamberi”, Mübarek Furi’nin “İslam Peygamberi”, Diyanet’in yayınladığı “Hz. Muhammed” adlı kitaplar okuyabileceğiniz, genel hatlarıyla faydalı eserlerdir. İslam tarihinde izah edilmesi gereken detaylı hadiseler yaşanmıştır. Onları başka güvenilir kaynaklardan iyice öğrenip aktarmak lazımdır.
HADİSLERİ TANITIN: Bu konuda en azından 5-10 bin civarında sağlam rivayet vardır. Kütüb-i Sitte (Buhari, Müslim, Nesai, Tirmizi, İbn Mace, Ebu Davut) güvenilir eserlerdir. Riyazus Salihin bu eserlerden derlenmiş hadisleri bize özetle iletmiştir. Her rivayet elbette doğru değildir. Bir hadisin doğruluğu için belli şartlar vardır. Her hadis de sıkıntılı değildir. Toptancı yaklaşımlardan kaçınmak lazımdır. Bu arada uydurma olan bazı rivayetleri doğruymuş gibi aktarıp dini zedelemeye çalışan sahtekârlara karşı da evlatlarınızı uyarın. Peygamber’e mal edilen sahte rivayetlere itibar etmeyin.
DEVLETSİZLİĞİN NE OLDUĞUNU ANLATIN: Evlatlarınıza devletlerini yitiren insanların nasıl dağıldıklarını, yok olduklarını anlatın. Devlet düşmanlığı yapan insanlar, nasıl bir düşmanlık içinde olduğunu anlasınlar. İnsanları var eden devlettir. Devleti var eden insanlardır. Aynı zamanda insanı var eden de adalettir. Devleti yaralayanlar zalimlerdir.
İSLAM’I SAHİPLENMEYİ ÖĞRETİN: Din kimsenin korunmasına muhtaç değildir. Allah dinini korur. Ancak bizler var olmak için dini var etmeliyiz. Bizi biz yapan, ailemizi koruyan, iman aşkı veren, bizi birleştiren en güçlü unsur dindir, İslam’dır. Dinini yitiren insanımız düşmana yem oldu, dağıldı. Türk ve İslam, bir et ve kemik gibidir. Atalarımız İslam için can verdiler. Bize de bu toprakları emanet bıraktılar. İslam’a, dine, bayrağımıza, toprağımıza göz koyacak olanlara karşı bir duvar gibi durmak zorundayız. Kuran’ın deyimiyle “bünyanun mersus” olmalıyız.
***
ABDÜLKADIR GEYLANİ’DEN…
Ey cemaat! Rabb’inizi sevin ve O’nu halkınıza sevdirin. Ki halk da sizinle beraber Allah’ı sevsin. Gafillere Allah’ı hatırlatın. Allah Davud’a emretti: “Beni halkıma sevdir Ey Davud!”
***
YAKARIŞ
Allah’ım, nefislerimize karşı bize yardım et. Dünya ve ahirette güzellik ver. Cehennemden koru. Bizi rızıklandırır. Bizi bidatten uzak tut. Allah’ım, bizi senin dışındakilerden uzak tut.
***
KURAN-I KERİM, PEYGAMBER’İMİZİ ANLATIYOR “O (Hz. Peygamber) asla kendi nefsinden konuşmaz. O’nun konuşması vahiydir.” (Necm/3-4)
Bu ayet gösteriyor ki Hz. Peygamber’in dine ait her buyruğu bizi bağlar. Bu buyruk ister Kuran-ı Kerim’le gelsin, ister sahih hadis yoluyla ulaşsın değişmez. “Şüphesiz Sen (Muhammed) büyük bir ahlak üzeresin.” (Kalem/4)
“Seni (Muhammed) âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya/107)
Bu ayet gösteriyor ki; Hz. Muhammed’e inen Kuran sadece bir millete değil bütün insanlığa hidayettir. Hz. Muhammed doğunun, batının, yeryüzünde nefes alan herkesin, her insanın Peygamber’idir. O’na inen Kuran dinler üstü, her ırka hitap eden son kitaptır. “Ey Muhammed! Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir.” (Sebe/28)
Kuran’ın ve Hz. Peygamber’in bütün uyarıları, emirleri, sakındırmaları, ilkeleri, talimatları evrenseldir. Bir ırkın, coğrafyanın değildir. “Ey Muhammed! Seni insanlara Peygamber gönderdik.” (Nisa/79)
***
AKRABAMIN LEHİNE YALAN ŞAHİTLİK YAPTIM, GÜNAHI NE?
Yalan şahitlik büyük günahlardandır. Siz yalan şahitlik yaparak adaletin ve gerçeğin gizlenmesini sağlamışsınız. Başkasına zulmetmişsiniz. Mahkemeye gidip gerçeği itiraf edin ve ayrıca tövbeye yönelin. Türbe ziyaretinde türbede yatan kişiyi duamıza aracı kılmak doğru mudur?
Dua ederken türbede yatan kişiyi aracı kılmak uygun değildir. Kabir ziyaretinde ölülere selam verilir, Kuran-ı Kerim ve dua okunabilir. Ziyaret edilen mezardaki kişi takvası, ibadeti ve ilmiyle bilinen biriyse en çok şöyle söylenebilir: “Ya Rabbi, burada yatan senin katında makbul bir insan ise onun iyi amellerinin ve güzelliklerinin benzerini bize de nasip et. Bereketinden bizi mahrum etme.” Yüzme sporu bir ibadet midir?
Peygamberimiz (SAV) yüzme sporunun yapılmasını ve çocuklara öğretilmesini tavsiye etmiştir. Peygamberimizin de bir rivayette bir yerde yüzdüğü söylenmiştir. Büyük günah işleyenler imani açıdan ne durumdadır?
İslami esaslara eksiksiz inandığı hâlde çeşitli sebeplerle şirk, küfür dışındaki büyük günahlardan birini işleyen kişi günaha girer. İşlediği günahı helal saymadıkça mümindir. Bu günahından dolayı ceza görecektir. Ancak bu kişiye tövbe kapısı açıktır. Allah dilerse affeder, dilerse cezalandırır. Ama imanı açıdan mümin olduğu için sonunda cennete girer.