
AİLELERE SOSYAL MEDYA UYARISI
Bilhassa (sosyal medya başta olmak üzere) Türkiye düşmanlarının farklı mecralara sızarak içimizden devşirdiği ya da devşirmek için el attığı suçlularla mücadele kıran kırana sürdürülmelidir.
Türk milletinin hiçbir ferdi düşman safına giremeyecek, girene de şayet çocuk olsa bile müsamaha gösterilmeyecektir.
Adına suç sarmalı denilen, gittikçe derinleşen suçlar ve artan suçlular; ihtiyaç duyduğumuz yüksek standartlı insan profilinin eğitimini, uğraşlarını, mesailerini yavaşlatıyorsa, engelliyorsa veya ortadan kaldırıyorsa elbette fertlere yönelik yalnızca kriminal bir saldırıdan söz edilemeyecektir.
Bu durumda Türk milletinin bugünü ve geleceğine yönelik büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız demektir.
İnsanımızın, çocuklarımızın, ailenin ahlaken ve hukuken korunması için;
Eğitim kurumlarımızın milli ahlakı nesillere kazandırma çabaları;
Sosyal hizmet ve güvenlik kurumlarımızın himaye ve şefkate yönelik icraatları;
Din işlerinden sorumlu birimlerimizin sorunun (sözde) inanç alanını ikame etme gayretleri;
Her seviyedeki yöneticilerimizin imdat bekleyenlere yönelik maddi yardımları ve manevi destekleri her türlü övgüye layıktır.
4 AYAKLI ÇÖZÜM BOYUTU
Giderek yaygınlaşan şiddet sorununun öncelikle dört ayaklı çözüm boyutu olduğu herkesin az veya çok malumudur.
Bunlardan birincisi, suçluyu caydıracak, suçu ve suçluyu ortaya koyacak çalışkan ve fedakâr kolluk boyutu,
İkincisi, işlenen suçları değerlendirip muhataplarını hak ettikleri cezalara çarptıracak olan adalet boyutu,
Üçüncüsü, suç işledikleri kesinleşmiş olanların cezalarını terbiye olduklarından mutmain oluncaya kadar toplumdan tecrit edilecekleri infaz boyutu,
Ve nihayet, suçu tanımlayan; suç, kabahat veya kusurun sınırlarını, hangi suça hangi cezaların nasıl verileceğini belirleyen yasama boyutudur.
Çok yönlü, birbiriyle bütünleşik olan güvenlik, huzur ve adaletin sağlanmasında kolluğun, adalet makamlarının ve infaz kurumlarının görevlerini özveriyle yaptıklarından şüphe duyulmamalıdır.
Sayıları artan ve türleri çeşitlenen suç ve suçlulukla mücadelede, bütün mesailerini insanımızın güvenlik ve esenliğini sağlamak üzerine harcayan her insanımıza, bilhassa Adalet ve İçişleri Bakanlığı personeline müteşekkir olmak lazımdır.
Bunların devletin kendilerine verdikleri yetki, sorumluluk ve yükümlülükleri özveriyle, bir milli vazife sayarak ifa ettikleri yalın gerçektir.
Eğer kolluğumuzun canı pahasına evlerden, yollardan, hücrelerden birer birer topladıkları eşkıya ve caniler adliye koridorlarında bir vesileyle serbest bırakılacaksa,
Bunu;
“Masumiyet karinesi”
“Delil yetersizliği”
“Şahit eksikliği”,
“Kanunlardaki boşluk”
“Adli kontrol şartı” gibi gerekçelerle açıklamak doğal olarak mümkün olmayacaktır.
Üstelik tekrar yakaladığımızı, bir kez daha salacak, bunu on kere, onbeş kere, yirmibeş kere tekrarlayacaksak; durum son derece kuşku uyandırıcı hal almaya başlayacaktır.
SİLAH KULLANIMI İÇİN ÖNERİLER
Bu çerçevede bahsettiğimiz konu hakkında kapsamlı bir hukuki düzenlemeyi acilen öneriyoruz:
Önleyici kolluk ve caydırıcı adalet felsefesinin tam işler hale gelmesi,
Av silahları dahil, yasa dışı ve yasal silah tanımı, kullanımı, taşınması, teminiyle ilgili süreçlerin iyice netleştirilip sınırlandırılması,
İnternet mecrasında; görsel medya, yazılı medya ve sosyal medya sahalarında suç ve suçluyu özendiren, kışkırtan, tahrik ve motive eden bütün fiil veya provokatif söz, eylem ve düşüncelerin tanım, tasnif ve tespitinin yapılması,
Çocukların suça sürüklenmesini önlemek maksadıyla soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarıyla ilgili yeni yasal tedbirlerin alınması,
15-18 yaş grubundaki çocuklar için öngörülen ceza indirimlerinin yeni baştan değerlendirilmesi,
Çocukları suç işlemeye yönlendiren sokak çeteleriyle amansız mücadelenin biteviye sürdürülmesi,
Suçluların suç delilleriyle birlikte ele geçirilmesi,
Adil, hakkaniyete bağlı, vicdanları kanatmayacak yargılamaların hukukun temel ilkelerine müzahir ölçüde süratle tamamlanması,
Kamuoyuna yerleşen “cezasızlık algısının” bütünüyle kaldırılması,
Yapanın yanına kar kalacağına dair yerleşmiş kanaatlerin mutlaka yıkılması,
Devletin adalet dağıtmadığına ilişkin ezberlerin yayılmasıyla yasadışı bireysel hak arama yollarına başvurulmasının engellenmesi önerimizin ana başlıklarıdır.