Mucizevi diyet değil kişiye özel diyet

Bilimsel kaynaklara göre, piyasada ‘zayıflama ürünü’ adı altında pazarlanan çay veya ilaçların çoğunun uzun vadeli, kalıcı etkilere sahip olmadığını belirten Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diyetisyeni Ayşen Kaner, ciddi uyarılarda bulundu…
HAYATİ RİSK
Dyt. Kaner, şunları söyledi: “Hızlı ağırlık kaybı isteyen bireylerin mucizevi zayıflama ürünlerine yönelmesi, ciddi ve bazen geri dönülemez sağlık riskleri taşır. Bu ürünlerle verilen kilo genellikle su ve bağırsak içeriği kaybına dayanır. Kullanım bırakıldığında verilen kilolar hızla geri alınabilir. Uzun süreli kullanımda genellikle dehidrasyon, elektrolit dengesizlikleri ve organ hasarları gibi ani sorunlara yol açabilir. Özellikle etiketinde belirtilmeyen tehlikeli kimyasallar (örneğin yasaklı zayıflama ilaçları) içerebildiğinden, kalp krizi, felç veya karaciğer yetmezliği gibi hayatı tehdit eden durumlar ortaya çıkabilir.”
SAĞLIKLI KİLO
Dyt. Kaner, hızlı ve aşırı ağırlık kaybı yerine, haftalık 0.5-1 kg gibi sağlıklı ve ulaşılabilir hedefler konulması gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu: Sebze, meyve, tam tahıllar ve kuru baklagil gibi gıdalara öncelik verilmeli.
Rafine şeker, şekerli içecekler ve işlenmiş ürünlerden kaçınılmalı.
Haftada en az 150 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmalı.
Günde en az 8-10 bardak su tüketilmeli.
Günde 7-9 saat kaliteli uyku önemli.
Obezite veya eşlik eden sağlık sorunları varsa, bir doktor ve diyetisyen eşliğinde kişiye özel bir program uygulanmalı.
HIZLI DİYETLERDEN KAÇININ!
EN sık yapılan yanlışlardan birinin hızlı ve aşırı kısıtlayıcı diyetlere yönelmek ve mucizevi çözümler aramak olduğunu söyleyen Dyt. Kaner, “Bireyler genellikle kısa sürede önemli miktarda ağırlık kaybetmek ister ve bu amaçla çok düşük kalorili, dengesiz diyetlere başvurur. Bu diyetlerde vücut, kendini kıtlık moduna alarak metabolizma hızını düşürür. Diyet bırakıldığında, kaybedilen ağırlık, genellikle daha fazla yağ olarak geri alınır. Tekrarlayan ağırlık kaybı ve artışı, kalp-damar hastalık riskini artırabilir ve psikolojik olarak yıpratıcı olabilir” dedi.
‘BİTKİSEL’ DEYİP GEÇMEYİN
BİTKİ çaylarının müshil ve idrar söktürücü etkileriyle geçici bir ağırlık kaybı sağladıklarına da dikkat çeken Dyt. Kaner, “Uzun vadeli kullanım; su-tuz dengesi bozuklukları, bağırsak tembelliği ve bağırsaktaki yararlı bakterilerin dengesizliğine neden olabilir. Yüksek dozda tüketimleri çarpıntı, uykusuzluk gibi yan etkiler doğurabilir. Doğrudan zayıflatıcı etkileri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Uzun süreli ve kontrolsüz kullanımları, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi.
DİYETİSYENDEN GENÇLERE UYARI
GENÇLER arasında zayıflama ürünlerinin kullanımının artmasının, ciddi sağlık riskleri taşıdığını söyleyen Dyt. Kaner, şöyle dedi: “Erken yaşta bu ürünlere yönelmek; büyüme ve gelişme geriliği, organ hasarı, yeme bozuklukları, sağlıksız beden algısı ve metabolizma sorunlarına yol açabilir. Gençler genellikle sosyal medya baskısı, akran etkisi ve hızlı çözüm arayışı nedeniyle bu ürünleri kullanır. Bu durum, bilimsel kanıttan yoksun ve potansiyel olarak tehlikeli ürünlerin yaygınlaşmasına zemin hazırlar.”